'Beyaz eşyada ÖTV kalıcı olarak kaldırılmalı'
TÜRKBESD Yönetim Kurulu Başkanı Güler, 'Bizim net olarak talebimiz ÖTV’nin beyaz eşya sektöründe geçici olarak değil kalıcı olarak kaldırılması yönünde.' şeklinde konuştu.

Oluşturma Tarihi: 2019-01-19 08:55:59

Güncelleme Tarihi: 2019-01-19 08:55:59

Türkiye Beyaz Eşya Sanayicileri Derneği (TÜRKBESD) Yönetim Kurulu Başkanı Ergün Güler, "Beyaz eşyada Özel Tüketim Vergisinin (ÖTV) sıfırlanmasının iç piyasadaki büyümeyi olumlu etkilediğini belirterek, “Dolayısıyla bizim burada çok net olarak talebimiz ÖTV'nin sektörde geçici olarak değil kalıcı olarak kaldırılması yönündedir." dedi.

Güler, TÜRKBESD tarafından 2018 performansının değerlendirildiği ve 2019 beklentilerinin paylaşıldığı basın toplantısında yaptığı konuşmada, sektörün buzdolabı, çamaşır makinesi, bulaşık makinesi ve fırın olmak üzere 4 beyaz eşyada 2018'de ihracattaki yüzde 6'lık büyümeye karşın iç satışlardaki yüzde 17'lik daralma sebebiyle toplamda yüzde 1 civarında daraldığını söyledi.

Büyük beyaz eşya satış adedinin 2017deki 25,7 milyondan 2018'de 25,4 milyona düştüğünü dile getiren Güler, "Alt birimlere bakarsak ihracat aslında bizi toparlayan bacak oldu. İhracat yüzde 5,7 büyüdü. Bu büyüme aslında iç piyasada gördüğümüz sıkı daralmanın yumuşamasını sağlıyor." diye konuştu.

"Cari açık oluşturan değil kapatan sektörüz"

İç piyasada daralmanın 2018'in 12 ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre kıyasla yüzde 17,2 olarak gerçekleştiğini aktaran Güler, "Bu daralma da aslında çok sürpriz değil, çünkü Ağustos 2018'den sonra görülen para piyasalarındaki ve reel sektördeki türbülansın aslında tüketime de son derece olumsuz bir şekilde yansıdığını görüyoruz. Ağustos-Aralık 2018 dönemine baktığımızda iç piyasanın yüzde 24,8 daraldığını, ihracatın ise yüzde 6,8 büyüdüğünü görüyoruz." ifadelerini kullandı.

Verilerin paylaşıldığı 1998'den bu yana ihracat ve iç piyasanın 2000'li yıllarda 5 milyon adetken yıllık satış adedinin 2018 yılında 25 milyona geldiğini aktaran Güler, sektörün ülkeye yıllık net 3,5 milyar dolar döviz kazandırdığını ve cari açık oluşturan değil kapatan bir sektör konumunda bulunduklarını vurguladı.

Güler, beyaz eşyada ÖTV'nin sıfırlanmasına yönelik de değerlendirmelerde bulundu.

ÖTV'nin devreye girdiği zaman tüketim daha öngörülebilir hale geldiğini ve iç piyasadaki büyümenin olumlu anlamda etkilendiğini belirten Güler, "Dolayısıyla bizim burada çok net olarak talebimiz ÖTV'nin sektörde geçici olarak değil kalıcı olarak kaldırılması. Hemen akla ‘bütçe açığını ne olacak?' sorusu gelebilir. Bunu da hesapladık. İstikrarlı bir şekilde sektör büyüdüğü zaman devletin elde edeceği kurumlar vergisi geliri, brüt karın bütün sektördeki KDV etkisinin geliri, muhtasar geliri gibi kalemler burada devletin kaybını kat kat karşılamış oluyor aslında." dedi.

"Çin'den sonra üretim kapasitesi olarak dünyada en büyük ikinci beyaz eşya sektörüne sahibiz"

Büyüklük olarak 57 milyar liralık bir sektör olan beyaz eşya sektörünün cirosunun yüzde 75'inin ihracat kaynaklı olduğu ve dünyada çoğunluğu AB pazarı olmak üzere 100'ü aşkın ülkeye ihracat yapıldığını dile getiren Güler, sektörün doğrudan 60 bin, dolaylı olarak da 600 bin kişiyi istihdam ettiğini bildirdi.

