Erzurum'da devlet desteğiyle artan sebze üretimi Doğu'daki sofralara lezzet katıyor
Türkiye'de hayvancılığın yanı sıra tarım alanında da adından söz ettiren Erzurum'un uçsuz bucaksız ovaları ile seralarında yetiştirilen sebzeler bölge illerinin ihtiyacını karşılıyor.

Oluşturma Tarihi: 2020-08-26 20:26:09

Güncelleme Tarihi: 2020-08-26 20:26:09

Erzurum Valiliği, Büyükşehir Belediyesi ve İl Tarım Müdürlüğünün desteği ile kentin çeşitli yerlerinde kurulan seralarda karpuz, kavun, patlıcan, fasulye, biber, domates, salatalık, mısır ve yeşil sebzeler yetiştiriliyor.

Devlet desteği olmadan önce tarla hasadında 1 veya 2 ürün alan yetiştiriciler sezonda bir seradan 5 ila 8 değişik ürünü hasat ederek şehir ekonomisine katkı sunuyor.

Aziziye ilçesine bağlı Söğütlü Mahallesi'nde devlet eliyle kurulan 24 serada çiftçiler bugüne kadar hiç yetiştirmedikleri ürünleri toprakla buluşturup satışa sunmaya başladı.

Tarım alanlarını inceleyerek çiftçilerle bir araya gelen Erzurum Valisi Okay Memiş, gazetecilere yaptığı açıklamada, kentin verimli ovalarıyla seralarında yetiştirilen ürünlerin pazar payının yüksek olduğunu aktardı.

Erzurum ovalarının mevcut yapısı ve verimli topraklarının, Türkiye'nin önemli bir bölgesi olan Çukurova'yı aratmadığını söyleyen Memiş, son 3 senede üretilen sebzenin geçmiş yıllara oranla 4-5 kat arttığını söyledi.

"Bir seradan yılda 30 bin lira kar elde edilmeye başlandı"

Memiş, Erzurum'da yetiştirilen ürünlerin tamamının organik veya organiğe yakın olduğunu ifade etti.

Doğu'nun sağlıklı besin deposunun Erzurum olduğunu vurgulayan Memiş, şöyle konuştu:

"Burası Aziziye ilçesi sınırlarındaki Söğütlü Mahallesi ve buradaki çiftçiler yılda 2-3 ürün alırken şimdi 5-6 hatta 7-8 defa ürün alıyor. Buradaki ürünlerin tamamı şehrin marka değeri olan marketlerde de satışa sunuluyor. Destekler arttıkça üretim artacak. Valiliğimiz, Tarım ve Gıda İl Müdürlüğümüz ile Büyükşehir Belediyesi'nin buradaki çiftçilere yönelik önemli yatırımları oldu. Çiftçi başına 1 seradan yılda yaklaşık 30 bin lira kar elde edilmeye başlandı. Bu hiç az bir rakam değil. Demek ki biz bu seraları artırarak devam ettirirsek, rakam artacak. Erzurum ovaları muhteşem bir yapıya sahip."

 

Memiş, Türkiye'de hububatın da yüzde 2'sinin Erzurum'da üretildiğini kaydetti.

Ürünlerin tohumlarının ise tamamen yerli olduğunu ifade eden Memiş, "Öyle hibrit tohumu falan değil hepsi kendi yöremizde yetişen tohumlar. Türkiye'nin göreceli olarak daha verimli daha farklı ve iklim açısından daha avantajlı bölgelerinde hasat bitiyor ama Erzurum'da yeni başlıyor. Dolayısıyla biz bununda farkındayız." diye konuştu.

Memiş, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) sürecinde organik tarım ve üretimin ön plana çıktığını bunu da Erzurum'un en iyi şekilde değerlendireceğini sözlerine ekledi.

Tarla ve seraların bakımında "Sınırötesi" ayrıcalığı

Söğütlü Mahallesi'ndeki çiftçilerin, ova ve seraların bakımlarında bir başka desteği de bir dönem cirit sahalarında ve hipodromlarda yarışan ve çeşitli dereceler elde eden "Sınır ötesi" isimli Arap atı sağlıyor.

Atın sahibi Mutlu Erden, cirit sahalarında boy gösteren atının diğer zamanlarda sera ve ovalardaki ürünlerin kontrolünü sağlamada kendilerine yardımcı olduğunu söyledi.

Araçla gezemedikleri için üzerine bindikleri at ile seraları gezip kontrol ettiklerini anlatan Erden, "Atım ismini Türkiye'nin, Irak'ın kuzeyine yaptığı operasyondan aldı. Atımın ismi çok anlamlı. Hipodromlarda da bu isimle yarışmış ve kayıtlara öyle geçmiş. Biz ihale ile atı satın aldığımızda bu isim ile kayıtlıydı. Erzurum'a getirince de ismini değiştirmedik. Sera ve ovaladaki hasatların bakımını yaparken bize çok yardımı dokunuyor. Aynı zamanda kentteki cirit müsabakalarında da boy gösteriyor, o bizim her şeyimiz." diye konuştu.