Finansal okuryazarlık ne kadar çok deneyim sunsa da bu deneyim kişilere ayrı bir metodolojinin uygulanmasını gerekli kılıyor. Birikimlerin yapılması, harcamaların planlanması ve sağlıklı bir gelir-gider tablosunun oluşturulması "sağlıklı bir finansal yaklaşımı" gerekli kılmaktadır.
Nasıl ki bir kişinin maddi sağlığı sürdürülebilir oldukça kişi ayakta kalabiliyor ise sağlıklı bir finansman da kişilerin geleceğe yönelik planlamaları için hayati öneme sahip.
Mali tablo ve sağlıklı bir yönetim
Bir kimsenin maddi sağlığı, maddi işlerinin durumunu ifade etmektedir. Finansal sağlığı iyi olan insanlar genellikle yüksek bir kredi puanına sahiptir, zamanında faturalarını öder, borçları en aza indirir, geliri en üst düzeye çıkarır ve gelecek için plan yapar.
Kredi puanları görünüşte finansal olarak bir birey yapabilir veya bozabilir. Bir kişinin finansal işlemleriyle ilgili veri toplayan birkaç kredi raporlama kurumu vardır. Bu şirketler verileri analiz eder ve bir kişinin finansal sağlığına dayalı bir derecelendirme sunar. Bir kişinin kredi puanı, bu farklı kurumların bir birleşimidir ve genellikle bir kişinin kredi riskini doğru olarak yansıtmaktadır.
Planlama dönemi
Mali sağlığının iyi olduğu bir kişi genellikle planlayıcıdır. Bu kişi yalnızca kendi kendine sürdürülebilir emeklilik için plan yapmaz, aynı zamanda kendi vakfı ile bir aile mirası yaratmayı da planlayabilir. Bu tür bir servet tipik olarak miras veya ömür boyu iyi bir planlama gerektirir.Sadece bir kişinin borcu izlemesi ve azaltması gerekmez, aynı zamanda varlıklar iyi yönetilmelidir. Varlıklar nakit, mülk veya arsa olabilir. Nakit akıllıca yatırılmalı ve bileşik faiz tahakkuk ettirilmelidir.
Finansal adımlar atabilmek
Ekonomik kaynakları doğru yönetebilmek için belli adımlar atılmalı. Bunlardan en önemlileri; Gelir ve giderlerimiz arasında en iyi dengeyi kurabilmek, Paramızdan en iyi şekilde yararlanmak için akıllı finansal kararlar alabilmek ve Ani harcamalara hazırlıklı olabilmek ve tüm bu sağlıklı alışkanlıkları sürdürülebilir şekilde korumak.
Birikim metodolojisi
Birikime bakış açımız, amaç ve hedeflerimiz ortaya üç ana motivasyon çıkarıyor.İlki hedeflerimiz için birikim yapmak. Bu motivasyona sahip kişiler, net bir şekilde belirlenmiş ve normal şartlar altında ulaşılabilir bir hedef için (teknoloji, seyahat, kendine verilen ödüller vs.) birikim yapmayı amaçlarlar. Sonunda belirli bir amaç olduğu için bu tarz bir birikim çok motive edicidir.İkinci motivasyon tarzımız ise Birikim sahibi olmanın önemli olduğuna inandığımız için birikim yapmak. Üçüncü motivasyon ise zahmetsizce birikim yapmak. Bu motivasyona sahip kişiler günlük alışverişlerin ardından elde kalan bozuklukların, para üstlerinin kıymetini bilip bir kenara atarlar.
Nasıl bir borca sahipsiniz?
Gelir, tasarruf ve birikim kadar borçlar da finansal sağlığın önemli bir unsuru. ‘Borç' kelimesi dünyanın her yerinde negatif bir anlam taşısa da aslında iki ana sınıflandırma var. İyi borca sahip olmak: Kulağa garip gelse de sağlıklı ve işlevseldir. Çünkü hayatta ilerlemenin ve gelişmenin bir yolu olarak kullanırız; ev-araba almak ya da iş kurmak gibi., Kapatacak bir ekonomik kapasitemiz olduğunu bildiğimiz için bu borcun altına gireriz. Bunun parayı yönetmenin akıllıca bir yolu olduğu düşünülür. Çünkü bir mal (örneğin ev) satın almak için cazip bir faiz oranından borçlanmak, paranın kendi kendine değer kazanmasını beklemekten daha faydalı olabilir.
Kötü ya da zarar ettirme ihtimali bulunan borca sahip olmak: Daha küçük ve özellikle plan dahilinde gelişmeyen yatırımlar için kullanılan borçları ifade eder. Çoğunlukla gelişmemize yardımcı olmak gibi bir özellik taşımaz, dahası strese ve sorunlara yol açabilirler. Çalışır durumdaki telefonu bir üst modeliyle değiştirmek, imkân dahilinde olmayan bir tatile çıkmak gibi zorunluluktan kaynaklanmayan harcamalar bu gruba girer. Borcu kapatmak için borç almak da bu kapsamda değerlendirilir.
Mali tabloya göre finansal profiliniz de ortaya çıkmaktadır.
Bunlardan belli başlıcaları ise şöyle:
Birikimini büyüten grup:“Paramdan mümkün olan en fazla getiriyi elde etmek isterim. Böylece geleceğim için daha güçlü ve daha güvende hissedeceğim” ifadesi bu grubu özetleyebilir.
Kolaylık peşindekiler: “Finanstan çok fazla anlamıyorum. Ama eğer anlasaydım, iyi bir birikime sahip olabilir ve daha huzurlu yaşayabilirdim.” Sorumlu ve organize davranmaya çok yatkın, ortalamaya yakın bir ekonomik kapasiteleri vardır. Güvenli hissetmek isterler ve finansal tercihlerini basit tutmaya yatkındırlar.
Karamsar yaklaşanlar: Ekonomik varlığını en iyi şekilde kullanan grup ile hemen hemen aynı finansal koşullara sahip olsalar da sisteme olan inançlarını yitirmişlerdir. Bu nedenle finansal durumlarını olduğundan daha iyi yönetemeyeceklerini düşünürler, ekonomik kararları konusunda bir planları ve istikrarları bulunmaz
Kendi kendini geliştiren grup: “Kendimi geliştirmek, devam etmek, daha iyi hale getirmek istiyorum” cümlesi bu grubu anlatır. Daha az ekonomik kapasiteye sahiptirler, yatırım ya da birikim konusunda aşırı planlı değillerdir. Biraz tasarruf ederler ancak bunun öngörülemeyen harcamalar için yeterli olmayabileceğinin farkındadırlar.
Ayakta kalabilenler:“Geçimimi sağlamayı başarır ve dengeli bir şekilde ay sonunu getirebilirsem, kendimi güvende ve mutlu hissederim. Fakat borçlarım nedeniyle bu zor”. Bu özetten de anlaşılacağı üzere bu grup için birikim ve yatırımdan önce gelir-gider dengesi gelir.