Programda yaptığı konuşmasına tarım ve kırsal kalkınma için önemli bir model olan bu projenin, ülkemize hayırlar getirmesini dileyerek başlayan Bakan Pakdemirli, MÜSİAD'ın özellikle, tarım ve kırsal kalkınma alanında ciddi çalışmalar yaptığını ve önemli projeler yürüttüğünü vurguladı.
Bugün tanıtımı yapılan Akıllı Tarım Kent Projesi'nin de bu çalışmaların bir sonucu olduğunun altını çizen Pakdemirli “Ülkemizin geleceğinin tarım olduğunu gösteren, gençlerimize ve girişimcilere yeni imkânlar sunan bu projeye; değer katan, katkıda bulunan herkese bir kez daha şükranlarımı sunuyorum” diye konuştu.
“Tarım Sektörü 2 Yıldır Tüm Çeyreklerde Büyüme Gösteriyor”
Pandemi sonrasında tarım sektörüne yeterlilik, yerli ve milli üretim olgusunun damgasını vurduğunu ifade eden Bakan Pakdemirli şöyle devam etti:
Bu süreçte, pek çok ülkede raflar boş kalırken, temel ihtiyaçlar karşılanamazken, ülkemizde tarım-gıda sektöründe hamdolsun hiçbir sıkıntı ile karşılaşmadık. Çünkü Türkiye kendi ihtiyacını karşılamasının ötesinde, üretim gücüne sahip bir ülkedir. Tarımsal hasılamız %45 artışla, 275 Milyar Liraya ulaştı. Tarımsal hasıla da Avrupa'da lider, Dünya'da ilk 10 içindeyiz. Tarımsal ihracatımız iki yılda 1 Milyar Dolar artarak, 18 Milyara Dolara yükseldi. Bu yılın ilk 8 ayında, tarım ve gıda ürünleri ihracatımız, geçen yılın aynı dönemine göre %6,4 artış gösterdi. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemiyle birlikte tarım sektörü 2 yıldır tüm çeyreklerde büyüme gösteriyor. TÜİK tarafından en son açıklanan 2020 yılı 2. Çeyrek büyüme rakamlarında, tarım %4 büyüme ile birçok sektörün önünde gelişme gösterdi” açıklamasını yaptı.
“Gıda ve Tarım Sektöründe Oldukça İyi Bir Noktadayız”
Kırsalda yatırımların artması, gençlerin, kadınların tarım sektöründe daha çok yer alması için önemli projeler ve destek programları uyguladıklarını söyleyen Bakan Pakdemirli: “Tarım arazilerinin miras yoluyla bölünmesine, verimsizleşmesine tahammülümüz yok. Tedbirlerimizi alıyoruz. Üretim potansiyeli yüksek ovaları özel koruma altına alarak, yanlış kullanımlar sebebiyle arazinin bozulmasını da engelliyoruz. Modern sulama tekniklerinde kullanım oranını; yüzde 6'dan yüzde 28 seviyesine çıkardık. Artık tüm sulama yatırımlarını, modern ve kapalı sistemde kuruyoruz. Sera tarımını ülkenin 72 iline yaygınlaştırdık. Böylelikle sera ürünleri; ülkemiz için önemli bir üretim ve ihracat kaynağı haline geldi. Yine ülkemiz, meyve ve sebzede de net ihracatçı konumdadır. Görüldüğü gibi, nereden bakarsanız bakın, gıda ve tarım sektöründe oldukça iyi bir noktadayız.
“Tarım ve Kırsaldaki Tüm Yatırımlara Çok Yönlü, İstihdam Odaklı, Refah Temelli, Gelir Hedefli Olarak Bakıyoruz”
Tarihteki medeniyetlere bakıldığında tarımın yüzyıllarca kentler ile bütünleşmiş bir biçimde uygulandığının görüldüğünü belirten Bakan Pakdemirli sözlerini şöyle sürdürdü:
“Hatta ilk şehirlerin tarımdan gelen üretim fazlası ve pazar ekonomisinden dolayı ortaya çıktığını da bilmekteyiz. 20. yüzyıldan itibaren tarım, kentlerde kaybolmaya başlamış, kırsalda yürütülen bir faaliyet olmuştur. Zaman içinde kentlere göçün artması, kırsalda tarım yapan nüfusun yaşlanması, sürdürülebilir üretimin önünde bir sorun olarak çıkmıştır. Bu konuda tedbirlerimizi alırken, yaşanan Pandemi dönemini, tarım ve kırsal kalkınma için bir fırsat olarak görüyoruz. Bu fırsatı en iyi şekilde değerlendirmek, yeni yatırımlarla bu sektörü daha da güçlendirmek zorundayız. Elbette kırsalda yatırım önemli. Ama konuya sadece yatırım olarak bakmak doğru değil. Konuyu, kırsaldaki yaşam seviyesini yükseltecek, eğitim imkânlarını geliştirecek ve sosyal ihtiyaçları giderecek şekilde ele alırsak; o zaman tarımı daha verimli, kırsalı daha çekici hale getirebiliriz. İşte MÜSİAD'ın bugün tanıtımı yaptığı bu proje, konuya tam bu noktadan dâhil oluyor. Bizde Bakanlık olarak, tarım ve kırsaldaki tüm yatırımlara çok yönlü, istihdam odaklı, refah temelli, gelir hedefli olarak bakıyoruz. Yaptığımız çalışma ve projelerin, konuları ve uygulama yerleri farklı olsa da, ana fotoğrafa baktığımızda tüm bu çalışmaları; tarım ve kırsalı geliştirme adımlarının birer parçası olarak görüyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
