Cumhurbaşkanı Erdoğan 99 baraj ve hidroelektirik santralin açılışında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
Bu yatırımları kesintisiz olarak sürdürmek zorundayız. Hepsi enerji yatırımlarıdır. Gezi olaylarındaki hedeflerden biri neydi HES barajları. 17-25 Aralık darbe planındaki hedefteki isimler de enerji konusunda büyük yatırımları olan kişilerdi.
BENİM İTİRAZIM FARKLI DÜŞÜNCELERİNE DEĞİLDİR
Amerika'da, Almanya'da böyle bir şeyle karşılaşabilir misiniz?
Olamaz. Çünkü kendi vatanına ihanet eden, değerlerine düşman partiler, STK'lar ve medya kuruluşları yok.
Kendilerine akademisyen diyen bir güruh devletine ve milletine kin kustu. Bu barajların ne büyük düşmanı bölücü terör örgütüdür. Ve onu destekleyen akademisyenlerdir. 121 bin akademisyenlerden sadece 1100 imzaladı. Benim itirazım farklı düşünmelerine değildir.
Buradaki mesele kendilerine akademisyen diyenlerin terör örgütü propagandası yapmasıdır.
Bu ülkenin bu vatanın birliğine karşı olan herkes bizim karşımızdadır. Biz ülkemizde bir şeyin müdafaasını yapıyoruz. Biz tek millet olmanın çabasındayız. Biz tek bayrak peşindeyiz. Bu ülkede ikinci bir bayrak olamaz. Kolay değil şehitlerimiz toprağa düşüyor. Toprak şehitlerimizle vatan olmuştur.
MANDACI ZİHNİYET MAĞLUP OLMUŞTUR
Kendi ülkesine yabancıları davet etmek neyin nesidir? Bu mandacı zihniyeti çok iyi biliyoruz. 100 yıl önce de aynı zihniyet arz-ı endam etmişti. Milletimiz sayesinde bu mandacı zihniyet mağlup olmuştur. Dün Diyarbakır'ın Çınar ilçesinde alçak bir saldırı oldu. Çınar saldırısı tek başına alçak, hain, karanlık yüzünü görmeye yeter.
Bu sözde aydınlar bunlar karanlıktır, karanlık. Bunların millet diye bir şeyi yoktur.
Bu mesele devletin ve milletin bekası meselesidir. Unutulmasın ki, devletin olmadığı yerde ne hak ne özgürlük olur? Kaos olur, gözyaşı olur.
Güneydoğu'daki teröristlerin açtıkları sorunları hallediyoruz. Sivil vatandaşlarımıza zarar gelmesin diye bu bölgelerin teröristlerden arınma süreci yavaşlıyor. Biz çözüm süreci derken, demokratik açılım diyoruz. Bu hassasiyetlerimiz yüzünden operasyonların süresi uzuyor.
Buralar temizlenmeden operasyonlar bitmeyecek. Biz vatan topraklarında iş yapmak için sözde aydınlardan mı izin alacağız. Biz icazeti ancak milletten alırız. Kürtleri temsil diye bir şey yok ha. Bunlar Kürt kardeşlerimin mahremiyetini açığa çıkarıyorlar. 6-8 Ekim olaylarında terör örgütünün siyasi uzantısı eş başkan Kürtleri sokağa davet etmedi mi? 50 Kürt kardeşim ölmedi mi?
BENİM GÖZÜMDE ONLAR 'TERÖR ÖRGÜTÜNÜN MAŞASI'DIR
Sadece akademisyenlerin değil sözde siyasetçilerin de aynı tutumda olduğunu görüyorum. Siyasi arenada yer alanları da görüyorum.Benim gözümde onlar siyasetçi değil terör örgütünün maşasıdır.
Bölücü örgüt ve mensupları baraj istemiyor. Onlara rağmen Ilısu barajını yapacağız.
Onlar yıkar biz yapar. Milletimiz bu mandacı artıklarına gereken cevabı verecek. Dün seslendim bugün de söylüyorum. Bu 1100 akademisyene gerekli merciler gerekli işlemleri yapmalı. Ana muhalefetin genel başkanı çıkıyor diyor ki bir televizyon programcısı programda terör örgütüne yaptırdığı propaganda için özür diliyor. Yanlış yaptım diyor.
YABANCI BASININ DA İKİ YÜZLÜ TAVRINI GÖRDÜNÜZ
Bu ana muhalefet genel başkanı bu televizyon programcısı yanlış yaptı diyor. Buna direnmeliydi.
Bir kazma kürek eline sen al sen de git orada hendek kaz. Bu partinin mensupları teröristleri hastaneyi ziyaret ediyor. Sultanahmet'te saldırı oluyor bu beyefendi yayın yasağına takılmış.
CUMHURİYET GAZETESİ'NE TEPKİ
Dün bir gazetenin manşetine bakın: İstanbul saldırısı sonrası Katliam ülkesi diye yazıyor.
Fransa saldırısı için "Fransa çocuklarına ağlıyor" diye manşet atıyorlar.
İşte o manşetler:
Yabancı basının da iki yüzlü tavrını gördünüz. Sakın bundan sonra bize gelip bağımsız, objektiflikten bahsetmesin. Katliam ülkesi diye sunması bizi şaşırtmadı. Sen bu ülkenin medyasısın ve bu ülkeyi katliam ülkesi olarak sunuyorsun. Paris ve İstanbul saldırıları karşısında yaptıkları çifte standartı da görmüş olduk.
Bunlar ahlaksızlıktan sıkılmadılar.
Biz 2.5 milyon değil ne kadar fazla gelirse gelsin onlara ensar olacağız. Bu süreci kayıp vermeden geçeceğiz. Bugün yurtdışında iş yapan işadamlarımızı dönemimizin alperenleri, akıncıları olarak görüyorum.
Ülkemiz için eser ortaya koyan işadamlarımıza teşekkür ediyorum. Her kim ki bu ülke için bir taş koyuyorsa ona destek olacağız. Kim de zarar veriyorsa da bizi karşısında bulur.
