Fitch'in Türk bankaları ile ilgili raporunda, TL'deki keskin değer kaybının, bankaların aktif kalitesinde, sermayesinde ve döviz likidite pozisyonlarında riskleri artırdığına dikkat çekildi. TL bu yıl başından bu yana, siyasi istikrarsızlık, ekonomideki yavaşlama ve ABD faiz oranlarının yükseleceği beklentisiyle dolar karşısında yüzde 20'nin üzerinde değer kaybetti.

BANKACILIK SEKTÖRÜ İÇİN ÖNEMLİ BİR SEVİYE

Açıklamada, döviz cinsinden kredi ve fonlama bağımlılığının, dolarizasyonun yüksek olduğu Türk bankacılık sektörü için önemli bir seviyede olduğu belirtildi. Bankaların döviz cinsinden kredilerden zarar yazmalarının beklendiğini ifade eden Fitch raporunda, ancak vade profilinin oldukça uzun olabileceğini ve bunun bankaların zararlarını zaman içinde karşılayabileceği anlamına geldiğini kaydederek şu ifadelere yer verildi:

ZARARLAR YÖNETİLEBİLİR

"Bankaların marjları ve sermaye tamponları ile döviz cinsinden borçluların bir kısmının bu borçları hedge ettikleri dikkate alındığında bu zararların yönetilebilir olacağına inanıyoruz." Takipteki kredilerin toplam kredilere oranının Ağustos sonu itibariyle yüzde 2.9 olduğunun ifade edildiği raporda, takibe dönüşüm oranının tüketici ve KOBİ kredilerinde yükseldiğini ancak bu portföylerde bulunan takipteki kredi oranının hâlâ yüzde 4'ün altında olduğu ifade edildi.

50 BAZ PUAN DÜŞÜRDÜ

Raporda, TL'de yüzde 10 değer kaybının sermaye yeterlilik rasyolarını 50 baz puan düşürdüğünün tahmin edildiği belirtilerek, Ağustos sonunda bu oranın yüzde 14.8 olarak gerçekleştiği ifade edildi. Fitch'in raporunda, 1 Kasım seçim sonuçlarının Türk bankaları için önemli olacağı da belirtilerek, devam edecek bir siyasi belirsizliğin negatif olacağı, siyasi istikrarın ise bankaların görünümleri için faydalı olacağını kaydedildi.