Bakan Çelik, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'nda soruları yanıtladı, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin Çelik, Türk milletinin büyük, köklü bir geçmişe sahip bir millet olduğunu söyledi. Türkiye'de yakın geçmişe bakıldığında her 10 yılda bir demokrasinin kesintiye uğradığını anlatan Çelik, bununla birlikte birçok kazanımın da milletin elinden alındığını, faturasının da millete ödetildiğini belirtti.
Milletin darbelerle hiç hak etmediği sorunlarla karşı karşıya bırakıldığını anımsatan Çelik, şöyle devam etti:
"Artık bu dönemler bitmeli, nokta konmalı. Böyle darbeci anlayışlarla, bu milleti yönetmek mümkün değil. Olmadığını geçmişte gördük. 15 Temmuz'da yaşanan bu menfur saldırı, terörist saldırı, darbe girişimi neticesinde milletimiz 3-4 yılı beklemedi. 3-4 saat içerisinde bu işi halletti. 'Ben yeniden kayıplarla karşı karşıya kalmak istemiyorum, yeniden daha büyük sorunlar yaşamadan yana değilim, ben bu işe el koyuyorum,' dedi ve 3-4 saat içerisinde darbecilere, tanklara, uçaklara 'dur' dedi."
Milletin, canı malı pahasına böyle bir büyük bir başarının altına imza attığını belirten Çelik, milletin yöneticileriyle bütünleşince çok büyük bir cesaretle neler yapabileceğini bütün dünyaya göstermiş olduğunu söyledi.
Türkiye'ye yönelik 15 Temmuz öncesi sürekli bir karalama, bir algı operasyonu olduğunu anlatan Çelik, 15 Temmuz akşamında milletin buna müthiş bir cevap verdiğini ifade etti. Çelik, "Yönetenlerle yönetilenlerin, halkla idarecilerin, idarecilerle halkın nasıl bir kaynaşma içerisinde olduklarını, nasıl iç içe olduklarını göstermesi açısından, oluşturulmaya çalışan o algıya atılabilecek en sert tokat açısından 15 Temmuz gecesi milletimizin ortaya koymuş olduğu bu muhteşem tablo son derece önemli tablodur. 'Dikta sizin yakıştırmanızdır. Diktatörlük belki sizde vardır ama bu millette yoktur' anlamına gelecek bir nezih bir duruşu milletimiz sergiledi." değerlendirmesini yaptı.
Milletin kendine, değer yargılarını, kazanımlarına, hedef haline getirilen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a sahip çıktığını dile getiren Çelik, bu anlamda millete müteşekkir olduklarını kaydetti.
Darbecilerin 15 Temmuz gecesi Türkiye'nin "bir ileri karakol görevi" görmesi noktasında bir senaryo yazdığı anlatan Çelik, "Bu millete karakolluk görevi yaptıracaklardı eğer başarılı olsalardı, böyle bir senaryoyu yazmışlardı, uydu bir devlet, uydu bir yönetim olacaktı. Çizilmesi istenen Ortadoğu'daki haritalarla ilgili de 'Bu haritaya biz şu şekilde neşter attık, yeni çizgiler bu şekilde olacak. Türkiye de 'pekala, emredersiniz' diyecekti. Böyle bir ileri karakol arzusu emperyalist emeller uğruna burada yerleştirilmeye çalışıldı ama milletimiz buna da 'dur' dedi." diye konuştu.
733 KİŞİ İHRAÇ EDİLDİ
FETÖ ile mücadele kapsamında bakanlığının yürüttüğü çalışmaların sorulması üzerine Çelik, "Bizi vatansız bırakma, bizi uydu devletçikler haline getirme, bölüp parçalama hedefi olan birilerinin oyuncağı, maşası olarak sahneye çıkmış olanlara karşı merhametli davranma hakkımızın olmadığını açıkça ifade etmek isterim." dedi.