“Kırsal Kalkınma Alanında 11.552 Projeye, 3,1 Milyar Lira Hibe Verdik”
Kırsal kalkınma alanında yürütülen çalışmalara da değinen Bakan Pakdemirli “Ekonomik yatırımlar kapsamında; 11.552 projeye, 3,1 milyar Lira hibe verdik ve yaklaşık 100 bin kişiye istihdam sağladık. Bu projenin uygulama süresini 2025'e kadar 5 yıl süreyle uzattık. IPARD kapsamında; bugüne kadar toplam 16.569 projeye, 4,3 milyar lira hibe ödedik, 70 bin yeni istihdam sağladık. Geçen yıl pilot olarak başlayan Uzman Eller projesi kapsamında; tarım ve hayvancılık alanında herhangi bir bölümden mezun gençlerimize yeni yatırımlar için 100 bin lira hibe sunuyoruz. ORKÖY destekleri ile de; 2003 yılından bugüne kadar, toplam 240 bin projeye 3,4 milyar Lira destek verdik. Atıl tarım arazilerinin üretime kazandırılması ile tarımsal işletmelerin etkin çalışmasına yönelik arazi edinimi uygulamaları ve buna bağlı olarak Arazi Bankacılığı geliştirilmesi kapsamında çalışmalarımız devam ediyor.TARSİM kapsamında; son 1 yılda 3,7 milyon adet tarım sigortası poliçesi ile 100 milyar Liranın üzerinde tarımsal varlığı teminat altına aldık.2,4 milyar Lira prim desteği, 1,9 milyar Lira hasar tazminatı ödendi. Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgesi Proje sayımızı 23 adetten, 41 adete çıkardık” diye konuştu.
“Tarımda Teknoloji Kullanımını ve Dijital Erişimi Artırmak Zorundayız”
MÜSİAD'ın Akılı Tarım Kent Projesi'nde, akıllı kelimesi önemli olduğuna vurgu yapan Pakdemirli “ Bilgiyi, teknolojiyi ve inovasyonu işaret ediyor. Bilgi ve teknolojinin en büyük avantaj olduğu günümüzde, tarımda teknoloji kullanımını ve dijital erişimi artırmak zorundayız. Tarım işletmelerimizin teknolojik altyapısını güçlendirmeli, dünya ülkeleri ile rekabet edebilecek seviyeye ulaştırmalıyız. Özellikle geçen yıl, Sayın Cumhurbaşkanımızın himayelerinde 15 yıl sonra yapılan 3. TARIM ORMAN ŞÛRASI'nda 50 binden fazla öneri aldık. Tüm bu fikirleri değerlendirerek 5 yıllık planlarımızı oluşturduk,25 yıla ışık tutacak bir yol haritası hazırladık. Şûra kapsamında odak noktalardan birisi de; “Tarımda Dijitalleşme” idi. Bu kapsamda, Tarımda Dijital Dönüşüm hamlesi ve akıllı tarım uygulamaları konusunda yeni projeleri başlattık” dedi.
YÖK ile yapılan işbirliği protokolleri çerçevesinde, bu ayın başında Gebze Teknik Üniversitesi ile Akıllı Tarım Uygulamaları konusunda işbirliği protokolü imzaladıklarını belirten Pakdemirli “Akıllı tarım uygulamalarını üretimin her aşamasında kullanmaya başladık. Bu teknoloji işgücü kullanımında %50'ye varan tasarruf sağlayacak, gübre kullanım etkinliğini %20-40'lardan %60'lara çıkaracak, bitki koruma ilaçlarını %30 daha az kullanacak, sertifikalı tohum kullanımı ile verimlilikte %20-25 artış sağlayacağız. Kısacası daha az girdi kullanımı ile daha verimli ve çevreyi koruyan üretim yapısı oluşturuyoruz. Buradan hareketle, MÜSİAD'ın Akılı Tarım Kent Projesi içerisinde, üretimi verimli, kırsalı güçlü hale getiren teknolojik uygulamalar ön planda olacak. Bizde bu konuda gerekli tüm katkıları sağlayacağız” diye konuştu.
“Gelecekte, Akıllı Tarım Kentleri Gibi Projeler Ön Planda Olacak”
2050 yılında Dünya nüfusunun 10 milyarı, ülkemiz nüfusunun da 100 milyonu geçmesinin beklendiğini söyleyen Bakan Pakdemirli “Artan nüfusu doyurmak için %60 daha fazla gıda üretmek zorundayız. Ancak bu gıda, yani üretim artışını; giderek azalan su kaynakları, iklim değişikliği ve küresel ısınma gibi büyük sorunlarla birlikte yapmak zorundayız. Pandemi sürecinde gıda milliyetçiliği ve yerli üretim kavramları oldukça öne çıktı. Sınırların kapanması, ülkelerin ihracatlarını kesmesi, artık yerli ve yeterli üretimi vazgeçilmez hale getirdi. İşte bunu gelecekte daha güçlü hissedeceğiz. Gelecekte, MÜSİAD'ın AKILLI TARIM KENT gibi projeleri ön planda olacak. Bunun için Bakanlık olarak her türlü işbirliğine açık olduğumuzu, MÜSİAD'ın bu projesinden de büyük memnuniyet duyduğumuzu ifade etmek istiyorum” diyerek sözlerini tamamladı.