'BDDK ve TCMB'nin kararları spekülatif atakları engeller'
Ekonomistler, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu ile Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın aldığı kararların spekülatif atakları engelleyebileceğini ifade ediyor.

Oluşturma Tarihi: 2018-08-13 17:38:18

Güncelleme Tarihi: 2018-08-13 17:38:18

Ekonomistler, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) ile Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) aldığı kararların spekülatif atakları engelleyebileceğini belirtiyor.

BDDK ve TCMB'nin son kararlarını değerlendiren DenizBank Yatırım Hizmetleri Grubu Stratejisti Orkun Gödek, gerek BDDK'dan gerekse TCMB'den gelen hamleleri bozulan algı yönetimini terse çevirmek açısından olumlu gördüğünü söyledi.

Swap işlemleri için atılan adımın spekülatif eğilimin önüne geçmeyi amaçladığını ifade eden Gödek, "Tamamen engellemek imkansız ancak sınırlı da olsa etkisi olacaktır." dedi.

Gödek, TCMB önlemlerinin ise likiditeyi ve bankacılık sistemini destekleme amaçlı ve dikkatle seçilmiş başlıklar olduğunu vurguladı.

Herkesin TL likiditesinin kısılmasını beklediği dönemde ters hamle olduğuna işaret eden Gödek, "Benzer önlemler 2008 krizi sonrasında da devreye alınmıştı. Döviz likiditesi destekleme hamleleri de var. Her iki kurumumuzun açıkladığı kararlar tek başına süreci geriye çeviremez belki ama güven tesisi açısından önemli." diye konuştu.

"TEDBİRLER KURDA SPEKÜLATİF ATAKLARI ENGELLEYEBİLECEK"

İş Portföy Makroekonomik Araştırma Bölüm Yönetmeni Hande Şekerci de gelişmekte olan ülkelere yönelik risk iştahındaki zayıflık ve ABD ile ilişkiler konusundaki belirsizliklerin piyasalardaki aşırı oynaklıkların sürmesine neden olduğunu belirtti.

Bugün itibarıyla piyasalardaki belirsizlikleri azaltma amacıyla BDDK ve Merkez Bankası'nın bazı önlemler açıkladığını anımsatan Şekerci, "3 Ağustos itibarıyla hesaplandığında swap işlemlerinin bankaların öz kaynaklarının yarısı olan 45,8 milyar doları aşamayacağı görülmektedir. Ancak dolar/TL kurunda yükseliş olduğunda öz kaynakların dolar karşılığı azaldığından, swap işlemlerinin üst limiti de azalacaktır." dedi.

Şekerci, Merkez Bankası'nın finansal istikrarın desteklenmesi amacıyla döviz depo piyasasındaki aracılık faaliyetlerine yeniden başlayacağını ve TL likiditesini desteklemek üzere de bazı tedbirler aldığını belirtti.

Bugün Merkez Bankası'nın bir haftalık repo ihalesiyle piyasaya fonlama vermediğini hatırlatan Şekerci, "Gün içinde başka ihale açılmaması durumunda sistemin faizi ve politika faizi geçici olarak Geç Likidite Penceresi faizi olan yüzde 20,75'e yükselecek ve 300 baz puanlık örtük faiz artırımı olmuş sayılacaktır. Merkez Bankası toplantı tarihi olan 13 Eylül'de faiz artırımının resmen gerçekleşmesi de beklenebilir." diye konuştu.

Hande Şekerci, Merkez Bankası'nın açıkladığı tedbirleri hem bankacılık sisteminin Türk lirası likiditesini hem de döviz likiditeyi rahatlatması anlamında olumlu bulduklarını söyledi.

BDDK'nın önlemlerinin kurda aşırı oynaklıkları dengeleyebileceğini düşünen Şekerci, bu adımların bankacılık sistemine dair güven kaybını azaltarak olası likidite azalışlarını sınırlayabileceğini ve finansal istikrarı tesis etme açısından etkili olacağını değerlendirdi.

Şekerci, "Yurt içi piyasalardaki oynaklıkların azalması için, makro ihtiyati tedbirlerin hayata geçmesi, sıkı bir mali politika ve büyümede kalıcı bir dengelenme elde edilmesi ön koşul olarak görülmektedir. BDDK ve Merkez Bankası tarafından alınan tedbirler kurda spekülatif atakları engelleyebilecektir, bununla birlikte tedbirlerin mali politika ve dış politika taraflarında da somut adımlarla pekiştirilmesi gerektiğini düşünüyoruz." ifadelerini kullandı.

"ADIMLAR KUR ÜZERİNDEKİ BASKIYI AZALTABİLECEK"

İş Yatırım Menkul Değerler Araştırma Bölüm Yönetmeni Muammer Kömürcüoğlu ise, Merkez Bankası'nın bu sabah finansal istikrarın desteklenmesi ve piyasaların etkin işleyişinin sürdürülmesi amaçlarıyla Türk lirası ve döviz likiditesine yönelik bazı tedbirler açıkladığını anımsattı.

TL likiditesi cephesinde atılan adımların gün içinde ve gecelik vadede bankalara ihtiyaç duyulan tüm likiditenin sağlanmasını, TL işlemler karşılığında alınan teminatlarda esnekliğin sağlanmasını, TL işlemleri için kullanılacak döviz depo limitlerinin arttırılması ve haftalık repo ihalesine ek olarak geleneksel yöntemle 91 güne kadar vadeli repo veya döviz satım ihalesinin açılmasını kapsadığını anlatan Kömürcüoğlu, şunları kaydetti.

"Döviz likiditesi tarafında ise bankaların haftalık vadeye ek olarak bir ay vadeyle de döviz depo imkanından yararlanması, Merkez Bankası'nın döviz depo piyasasındaki aracılık faaliyetlerine yeniden başlaması, bankaların döviz deposu almak üzere de kullanabilecekleri yaklaşık 50 milyar dolar seviyesindeki mevcut limitleri gerektiğinde artırılabilmesi ve bankaların döviz ve efektif piyasalarında kendilerine tanınan limitler dahilinde döviz karşılığı efektif işlemleri yoluyla Merkez Bankası'ndan efektif temin edebilmeleri gibi adımlar var. Atılan adımlarla TL üzerindeki baskının azaltılması ve oluşabilecek likidite sıkıntısının azaltılması amaçlanıyor. BDDK tarafından açıklanan swap adımı ile birlikte değerlendirildiğinde söz konusu adımların kur üzerindeki baskıyı azaltabileceğini düşünüyoruz."