Türkiye gazetesi yazarı Necmettin Batırel ABD'nin Avrupa'yı kandırdığını, "Ukrayna'yı NATO'ya alacağız" diyerek Rusya'ya görülmemiş yaptırımlar uygulattığını ifade eden Necmettin Batırel, "Ama nedense bu kararlarının tarihin en büyük enerji krizine yol açacağını hesap edemediler... Putin gazı kesince, bataklığa gömüldüler. Şimdi peş peşe tedbirler açıklıyorlar. Kendi vatandaşlarını kötü bir hayata sürüklüyorlar. Merak etmeyin 2-3 ay sonra hükûmetlere karşı sokaklar, işini kaybeden binlerce isyancı ile dolacak. Hem enerji yok, hem huzur yok, hem de hayat ateş pahası. İşte size gelişmiş Avrupa" dedi.
Batırel, Türkiye gazetesindeki yazısında şunları kaydetti:
"Faiz hem bireysel harcamaların hem de işletmelerin yatırımları üzerinde çok büyük etkiye sahip bir silahtır. Yüksek faiz yüksek maliyet, yüksek enflasyon demektir... Peki ABD (FED) ve Avrupa Merkez Bankaları (ECB) bu gerçeğe rağmen neden faizleri hızla arttırıyor? Gerekçeleri şu: Faizler yükselince şirketler ve bireylerin borçla yapmayı planladıkları projeler ertelenecek. Yüksek faiz geliri elde etmek isteyenler tasarrufa zorlanacak... Böylece dolaşımdaki para miktarı azalacak, ekonomik aktivite yavaşlayacak ama enflasyon düşecek. Ba'de harabi'l-Basra! Denize düştüler yılana (faize) sarıldılar. Koskoca Amerika, ekonomisini küçülterek enflasyonla mücadele etmeye razı oldu. Avrupa'da durum daha vahim. Yüksek enflasyon dolayısıyla enerji faturasını ödeyemeyen fabrikalar teker teker kapanıyor. Milyarder iş adamı Elon Musk; “Enflasyon faiz artırılmasıyla birleştiğinde iflasları kaçınılmaz hâle getirecektir. Ekonomik görünümde iyileşme ve enflasyonla uzun vadeli mücadele için faizlerin artırılmak yerine düşürülmesi gerekir. Ülkeler bunu deneyimle öğrenecek ama büyük kayıplar yaşayacaklar" diyor. Nobel ödüllü iktisatçı Joseph Stiglitz, faizleri artırmanın arz tarafında problemleri çözmek yerine derinleştireceği ve enflasyonu kötüleştirebileceği uyarısında bulunuyor. Ünlü iktisatçı Keynes de düşük faiz düzeyini desteklemiştir. Keynes'e göre faizin düşmesi sermaye bolluğu ve dolayısıyla daha yüksek bir istihdam anlamına gelir...
ABD Merkez Bankası yarın akşam faiz kararını açıklayacak. Beklenti 75 baz puan artırarak %2,50'den %3,25'e çıkarılacağı şeklinde... 100 baz puan da yapabilir diyenler var. Bu son sıkılaşma hamlesi olmayacak, artırım 2023'te de aynı hızla devam edecek, 2022 sonunda faiz %4,00 ya da %5,00'e çıkacak. Geçen sene bu zamanda ABD'de faiz 0,00 ile 0,25 arasındaydı...
Peki dünya neden yüksek faiz girdabına girdi? ABD, Avrupa'yı kandırdı, Ukrayna'yı NATO'ya alacağız diyerek Rusya'ya görülmemiş yaptırımlar uygulattı. Ama nedense bu kararlarının tarihin en büyük enerji krizine yol açacağını hesap edemediler... Putin gazı kesince, bataklığa gömüldüler. Şimdi peş peşe tedbirler açıklıyorlar. Kendi vatandaşlarını kötü bir hayata sürüklüyorlar. Merak etmeyin 2-3 ay sonra hükûmetlere karşı sokaklar, işini kaybeden binlerce isyancı ile dolacak. Hem enerji yok, hem huzur yok, hem de hayat ateş pahası. İşte size gelişmiş Avrupa!..
Peki Türkiye niye tam tersini yapıyor? Bir defa faizleri aşağı çekerek maliyetlerin azalmasını sağlıyor. Merkez Bankası perşembe günü politika faizini %12'ye indirecek. 9 Eylül haftasında bankaların TL mevduatına uyguladıkları faiz %16,16, ticari kredi faizleri %21,25 oldu. Ancak bankalar faizi düşük tutsalar da komisyon ve tahsis ücretlerini arttırdığı için kredi faizleri %30'ları aşıyor. BDDK'nın bu problemi mutlaka çözmesi gerekiyor. Hükûmet 50 milyar liralık kredi garanti fonunu devreye soktu.
Anlamadığım bir şey var! Yılın ikinci yarısında kazançlarını 5'e katlayan bankalar neden düşük faizle kredi vermek istemiyor? Diyorlar ki: Mevduat kısa vadeli kredi faizi uzun vadeli de ondan... Kolayı var efendim, uzun vadeli mevduata yüksek faiz verin, parayı bağlayın...
Avrupa'daki büyük durgunluğa karşı Türk sanayicilerinin siparişlerinde sıkıntı yok. İhracat artışı devam ediyor. Türk ürünleri hem son derece kaliteli, hem de çok ucuz. Söylemiştim, gerçek oldu. Şanghay İşbirliği Örgütüne giriyoruz. Rusya ile yeni güçlü ticari dönem başlıyor. Türkiye Rus gazının yüzde 25'ini ruble ile ödeyecek. Cari açığımız daralacak. Erdoğan ile Putin Akkuyu Nükleer Santral İnşaatı Anlaşması'nı imzaladı. Türk şirketi görevini sürdürecek... Hepsinden önemlisi Rus şirketleri ürünlerini Türkiye üzerinden ihraç edecek. Visa, Mastercard ve Swift ödeme sistemlerinden çıkarılması sonrasında Rusya daha önce kurmuş olduğu MIR gibi uluslararası ödeme sistemlerini devreye soktu. Türk bankaları işlemlerini bu sistem sayesinde büyük bir rahatlıkla gerçekleştiriyor...
ABD Türk şirketlerine sopa gösteriyor, Ruslarla iş yapmayın diyor. Peki buna ne diyecekler! Savaş nedeniyle Rusya'dan çekilen ABD'li şirketler, Türkiye üzerinden yaptırımları delerek Rusya ile ticaretin yollarını arıyor. Türk şirketlerine komisyon karşılığında birlikte iş yapmayı teklif ediyor. Büyük resme baktığınızda, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın büyük bir ustalıkla uyguladığı son derece başarılı dış politikayla hem Rusya'yı hem de Amerika'yı kendine muhtaç hâle getirdiğini görüyorsunuz... Dünyayı Türkiye'ye selam durdurdu. Helal olsun!"