Vatandaş enflasyonla baş edebilmek için cebinde tarassufa giderken, hergün alım değeri düşmekte olan parasını koruyabilmek için de farklı yollara başvuruyor.
Peki kamu yönetiminin bu sorunu çözüm bulabilmesi mümkün değil mi?
Ve bu konuda ne tür politikalara başvurmak gerekiyor.
Ülkemizde geçen yılın kasım ayı tibarıyla yıllık manşet enflasyon yüzde 14,03 olarak kayıtlara geçti.
Arz ve talep yönlü enflasyon
Enflasyon sorununu çözebilmek için önce enflasyonun nereden kaynaklandığına bakmak gerekir. Enflasyon,talep kökenli enflasyon ve arz kaynaklı enflasyon olarak sınıflandırılabilir.
Ekonomide arz miktarı değişmediği halde talep miktarı artıyorsa o zaman ekonomide talep kökenli enflasyon oluşur. Arzda daralma ya da maliyetlerde artış oluşmuşsa o ekonomide arz yönlü enflasyonist baskı bulunmaktadır.
Türk parasının değeri azaldıkça ulusal paraya güven de düşer. Para biriktirirken ya da para harcayacağımızda başka bir ülkenin para birimini tercih edebiliriz.Yüksek enflasyon, paranın yalnızca değişim aracı olma değil değer biriktirme işlevini de dönüştürebilir. Bu durumda yabancı paraya ve gayrımenkule olan ilgi de artar.
Belirsizlik ve pahalılık artar
Enflasyonun yüksek olması, her şeyden önce önümüzü göremeyeceğimiz bir ortamın doğmasına neden olur. Belirsiz bir ortam ise üreticilerin fiyat belirlemesini zorlaştırır.
Yüksek enflasyon varken malların fiyatları sıkça ve tahmin edilemez şekilde değişir. Bu tip bir ortamda hangi malın hangi mala göre daha ucuz ya da daha pahalı olduğu da net görülemez.
Enflasyonun yüksek oluşu yoksulluğun ve sınıflar arası gelir düzeyindeki farkın yükselmesine yol açar.
Toplumdaki huzursuzluk artar. Gençlerin gelecek kaygısı arttığı için iş gücü de olumsuz yönde etkilenir.
Ekonomik açıdan birçok açmaza neden olan enflasyon, sosyal hayatı da kötü etkileyip toplumsal hayatta istikrarsız bir gidişatı tetikleyebilir.
Para ve mali politikalar
Enflasyonist baskıyı azaltmanın yolu para politikaları (yüksek faiz oranları ve düşük banka kredileri) ve malî politikalarla (yüksek vergiler ve hükümet harcamalarını azaltmak aracılığıyla) toplam parasal talebin düzeyini düşürmekten geçiyor.
Üretimi artırıp, fiyat istikrarı sağlamak
Bu dengesizliği ortadan kaldıracak bazı tedbirler içerisinde fiyat artışlarını azaltacak ve üretimi artıracak kararlar gerekmekte.Amaç, ekonomideki fiyat istikrarını sağlamakla beraber toplum ve ekonomi üzerindeki enflasyonun meydana getirdiği olumsuzlukları ortadan kaldırmaktır.
Şu tedbirlere başvurulabilir
Tasarruf tedbirleri almak
Tasarrufları artırıcı ve özendirici tedbirler devreye almak. Tasarruf mevduatına verilen faizler yükseltilebilir. Tasarruflar her türlü vergiden muaf tutulabilir. Devlet tahvil çıkararak satın alma gücünü piyasadan çekebilir.
Satışlara çeki düzen vermek
Taksitli satışları kısmak, Toplam talep üzerinde caydırıcı etki meydana getirmek amacıyla tüketim kredileri sınırlandırılabilir. Bu sayede halkın tüketim hızı düşürülebilir.
Para arzını Merkez Bankasının aracılığıyla daraltmaya çalışmak, Bunun için piyasaya, özellikle de bankalara borçlanır. Reeskont kazançlarını düşürerek bu yoldan para arzını denetler. Bankaların kasa ihtiyat oranlarını yükseltir. Banka kredilerini sınırlandırmış olur.
Reeskont oranlarını belirlemek
Reeskont oranlarını belirlemek, Kişi ve firmalar ellerindeki senetlerin karşılığını vade-sinden önce iskonto ettirir. Bankalar da senedin vadesini faiz oranını göz önüne alarak giderlerini de ekleyerek o günkü değerini hesaplar, müşterisine öder. Halk arasında buna senet kırdırma denir. Bankalar kendileri de daha sonra bu senetleri Merkez Bankasına kırdırır. Buna reeskont adı verilir.
Vergilerde düzenleme
Maliye politikası çerçevesinde mevcut vergileri artırmak Kamu harcamaları kısıtlanabilir. Bütçe disiplin altına alınarak daraltılabilir. Talebi kısıtlamaya yönelik tedbirler alınabilir.