Raporda, gelişmiş ülkelerin ekonomilerinde son aylarda aşağı yönlü risklerin arttığı belirtilirken, siyasi risklerin küresel büyüme görünümünü tehdit ettiği bildirildi.
Birçok ülkede popülizmin ilgi görmeye başlandığının kaydedildiği raporda, siyasi şoklarla ilgili risklerin özel sermaye görünümüne olumsuz etkisinin arttığına dikkat çekildi.
Raporda ayrıca, dünya genelinde merkez bankalarının güçlü büyüme yaratma kapasitelerinin azaldığı vurgulandı.
TÜRKİYE TAHMİNLERİ
Fitch Ratings raporunda Türkiye ile ilgili tahminlere yer verilirken, gelecek birkaç yılda ekonomik büyümenin ivme kazanacağı ve enflasyonun düşeceği öngörüleri öne çıktı.
Buna göre, Türkiye'de gayri safi yurtiçi hasılanın bu yıl yüzde 3, gelecek sene yüzde 3,2, 2018'de de yüzde 3,5 artması tahmin ediliyor.
Ayrıca, Türkiye'de enflasyonun bu sene yüzde 7,9, gelecek yıl yüzde 7,7, 2018'de de yüzde 7,5 olması bekleniyor.
ABD'NİN BÜYÜME ÖNGÖRÜSÜ DÜŞÜRÜLDÜ
Ülkelerin bu yılki büyüme tahminlerine de yer verilen raporda, ABD'nin 2016 büyüme öngörüsü aşağı yönlü revize edildi.
Buna göre, Fitch, ABD ekonomisinin bu yıl yüzde 1,4 büyümesini tahmin ettiğini duyurdu. Kuruluşun temmuzda yayınlanan GEO raporunda ABD ekonomisinin bu sene yüzde 1,8 beklendiği ifade edilmişti.
Söz konusu aşağı yönlü revizyonla ilgili raporda yorumlarına yer verilen Fitch Baş Ekonomisti Brian Coulton, "Petrol sektöründeki düzenlemeler, zayıf dış talep ve dolardaki erken değer artışının endüstri talebinde rol alması nedeniyle, bu yıl ABD'nin gayri safi yurtiçi hasılasında 2009'dan beri en düşük yıllık büyüme oranı görülecek." dedi.
GELİŞMİŞ ÜLKELERDE DÜŞÜK BÜYÜME
Raporda, gelişmiş ülkelerin ekonomik görünümünün "düşük büyüme" ile tarif edilebileceğinin belirtildiği raporda, bu ülkelerin 2016-2018 yılları arasındaki büyümelerinin 2011-2015 dönemindeki yüzde 1,5'lik yıllık büyüme oranından daha iyi olmayacağının altı çizildi.
Hızla düşen ihracat karşısında Çin'de özel sektör yatırımlarının rağbet gördüğüne dikkat çekilen raporda, ülkenin büyüme oranında istikrar yakalaması yönündeki çabaların da hız kazandığı vurgulandı.
Raporda, ithalattaki sıkılaşma, ücret ayarlamaları ve mali sıkılaştırma nedeniyle Rusya'da yerel talebin geçen yıl düştüğü kaydedilirken, ülke ekonomisinin bu yıl istikrara kavuşmasının görüldüğü ifade edildi.
Brezilya'da Cumhurbaşkanı Dilma Rousseff 'in görevden alınmasının ardından yerine geçen yeni liderliğin mali reformlar üzerindeki ilgiyi yenilediğinin belirtildiği raporda, bunun ülkede güven ortamını destekleyeceği ve ekonomide istikrara yardımcı olacağı bildirildi.
MERKEZ BANKALARINDAN BEKLENTİLER
İngiltere Merkez Bankası'nın (BoE) ağustos başında genişleme paketinin ülke ekonomisi algısına olumlu etkisinin olduğuna dikkat çekilen raporda, İngiltere ekonomisine dair verilerin beklentilerin üstünde gelmesiyle BoE'nin daha önceki açıklamasının aksine bu yıl faiz oranlarını tekrar düşürmesinin beklenmediği kaydedildi.
Raporda, Japonya Merkez Bankası'nın yeni mali politikasının bankanın faiz oranlarında kesintiye yol açabileceği belirtilirken, BOJ'nin 2017 sonunda faiz oranını yüzde -0,5'e düşürmesinin tahmin edildiği bildirildi.
Dünyadaki önemli merkez bankaları arasında kısa dönemde sıkılaştırma para politikası yürütücek tek bankanın ABD Merkez Bankası'nın (Fed) olacağına dikkat çekilen raporda, enflasyonun Fed'in hedefine yaklaştığı ve ekonomik koşulların federal fon oranlarında kademeli normalleşme için mevcut olduğu vurgulandı.
Raporda, Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) parasal genişleme politikasının daha önceden planlanmış tarih olan Mart 2017'nin ötesine uzatılmasının beklendiği ifade edilirken, bankanın tahvil alımlarındaki sınırlamalarında düzeltmeye gitmesinin de tahmin edildiği kaydedildi.