'Demokrat' dönemde kamu reklamları
1930’larda egemen olan korumacı sanayi politikaları, kamu iktisadi teşekküllerince üstlenilen üretim, tasarruf ile yerli malı kullanımına yönelik kampanyalar doğrultusunda reklamlar yayımlanır.

Oluşturma Tarihi: 2021-08-29 22:15:50

Güncelleme Tarihi: 2021-08-29 22:15:50

Cumhuriyetin kuruluşundan II. Dünya Savaşı'nın bitimi ve Demokrat Parti iktidarına kadar geçen evre devletçi kalkınma dönemi olarak nitelenebilir. Bu dönemde, harf devrimi, okuma-yazma seferberliği, giysi düzenlemeleri, kadın hakları gibi toplumsal alandaki belli başlı değişimler reklamlarda yansımalarını bulur.

Kamu bankaları boy gösteriyor

Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Portalı'nda yer alan "Reklamcılık Tarihimizde Halk Kültürünün Görünümleri" başlıklı çalışmaya göre; 1930'larda egemen olan korumacı sanayi politikaları, kamu iktisadi teşekküllerince üstlenilen üretim, tasarruf ile yerli malı kullanımına yönelik kampanyalar doğrultusunda reklamlar yayımlanır. Bu dönemde başlıca reklam veren devlet kurum ve kuruluşlarıdır. İş Bankası başta olmak üzere bankalar, özel şirketler içinde Çapamarka, Hasan Itriyat, Hacı Bekir, Kurukahveci Mehmet Efendi gibi yaygın reklam kampanyaları yürütenler, kozmetik ve ilaç firmaları, ithalatçı kuruluşlar ile yabancı firmalar ise diğer büyükreklam veren kesimini oluşturmaktadır.

Ajans şekillenmeleri

Reklam ajansları sayıca az ve henüz ajans niteliğini kazanmamış, daha ziyade komisyonculuk yapmaktadır. Dolayısı ile reklamın yaratıcı tarafında yer alan bir kadro oluşmamıştır.Reklam tasarımları bireysel imzalar taşırken, dönemin en tanınan ve reklam afişlerinin neredeyse tümünde imzası olan sanatçısı İhap Hulusi Görey'dir. İhap Hulusi'nin genç Cumhuriyet'i adeta görselleştiren çizimlerinin yanı sıra afişlerde kullanılan sloganların bir kısmını kaleme aldığı da
bilinmektedir. Bu bölümde halk kültürü ile bağları bakımından ele alınan afişlerin biri hariç tamamı İhap Hulusi koleksiyonundan seçilmiştir.

İzmir İktisat Kongresi'nin etkileri

Kökeni İzmir İktisat Kongresi'ne dayanan, 1929'da kurulan Milli İktisat ve Tasarruf Cemiyeti, yeni adıyla Ulusal Ekonomi ve Arttırma Kurumu'nun yerli malı kullanımını özendiren kampanyası tüketim ve yiyecek içecek kültüründe geleneksel olanı işaret ederken aynı zamandaCumhuriyet'in modern ve batılı kadını ile erkeğini resmeder. Bu tür temsiller İhap Hulusi afişlerinde egemendir ancak sondaki afişte de görüldüğü üzere “milletin efendisi” köylü dışlanmış değildir. Halk kültürü ile sıcak bir bağ kuran çalışmada saf ve kavruk görünümlü köylü, şehirli kibarbeye mesajı en yalın biçimiyle verir; halk bilgesine yaraşır şekilde lafı gediğine koyar: “Üzüm,incir, fındık ye, hem sana yarar hem bana”.

Tasarruf politikasına doğru

Tasarruf politikası üzerinde şekillendiği anlaşılan banka reklamlarında ise önceleri daha
didaktik bir ton vardır. Köylü vatandaşa geleneksel ekonomi davranışını modernleştirmesi öğütlenir. Gömü gibi eski adetlerden vazgeçilmesi, paranın bankaya yatırılması, illa evde saklanacaksa kumbara alınması yeni yaşam tarzı önerileri arasındadır. İlerleyen yıllarda bankalar köylü imgesini yerli üretimin dinamosu olarak reklamların merkezine alır. Afişler artık daha yalındır ve muhatabına kendi atasözüyle seslenmektedir.