Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Çetinkaya, bu yılın üçüncü enflasyon raporuna ilişkin bilgilendirme toplantısında bir sunum yaptı. Ardından basın mensuplarının sorularını cevaplayan Çetinkaya, bu yıl borçlanma limitlerinin aşılacağının söylendiği hatırlatılarak, "Size göre hemen çıkış politikası uygulanmalı mı yoksa mali alanda elimiz rahat mı?" sorusu üzerine, atılan adımların iktisadi faaliyette aşağı yönlü risklerin belirginleştiği bir dönemde, sahip olunan mali alanın seçici ve sorunun kaynağına odaklı bir şekilde kullanılması açısından sağlıklı olduğunu aktardı.
Tedbir ve teşviklerin, geçen yıl yaşanan şokların ülke ekonomisine olumsuz etkilerini karşılamada başarılı olduğunu söyleyen Çetinkaya, "Tüm politikaların başta güven kanalının güçlendirilmesi olmak üzere talep daralmasının önlenmesi ve finansal koşulları destekleyerek kredi kanalının etkin çalışmasına katkı sağladığını gördük" dedi.
"MALİ DİSİPLİNİNİN ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEMDE KORUNACAĞI BİR SENARYOYU ESAS ALIYORUZ"
"Mali disiplininin önümüzdeki dönemde korunacağı bir senaryoyu esas aldığımızı bahsettim" diyen Çetinkaya, şunları kaydetti: "İç borçlanma oranlarıyla ilgili borç stoku hala Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'ya göre düşük seviyede seyrediyor. Elbette borçlanma oranları ve iç borç çevirme oranları dahil Hazine Müsteşarlığımızın yaptığı plan ve iletişim önümüzdeki dönemde piyasalar açısından yol gösterici olacaktır. Biz genel olarak ülke ekonomisine duyulan güvenin, bu anlamda para politikası başta olmak üzere ekonominin cazibesini artıran unsurların Hazine borçlanmasında yabancı sahiplik oranını artıracak faktörler olacağını düşünüyoruz".
"DIŞ TİCARET KANALIYLA AVRUPA BİRLİĞİ İLE İLİŞKİLER VE İHRACAT PERFORMANSIMIZ OLDUKÇA GÜÇLÜ SEYREDİYOR"
Son dönemde Almanya'yla yaşanan sıkıntı hatırlatılarak, Almanya'dan gelen Türk ekonomisine baskı yapılmasıyla ilgili açıklamanın sorulması üzerine Çetinkaya, "Bunların ekonomik yansımalarına dair henüz bir şey görmüyoruz. Önümüzdeki dönemde de olmamasını umarız. Özellikle dış ticaret kanalıyla Avrupa Birliği ile ilişkiler ve ihracat performansımız oldukça güçlü seyrediyor" açıklamasında bulundu.
"2018 bir anlamda 2019'a hazırlık yılı olacak iki seçim bekliyor Türkiye'yi. Bu seçimleri bir risk olarak görüyor musunuz ekonomik sıkılaştırma anlamında?" sorusuna Çetinkaya, "Biz Merkez Bankası olarak makro ekonomik dengelere finansal istikrarı gözeterek para politikasını oluşturuyoruz. Önümüzdeki dönemde de böyle şekillenecek" dedi.
"HEDEFİMİZİ YÜZDE 6.4 OLARAK KORUDUK"
Memur zamları ve enflasyon hedefiyle ilgili soruya Çetinkaya, "Biz önümüzdeki yıl için para politikasının duruşunu ve dezenflasyon sürecinin önemli bir avantaj sağlayacağını düşünüyoruz. 2018 yılı dezenflasyon sürecinin bizce tüm aktörlere sağlayacağı katkıların da daha net görebileceği bir yıl olacak. Yüzde 6.4'lük tahmine ulaşılması daha sağlıklı makro ekonomik koşulları ve finansal koşulları beraberinde getirecektir. O anlamda hedefimizi yüzde 6.4 olarak koruduk" değerlendirmesinde bulundu.
Merkez Bankası olarak yabancı yatırımcılarla bir araya geldikleri hatırlatılarak, yabancı yatırımcı nezdinde yılbaşından bu yana Türkiye'ye bakış açısında değişiklik görüp görmedikleri sorusuna Çetinkaya, "Merkez Bankası olarak yatırımcılarla düzenli görüşmeler gerçekleştiriyoruz. Alınan tedbirlerin ve para politikasının da etkisiyle finansal piyasalarda oynaklıkların azalmış olması, risk primlerinin düşmeye başlaması olumlu bir tablo sergiliyor. Biz yabancı yatırımcıların algılarının da pozitife döndüğünü görüyoruz." ifadelerini kullandı.
"ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEMDE BU RAPORLARI KAMUOYUYLA DA PAYLAŞMAYI PLANLIYORUZ"
Merkez Bankasının reel sektörle ilgili çalışmalarına ilişkin soruya Çetinkaya, "Merkez Bankası yoğun bir biçimde reel sektör firmalarıyla düzenli temaslarını koruyor. Bunu kurumsallaştırmak adına kurum içerisinde bir yeni organizasyona gittik. Bölgeler tespit edildi. İktisadi faaliyetin ülke genelinde yayılımını dikkate alan ve her yıl yaklaşık 3 bin firmayla düzenli görüşmeler gerçekleştirdik. Reel sektörün gelişmelerini ve beklentilerini ve onların değerlendirmelerini sahada yakından dinliyoruz raporluyoruz. Bunlar para politikası kararlarına da önemli bir girdi teşkil ediyor. Önümüzdeki dönemde bu raporları kamuoyuyla da paylaşmayı planlıyoruz" şeklinde konuştu.
"PİYASALARDA OYNAKLIĞIN AZALDIĞINI GÖRÜYORUZ"
Çetinkaya, "Yurt içi yerleşiklerin döviz tevdiat hesaplarına olan ilgisini nasıl yorumluyorsunuz?" sorusuna, "İki boyut var. Birincisi kurumsal ticari firmaların ana eğilimi operasyonel faaliyetlerinden kaynaklanan döviz yükümlülüklerinden dolayı zaman zaman döviz alımı yönünde gerçekleşiyor. Bunu da iş çevrelerinin doğal dengesi diye düşünmek lazım. Hanehalkında ise tarihsel eğilime uygun bir şekilde dönemsel olarak alış ve satış pozisyonları var. Burada piyasalarda oynaklığın azaldığını görüyoruz. Ancak hane halkı tarihsel yaklaşımına uyumlu bir biçimde dönemsel alış ve satış pozisyonlarında yer alabiliyor. Bu dönemde farklı yeni bir gelişme görmüyoruz" diye konuştu.
"GIDA KOMİTESİ BİR YANDAN KISA VADELİ TEDBİRLERE ODAKLANIRKEN BİR YANDAN ESAS ODAĞINI ORTA VE UZUN VADELİ ÖNLEMLERE YÖNLENDİRİYOR"
Gıda fiyatlarının enflasyona etkisi ve buna yönelik alınan tedbirlerin konuşulduğu hatırlatılarak, gıda komitesinin gündeminde de önlemlerin olup olmadığı sorusuna Çetinkaya, "Gıda Komitesi bir yandan kısa vadeli tedbirlere odaklanırken bir yandan esas odağını orta ve uzun vadeli önlemlere yönlendiriyor. Amaç gıda alınan ilgili ürünlerde arz talep dengesini sağlayabilmek, üretim maliyetlerini dikkate alarak bu maliyetlerin etkin yönetilmesi için adımlar atmak, üretimde verimliliği arttıracak tedbirleri hayata geçirebilmek üretim sonrasındaki tedarik zincirinin yine etkin ve verimli çalışmasını sağlamak, rekabet koşullarının hem tüketici hem üretici lehine dengede oluşmasına katkı sağlamak böylelikle hem üreticiyi hem tüketiciyi aynı anda koruyabilecek politika adımlarının koordineli bir biçimde gerçekleştirilmesini sağlamak gıda komitesinin öncelikli hedefleri arasında" açıklamasında bulundu.
"Raporumuzda gıda enflasyonunu yukarı yönlü güncelledik" diyen Çetinkaya, "Çünkü yılın ilk yarısında öngörülerin oldukça üzerinde bir seyir söz konusuydu. Burda birkaç faktör üst üste geldi arz kaynaklı şoklar oldukça etkiliydi. Bu anlamda bir ikinci yarı için güncelleme ihtiyacı söz konusuydu. Gıda komitesi çalışmalarının kısmende olsa sonuç vermeye başladığını görüyoruz. Bu projeksiyonu oluştururken şunu da ifade etmek isterim; raporda yer alan gıda varsayımının ima ettiği patika son yıllarda gözlenmiş en iyi ikinci yarı gıda enflasyonuna işaret ediyor. Güncellemeye rağmen biz burada gıda komitesi çalışmaları başta olmak üzere etkin sonuçlar alınacağını düşünüyoruz" şeklinde konuştu.
"ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEMDE BU TEDBİRLER İNANIYORUZ HEDEFLER DOĞRULTUSUNDA ETKİN SONUÇLAR VERMEYE BAŞLAYACAKTIR"
Dış ticaret tedbirleriyle ilgili ise Çetinkaya, "Alınan dış ticaret tedbirlerinde ve yapılan yetkilendirmelerde üreticinin refahını koruyacak aynı zamanda fiyat oynaklıklarını ve spekülasyonu önleyecek sağlıklı ve istikrarlı fiyat oluşumuna katkı sağlayacak bir yapının kurulması, dengenin oluşturulması hedeflendi. Bu yapılırken ilgili ürünlerin prim maliyeti, piyasa fiyatları ve enflasyon gelişmeleri dikkate alınarak bu çalışmalar şekillendirildi. Bu anlamda hedefin hem üreticiyi, hem tüketiciyi koruyabilecek bir çerçevenin oluşması olduğunu ifade etmek isterim. Önümüzdeki dönemde bu tedbirler inanıyoruz hedefler doğrultusunda etkin sonuçlar vermeye başlayacaktır" dedi.
"HİSSEDİLEBİLİR BİR İYİLEŞME OLDUĞUNU GÖZLENİNCEYE KADAR MERKEZ BANKASI PARA POLİTİKASI DURUŞU SIKI OLMAYA DEVAM EDECEK"
Enflasyonun ana eğilimindeki düzelmenin kademeli olarak gerçekleşeceğini kaydeden Çetinkaya, şu ifadeleri kullandı: "Biz zaten bu patikaya dair öngörümüzü raporda paylaşıyoruz. Bununla birlikte halihazırda beklentilerde ve fiyatlama davranışlarındaki katılım büyük ölçüde devam ediyor. Çekirdek enflasyon görünümündeki iyileşme henüz sınırlı düzeyde. Bu çerçevede baktığımızda para politikası önümüzdeki dönemde sıkı olmaya devam edecek. Ne kadar süre, hangi vakte kadar? Bugüne kadar yaptığımız iletişimimiz çok netti yılbaşından bu yana koruduğumuz iletişimiz şu; enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme gerçekleşinceye kadar. Burada da şunu ifade etmek isterim; bunu tek bir göstergeyle ölçmek mümkün değil. Sadece manşet enflasyondaki geçişi dalgalanmaları tepki vermeyeceğimizi sıklıkla ifade ettik. Biz ağırlıklı olarak gelecekteki enflasyonu dikkate alarak para politika duruşunu ve atılacak adımları şekillendiriyor olacağız. Burada beklentiler, fiyatlama davranışları, fiyatlama açısından yayılım endeksleri, çekirdek enflasyon eğilimleri, maliyet ve talep koşullarını ve ana eğilime dair diğer göstergeler belirleyici olacak. Buradaki duruşumuzu koruyoruz. Burada hissedilebilir bir iyileşme olduğunu gözleninceye kadar Merkez Bankası para politikası duruşu sıkı olmaya devam edecek".
Bütçe açığı ve ekonomik büyümeyle ilgili Çetinkaya, "Bunların mali alanın geçici olarak ve koordine bir yaklaşımla kullanıldığı, optimal bir politika bileşimine bu yıl için işaret ettiğini düşünüyoruz. Bu anlamda iç ve dış şokların ekonomi üzerindeki olumsuz etkisinin yumuşatıldığı, iktisadi faaliyetlerin tekrar canlanma patikasına ulaştığı dönemdeyiz. Biz varsayımlarımızda ifade ettiğimiz gibi mali disiplinin korunacağı bir çerçeveyi dikkate alıyoruz" diye konuştu.
"SADELEŞME İÇİN İLAVE BİR ALAN VAR MI? EVET VAR"
Çetinkaya, sadeleşme konusunda ise şunları söyledi: "Aslında sadeleşmede epey bir mesafe kat ettik. Halihazırda para politikası birçok açıdan geçtiğimiz yıllara kıyasla daha sade bir çerçeve sunuyor. Örneğin günlük fonlama bileşimimiz son derece istikrarlı bir seyir izliyor. Merkez Bankası faizleri, ortalama fonlama faizi ile bankalar arası piyasa faizi uzun süredir birbirine oldukça yakın. İki Para Politikası Kurulu toplantısı arasında uyguladığımız likidite politikası sürpriz değişiklikler içermiyor. Sadeleşme için ilave bir alan var mı? Evet var. Bu alanı önümüzdeki dönemde kullanma konusunda enflasyon gelişmeleri belirleyici olacak. Hangi adımı atarsak atalım, likidite adımları dahil, uygulayacağımız para politikası kararlı ve temkinli bir duruşu yansıtacak ve Türkiye'de dezenflasyon sürecine katkıda bulanacaktır".
Çetinkaya: Merkez Bankası para politikası duruşu sıkı olmaya devam edecek
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya, 'Hissedilebilir bir iyileşme olduğunu gözleninceye kadar Merkez Bankası para politikası duruşu sıkı olmaya devam edecek' dedi.
8 Yıl Önce Güncellendi
2017-08-01 22:39:00
SON VİDEO HABER
Haber Ara