Arslan, yaptığı yazılı açıklamada, 2021 yılı için net 2 bin 825 lira olarak belirlenen asgari ücretteki artışın, enflasyonun üzerine denk gelen, önemli ancak yetersiz bir artış olduğunu bildirdi.
Mahmut Arslan, "Gelir dağılımındaki adaletsizliği gidermek için kullanılması gereken temel bir sosyal politika aracı olan asgari ücretteki artış önemli olmakla birlikte, pandemi nedeniyle yaşadığımız olağanüstü koşullar dikkate alındığında beklentileri ve asgari yaşam standardını karşılamaktan uzak kalmıştır." değerlendirmesinde bulundu.
Asgari ücretin yaşam standardının ve gelir dağılımının önemli bir unsuru olduğuna dikkati çeken Arslan, ücretlerin minimum düzeyini belirlediğini ancak Türkiye'de uygulanan asgari ücretin bir standart oluşturmaktan uzak bulunduğunu savundu.
Hükümetin çalışma hayatına yönelik aldığı bütün önlem ve tedbirlere rağmen pandemi koşulları nedeniyle bazı sektörlerde çalışanların mağdur olduğunun, iş ve gelir kaybı yaşadığının bilindiğini ifade eden Arslan, açlık ve yoksulluk araştırmalarında ortaya çıkan rakamlar dikkate alındığında yapılan artışın asgari ücretli bir ailenin yaşam şartlarının ne kadar zor olduğunu ortaya koyduğunu bildirdi.
"Yıl sonunda gerçekleşen enflasyon oranları dikkate alınmalı"
"Asgari ücret belirlenirken bu mağduriyetleri giderecek, çalışan ve ailesinin günün ekonomik ve sosyal koşullarına göre insanca yaşamasını mümkün kılacak, insanlık onuruyla bağdaşacak bir ücret olması en büyük beklentimizdi." ifadesini kullanan Arslan, şunları kaydetti:
"Hak-İş olarak, çalışanların yaklaşık yüzde 45'ini doğrudan ilgilendiren ve Türkiye'nin en büyük toplu iş sözleşmesi anlamına geldiğini düşündüğümüz asgari ücret konusunu iş birliği yapılması gereken konuların başında görüyor ve bunun gereğini yerine getirmek için de çalışıyoruz. İşçi kesimini temsilen Komisyonda yer alan Türk-İş'in Hak-İş ve DİSK'in görüşlerini de alarak işçi kesiminin tek ses olarak hareket etmesini çok önemsedik ve katkı verdik. 2021 yılı için geçerli olacak asgari ücret konusunda üç işçi konfederasyonu ortak açıklamada bulunarak, asgari ücretin ilkesel kriterlerini ve insan onuruna yaraşır bir seviyede belirlenmesi için talebimizi ilettik ancak gelinen noktada taleplerimizin tam olarak karşılanmadığını görüyoruz.
Hak-İş olarak, asgari ücrete ilişkin başından beri dile getirdiğimiz taleplerimizi bir kez daha ifade etmek istiyoruz, asgari ücret asgari geçim indirimi (AGİ) hariç ve net olarak açıklanmalıdır, asgari ücret belirlenirken yıl sonunda gerçekleşen enflasyon oranları dikkate alınmalı ve bu oranın üzerine iyileştirme ve refah payı ilave edilmelidir."
"Ücretlerin asgari ücrete tekabül eden kısmı vergiden muaf olmalı"
Konfederasyonun, gelir dağılımının adil bir şekilde gerçekleşmesine yönelik olarak bireylerin gelirlerine, harcamalarına ve servetlerine göre vergiye tabi tutulması konusundaki her türlü çalışmayı desteklediğini vurgulayan Arslan, bu çerçevede asgari ücretin üzerindeki vergi yükünün kaldırılmasını, ücretlerin asgari ücrete tekabül eden kısmının vergiden muaf olmasını talep ettiklerini belirtti.
Arslan, "Açıklanan rakam, konfederasyonlar tarafından geçen yıl başlatılan ve bu yıl devam ettirilen sürecin toplumun refahını sağlamak ve çalışanların gelir düzeyini artırmak için ne kadar önemli olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur. İşçilerin beklentilerinin tam olarak karşılandığı bir asgari ücret hayırlı olacaktır." ifadelerini kullandı.