Uzmanlar enflasyonist ortamda baş gösteren belirsizliklerin etkisiyle eğer tedbir alınmazsa önce resesyon sonra da stagflasyonun (durgunluk) baş göstereceğine işaret ediyor.

* Enerji odaklı olmak üzere emtiaların aşırı değer kazanması

* Maliyet enflasyonunun yükselmesi

* Tedarik zinciri ağının pandemiye hazırlıksız yakalanması

* Lojistik sektöründe maliyetlerin zirve yapması

Konuyu değerlendiren ekonomistler ise karamsar olmamakla birlikte tespit ve uyarılarını şöyle sıralıyor:

"Enerjiye dayalı emtialardan yükseliş her kesimi olumsuz etkiledi. Hane halkı birden bire aylık gelirinin büyük bir bölümünü elektrik ve doğalgaz faturasına ayırır ve bu paralelde tüketimini yavaşlatırsa; fabrikalar da aynı gerekçeyle üretim yapmaktan vazgeçerse, bu durum gelişmiş ekonomiler için resesyon tehdidi haline gelecektir ve mevcut yüksek enflasyonist ortamda stagflasyon riskini tetikleyebilir.

Bununla birlikte, her ne kadar tedarik zincirleri ile enerji arzına ilişkin sorunlar bu süreci desteklese de; fiyat anormallikleri kısmen 1970'lere göre benzerlik gösterse de, stagflasyon ihtimalinin halen uzak olduğunu düşünüyorum. Çünkü hükümetlerin ve merkez bankalarının destekleyici politikaları devam ediyor. Enflasyon göstergeleri de 1970'lerdeki seviyelerine kıyasla daha düşük. Dolayısıyla, stagflasyon sürecine dair emareler olsa da 1970'lerdeki gibi bir sertlikte yaşanmayacak, tablo son noktada ılımlı kalacaktır." 1970'lerde ne olmuştu?

Ülkemizde koalisyon ve anarşi döneminin yaşandığı 1970'li yıllar dünya ekonomisi için oldukça zor geçmişti. Özellikle petrolden kaynaklı baş gösteren iki krizin sonucunda birçok ülkede enflasyon yükselmiş, halkın alım gücü dibe vurmuştu. maliyet enflasyonunun getirdiği ağır fatura sonucu büyük bir durgunluğa girildi. Bu durum beraberinde enflasyonu daha da yükseltti, işsizliği katladı. Benzer bir durumun tam 40 yıl sonra pandemi kaynaklı krizinden dolayı global olarak yaşanması riski mevcut.