Karadeniz açıklarında bulunan doğalgaz rezervine sevinenler kadar üzülenlerin de olduğunu hatırlatan yazar Mehmet Yavuz, sosyal medyada ifrat-tefrit dengesizliği yaşandığına dikkati çekti...
İşte o yazı:
320 milyar metreküplük doğalgaz rezervinin Karadeniz Tuna 1 sahasında bulunması ülkemiz adına sevindirici bir gelişme.
Daha önceki hükümetler tarafından arama yapılıp yapılmadığı, arayanların yeterli özeni gösterip göstermediği, bulunan bu rezervin ülkemizin ihtiyaçlarını tam olarak karşılayıp karşılamadığı ve gazın ülkeye pozitif katkı sunup sunamayacağı yönündeki tartışmalar bir yana; asıl tartışılması gereken konu ; bu gazın bulunmasına sevinenler olduğu kadar üzülenlerin de olmuş olması...
Hangi siyasi bakış açısıyla yaklaşılıp yaklaşılmadığı hiç önemli değil. Önemli olan ortada bir keşif var ve bu keşfin vatan millet adına en verimli nasıl değerlendirilebileceği.
Doğalgaz keşfi diğer konularda olduğu gibi önce sosyal medyada yayıldı ve karşılıklı söz düellolarına kadar gitti.
Kimlerin sevinip sevinmediğine pek odaklanmamak lazımdı ama olmadı.
Sosyal medyada en serseri tipler de var en yüksek akademik ünvana sahip kişiler de.
Burada önemli olan sizin hangi kişi ya da kişilerin görüş ve düşüncelerini baz aldığınız.
Doğalgaz rezervinin açıklanmasının ardından başlatılan "Dünyaya yön vereceğiz, tüm dertlerimiz bitti" çağrıları kadar "Rezervi abartmayın, çok da sevinmeyin" nidalarının arasına sıkışıp kaldık.
Ortada ekonomik bir gerçek var. Sözkonusu doğalgaz keşfi Türkiye için önemli bir moral kaynağı olduğu gibi dış ticaret açığının da belli bir zaman diliminde rahatlamasına neden olacak. Artı bu aramaların çeşitlendirilip daha da fazlalaştırılmasıyla ülkemiz önemli bir kazanım elde edecek.
Tüm diğer konularda olduğu gibi bu konuda da toplum ikiye bölündü. "Yandaş şakşakçılığı ile Candaş istemezükçülüğü" arasında kısır tartışmalar sürüp gitti ve devam da ediyor. Sevinmesini de üzülmesini de bilemeyen bir toplum olduk vesselam.
Her bakış açımız siyasal, her olay yorumlayışımız ifrat-tefrit dengesizliğinde ilerliyor.
Ülkemizde "adam gibi düşünebilenlerin sayısı" ne yazık ki her geçen gün azalıyor. İşin uzmanı diye ekranlara çıkanların daha işin uzmanlığından ziyade azmanlığa odaklandıklarına şahit olmaktayız.
Doğal gaz çıkarmayı "gaz çıkarmak" olarak gören zihniyetle "gaza gelen" zihniyet yumuşamadıkça rasyonel bir düşünceye ulaşmamız mümkün olmayacak görünüyor.