Farkındalığın Gücü…
Finans Analisti İslam Memiş, ekonomik krizler karşısında bakış açısının değiştirilmesi gerektiğine dair Timetürk’e özel bir yazı kaleme aldı.

Oluşturma Tarihi: 2022-03-27 08:09:52

Güncelleme Tarihi: 2022-03-27 08:09:52

Finans Analisti İslam Memiş, Timetürk'e özel kaleme aldığı yazıda, “Eğer israftan uzak durarak, gereksiz harcamalar yapmamış ve finansal bir alışkanlığımız olsaydı bugün ekonomik krizlere karşı nakitimiz olabilirdi.” ifadelerini kullandı.

İşte İslam Memiş'in yazısının tamamı:

Farkındalığın Gücü…

Dünyada yaşanan ekonomik kriz, bizim de olaylara bakış açımızı değiştirmemize neden olmalı.

Yani, sebepleri her zaman bir başka tarafa yıkarak doğruyu bulamayız.

Çünkü sorunlar artar, azalmaz!

Bizim görevimiz farkındalığınızı artırmak ve en az hasarla bu süreci yönetmek.

Yeni düzen şikayet edenlerin haklılığını koruyan değil, kendi doğrularını acımasızca uygulayan bir sistemdir!

Ondan sebep kendimize vakit ayırıp “Acaba neleri değiştirebilirim?” diye düşünmemiz gerek.

Hayatta elde ettiğimiz sonuçlar, genelde alışkanlıklarımızın ölçüsü ve karnesidir.

Herkesin hayatta öncelikleri farklılık gösterebilir.

Ortak öncelik de genel de PARA dır.

Her şey olmayan ancak çok şey olan PARA dır.

Peki neler yapılabilir?

Önce bir sistem kurmalı ve sonra doğru yolda ilerleyip ilerlemediğimizi ara ara kontrol etmeliyiz.

Bu kontroller bizi hedefimize daha kolay yakınlaştırır.

Eğer kontrolsüz ve özgüven içerisinde bu yola devam edersek, yanlış yaptığımızı çok geç anlarız.

Mesela; bir hedefimiz olmalı.

Bu ev, araba, iş kurma, eğitim vs her şey olabilir.

Hedefimizi belirlediğimiz gün FARKINDALIK için de biraz düşünmeliyiz.

Şunu kendimize sorarak sürece başlayabiliriz;

“Daha önce evimi, arabamı arabilirmiydim, kendi işimi kurabilirmiydim, eğitimimi daha iyi tamamlayabilirmiydim?”

Kendimiz ile yüzleşmek ve kendimize dürüst cevaplar vermek bizi ya çok başaralı bir kişi yapar ya da bahanelere sığınan bir kişi.

Bunun kararını o gün kendimiz vermiş oluruz.

Cevabımız HAYIR ise sorun yok.

Cevabımız EVET ise yine sorun yok.

Önemli olan bu iki cevaptan korkmamak.

Çünkü bu iki cevap başlangıç noktası ve öncesi için yapabilecek bir şeyimiz yok.

Amacımız zaten gelecek ile.

Önemli olan geleceğe söz vermek ve farkındalığın oluşması.

Bugüne kadar gereksiz yaptığımız harcamalar, daha iyi bir finansal alışkanlığımız olmadığı içindir.

Eğer israftan uzak durarak, gereksiz harcamalar yapmamış ve finansal bir alışkanlığımız olsaydı bugün ekonomik krizlere karşı nakitimiz olabilirdi.

Söz konusu sadece PARA olunca çoğu insanlar daha çok bahane üretmeyi ve suçu başka bir yerde aramayı tercih eder.

Peki söz konusu SAĞLIK olunca neden böyle olmuyor?

Fazla kilolarımız olabilir, sağlıksız beslenebiliriz, sigara ve alkol gibi sağlıksız alışkanlıklarımız olabilir.

Bunun sorumlusu kim?

Eğer sağlıklı beslenir ve kötü alışkanlıklarımızdan uzak durursak, sağlık problemimiz de olmaz.

Yıllarca umursamadığımız ihmallerin de bir gece de son bulmasını beklememeliyiz.

Düzenli spor yaptığımızda veya sağlıklı beslendiğimizde fiziki görünümümüz zamanla diğer insanların özeneceği bir hal alır.

Doğru finansal alışkanlıklarımız da bizim birikimlerimizi aynı şekilde sağlıklı yapar.

Yani, zamana yaymak gerek.

Gerçek davranış değişikliği, kimlik değişikliği gibidir.

İç kimliğimizi değiştirdiğimizde kendimizde ki değişikliği önce çevremiz bize söylemeye başlayacaktır.

İç hikayemizdeki değişikle amacın spor yapmak değil, sağlıklı bir hayat yaşamak olduğunu çabucak kavrayacağız.

Finansal değişim de amaç para değil ev, araba, iş veya eğitim.

Sonuç odaklı bir değişim.

Şimdi bunu okuduğunuzda önemsiz veya gereksiz gelebilir.

Ama yıllar sonra “Keşke” diye başlayan cümleler kurmamalıyız.

Yıllar sonra aynaya baktığımızda karşımıza sağlıksız beslenmiş, çabuk çökmüş, sağlık sorunları olan bir kişi de çıkabilir, olduğundan daha genç görünen, sağlıklı ve güler yüzlü bir kişi de çıkabilir.

Bu para konusunda da böyledir.

Yıllar sonra aynaya baktığımızda zamanında sistem kuramamış, farkındalığını oluşturmamış, kazandığında birikim yapmamış bir kişi de çıkabilir, doğru yolda hedeflerine ulaşmış bir kişi de çıkabilir.

Yıllar sonra o aynanın karşısına nasıl çıkacağımıza bugünden kendimiz karar vermebiliriz.

Kimse bizden olimpiyat yarışmacısı ya da holding sahibi olmamızı beklemiyor.

Sadece olması gerektiği gibi olmamızı istiyorlar.

Sonuç:

Yıllar sonra kendimiz göreceğiz.

Herkes tercihleriyle yaşar…