Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, tarafından yapılan açıklamada, Türkiye'nin kendisiyle aynı nota sahip ülkelere göre daha hızlı büyüme kaydettiği ve bazı dış faktörlerde de toparlanma yaşandığı hatırlatılırken yapısal reformlardaki bazı boşlukların ve birtakım siyasi bileşenlerdeki zayıflıklardan dolayı bu trendlerin devamlılığının belirsiz olduğu kaydedildi.
Para politikasındaki büyüme yanlı eğilimin açıkça görüldüğü bildirilen açıklamada, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) salı günü faiz koridorunun üst bandında bu yıl 4. kez indirime gittiği anımsatıldı.
"DIŞ FİNANSMAN İHTİYACI BÜYÜK"
Açıklamada, düşük faiz oranlarının tüketimi ve büyümeyi destekleyeceğine de vurgu yapıldı.
Tüketim odaklı büyümenin ithalatı artırmasına rağmen bunun cari denge üzerindeki ters etkilerinin düşük petrol fiyatlarıyla dengelendiğine işaret edilen açıklamada, cari açıktaki daralmaya rağmen dış finansman ihtiyacının büyük olduğu kaydedildi.
"REFORMLAR ANAHTAR NİTELİKTE"
Açıklamada, reformların Türkiye'nin sürdürülebilir makro ekonomik toparlanması için anahtar nitelikte olduğunun da altı çizildi.
Hükümetin yapısal zayıflıklarla başa çıkmak için politika programı hazırladığı anımsatılan açıklamada, büyümenin hızını artıracak ve dış şoklara karşı kırılganlığı azaltacak reformlar konusundaki taahhütlerin kanıtlanması gerektiği ifade edildi.
Açıklamada, Başbakan Binali Yıldırım'ın, reform yanlısı isimleri kabineye aldığı, başkanlık sistemi için anayasada değişiklik yapılmasını vurguladığı ancak bunun Ahmet Davutoğlu'nun görevden ayrılması sonucunda ortaya çıkan siyasi belirsizliği devam ettirebileceği ve politik öngörülebilirlikle ilgili riski artırabileceği öne sürüldü.
Yapısal reformların uygulanmasının Türkiye'nin kredi notu üzerinde pozitif etkiye sahip olabileceği vurgulanan açıklamada, mali disiplindeki bozulma ve dış gerilim olması halinde Türkiye'nin "BBB-" olan kredi notu ve "durağan" görünümü üzerinde baskı yapabileceği ifade edildi.