Türkiye'nin Çin'den sonra üretim kapasitesi olarak dünyada en büyük ikinci beyaz eşya sektörüne sahip olduğunu aktaran Güler "Böylelikle Avrupa Birliği'ndeki pek çok büyük ülkeyi geride bırakmış oluyoruz. Sektörümüzün büyüklüğü sadece üretim kapasitesinden meydana gelmiyor, Ar-Ge, patent, uluslararası marka yönetimi, tedarik zinciri yönetimi anlamında da Türkiye ortalamasının üzerindeyiz. Ancak, Türkiye'nin bu avantajlı durumunun devam etmesi risk altındadır. Gelişen teknolojinin bir parçası olmak için sanayi 4.0 yatırımları yapılmaktadır. Uzun süre yüksek seyreden ve geriden gelen maliyetlerin baskısı bir süre daha hissedilecektir." dedi.

Güler, 2017 yılında 620 bin adet aylık ortalama iç satış gerçekleşmesine karşın, 2018'de 515 bin seviyesinin zorlukla yakalandığı ifade ederek, Kasım 2018'de devreye giren ÖTV teşvikinin daralmayı yavaşlattığını ve bu sebeple iç satışlarda yüzde 17 küçülme ile yılın kapatıldığını dile getirdi.

2019 beklentileri

Konuşmasının ardında soruları yanıtlayan Güler, ÖTV teşvikinin sektördeki küçülmeyi bir miktar frenlediğini ancak buna rağmen 2018'de iç pazarın yüzde 17 daraldığını kaydetti.

Bu etkinin 2019'da da devam etmesinin beklendiğini belirten Güler, "Sadece, daralmanın hızı ÖTV teşvikinin devamına bağlı. ÖTV indiriminin 2019 yılı boyunca devam etmemesi durumunda, sektörün adet bazında yüzde 15'lik küçülme görülebilir.” ifadelerini kullandı.
Ancak ÖTV'nin komple kaldırılması durumunda en azından yıl sonuna kadar uzatılması durumunda iç piyasadaki daralmanın daha yumuşak olmasını beklediklerini aktaran Güler, “Daralmanın yüzde 8-10 arasında bir yerlerde kapatmasını öngörebiliriz. ÖTV'nin olması durumunda, 1 Nisan'da tekrar devreye girmesi durumunda, çok daha sert yüzde 15-20 arası bir daralma söz konusu olabilir." dedi.

Güler ayrıca finansmana erişimin ve finansmana maliyetlerinin şirketlerin uluslararası bir manada rekabetçi bir şekilde iş yapmasının önünde çok ciddi bir engel olduğunu dile getirdi.

"Bitmiş ürün ithalatına karşı dezavantajlı durumdayız"

TÜRKBESD Başkan Yardımcısı Fatih Özkadı ise yassı çelik kullanımının, beyaz eşya üretim maliyetinin yüzde 17'sini oluşturduğuna dikkati çekti.

Özkadı, ithal edilen bitmiş beyaz eşya ürünlerinin Türkiye'ye sıfır gümrük vergisi ile girdiğini belirterek, başta uzak doğulu üreticiler olmak üzere, beyaz eşya ithalatçısı firmaların yerli üreticilerin karşı karşıya bulunduğu girdi maliyetlerindeki artış baskısını yaşamadıklarını ve bu durumun Türk beyaz eşya sektörünü rekabette dezavantajlı duruma düşürdüğünü kaydetti.

Kredi kartı taksit sayısındaki kısıtlama

TÜRKBESD Başkan Yardımcısı İhsan Kara ise beyaz eşya sektörünün, Ağustos 2018'de kredi kartı taksit sayısına getirilen kısıtlamayı azalan talebin bir unsuru olarak gördüklerini bildirdi.

Tüketici talebinin kısılmasının, üretici, ihracatçı ve istihdam sağlayan beyaz eşya sektörü için orta vadede istihdam ve kapasite sorunları oluşturacağını, bununla bağlantılı olarak ihracat rekabetindeki gücün kaybedileceğini ve cari fazla veren beyaz eşya sektörünün ülke ekonomisine sağladığı faydadan geriye düşüleceğini öngördüklerini aktaran Kara, beyaz eşya sektöründeki şartlar dikkate alınarak beyaz eşyayı kapsayan ürün grupları için kredi kartlı ve senetli satışlarda taksit sayısının 18-24 aya çıkarılmasının sektörü bir nebze olsun rahatlatabileceğini sözlerine ekledi.