Bakanlıkta 733 kişinin Kanun Hükmünde Kararname ile kamudan uzaklaştırıldığını anlatan Çelik, 458 kişinin de açığa alındığını bildirdi. İncelemelerin devam ettiğini ifade eden Çelik, bütün birimler üzerinde çalışmaların hassasiyetle sürdürüleceğini kaydetti. Örgütün yapılanmasının çok sinsi olduğuna işaret eden Çelik, "Hiç beklemediniz bir yerde, beklemediğiniz imamları olabilir." ifadelerini kullandı.
"TERÖRLE MÜCADELEDE HAİNLER YÜZÜNDEN SONUCA ULAŞAMADIK"
Fırat Kalkanı operasyonu da dikkate alındığında FETÖ'nün geçmişte terörle mücadeleyi sekteye uğratıp uğratmadığının sorulması üzerine Çelik, geçmişte birçok şeyin yaşanmasının doğal olduğunu belirtti.
Çelik, "Bir örgüt düşünün ki 'ben paralel devlet kuracağım' diyor. O halde siz düzenin işleyen sistemine çomak sokacaksınız demektir. Paralel yapının Türkiye'nin çok kritik noktalarda netice alması konusunda engel teşkil etmesi mantıken doğru bir şeydir. Diyelim ki terör örgütü elebaşlarını sıkıştırdınız, imha etmeniz gerekiyor, o kritik noktada paralel yapının Türkiye'nin aleyhine tavır aldığını söylemek için kahin olmaya gerek yok." ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin uzunca bir süredir terörle mücadele ettiğine dikkati çeken Çelik, "Bu şekilde bir mücadelede aradığımız ve istediğimiz neticeye varamamışsak, burada içimizdeki alternatif devlet kurmaya çalışanların dahlinin olmaması söz konusu değil." dedi.
Bu konuda başından geçen bir olayı anlatmak istediğini belirten Çelik, şöyle devam etti:
"Nusaybin'de güvenlik güçleri ile irtibatımız var. Teselli vermek için onlarla irtibata geçiyor. Onlar da bize teselli veriyorlar. Bir ihtiyacınız var mı diye soruyoruz. Nusaybin'e tırlar dolusu gıda ürünleri sevk ettik. Bu emniyet kuvvetlerinden bazı görüştüğümüz arkadaşlar 'yemek sorunumuz var' dediler. 'Böyle bir şey olamaz' dedim. 300-500 kişi yemek kuyruğunda olduğunu söylediler. Biz buna inanamadık. Konuyu Bakanlar Kurulu'nda gündeme getirdik, Cumhurbaşkanımıza arz ettik. Kimse inanamadı. Yemek kuyruğundan fotoğraflarını gönderdiler. Canını feda etmek için oraya giden ve orada kalmada en ufak bir tereddüt göstermeyen güvenlik güçlerini yemek kuyruğunda kim bekletiyor? Bugün tutuklanıp cezaevine konulan komutanlara tahribatları söylediği zaman kendisi bize 'yok öyle bir şey' dedi. Daha sonra komuta kademesine müdahale etmek zorunda kalındı, Nusaybin'de işler müdahalelerden sonra hem yemek konusunda hem de terörle mücadele konusunda düzeldi. Orada güvenlik güçlerimize sızan ihanet çetesinin milletimizin, Mehmetçiğimizin, polisimizin, güvenlik güçlerimizin aleyhine tavırları olduğunu anlamak için 500 metrelik kuyruk yeterlidir herhalde."
"BİR TERÖR KOALİSYONU İLE KARŞI KARŞIYAYIZ''
Çelik, bölgede bir terör koalisyonu ile karşı karşıya olduklarını vurgulayarak, bölge halkının barıştan yana olduğunu kaydetti.
Terör örgütünün en büyük zararı bölge halkına verdiğinin altını çizen Çelik, "PKK ve FETÖ dayanışma içerisinde bölgede zafiyetin oluşması için gayret gösteriyorlar ama ne milletimiz ne de güvenlik güçlerimiz buna fırsat verecek. Bölge halkının yıldığı bu ortamdan bölgeyi kurtaracağız." değerlendirmesinde bulundu.