HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arsla, dün akşam Ankara'da gazetecilerle iftarda buluştu. Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Arslan, özetle şunları söyledi:
1 MAYIS ARİFE GÜNÜNE DENK GELDİ
Bu sene ramazanın son günü, aynı zamanda bizim için Birlik, Mücadele ve Dayanışma günü olarak denk geldi. O nedenle konfederasyonumuz, pandemi münasebetiyle ara verdiği kitlesel 1 Mayıs etkinliklerimizi ne yazık ki bu sene de arife günü olması nedeniyle kitlesel bir etkinlik yerine Türkiye'nin her yerinde, 81 ilimizde il başkanlıklarımızın oluşturacağı gruplarla, İstanbul'da da Taksim alanında yine konfederasyonumuz yönetiminden oluşan bir ekiple 1 Mayıs etkinliklerimizi gerçekleştirmiş olacağız.
İSTANBUL'DAKİ PATLAMA:
Bugün maalesef, İstanbul Tuzla Organize Sanayi Bölgesi'nde bir vernik fabrikasında patlama sonucu üç kardeşimizi kaybettik, dokuz çalışanımız da yaralı. Yaralılara acil şifalar diliyoruz. Ciddi bir patlama. İş sağlığı ve iş güvenliği konusunda bütün tedbirlerin alınmış olmasını, gereken her türlü tedbirden sonra bu kazanın olmuş olmasını temenni ediyorum. Dünya ve Türkiye'deki iş kazalarının büyük çoğunluğu insan eliyle değil ama tedbirden kaynaklı.
Biz HAK-İŞ olarak, şöyle bir bakış açısı getiriyoruz. Yasal düzenlemeleri yapıyoruz ama bir zihniyet değişimine ihtiyacımız var. Bu zihniyet değişimini, kazadan önce iş kazalarını önlemeye yönelik tedbirleri öne çıkarmamız gerekiyor.
İş kazalarıyla ilgili en önemli mücadele yöntemi sendikalaşmadır. Örgütlenmenin olduğu yerlerde minimize edilmiş durumdadır. Bize verilen rakamlarda, iş kazalarından ölüm oranları, toplu sözleşme yapılan işletmelerde yüzde 1'in altına düşmüş durumda.
ASGARİ ÜCRET
Konfederasyonumuzun 1 Mayıs bildirisinde de yer aldığı gibi Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun en fazla iki yıl içerisinde toplanması gerekiyor. Dolayısıyla en azı yok. Temmuz ayında da toplanabilir. Biz komisyonunun toplanmasını, yüksek enflasyona karşı ocak ayında yapılan düzenlemeye paralel bir düzenleme ile yine enflasyonun üzerinde artışın sağlanmasını istiyoruz. Ancak onunla birlikte bir talebimiz de olmazsa olmaz. Asgari ücrette yapılacak bu düzenlemelerin, aynı oranda, toplu sözleşme yaptığımız iş yerlerinde gerek kamu gerekse özel sektördeki o toplu sözleşmelerle elde ettiğimiz ücretlere yapılmasını istiyoruz ve bunu olmazsa olmaz kabul ediyoruz.
Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun yapısının süratle değişmesi gerekiyor. Komisyon üyeleri içinde hükümetin bu kadar yüksek düzeyde ağırlığının olması gibi konuların gözden geçirilmesi gerekiyor.
Sayın TÜRK-İŞ Başkanı Ergün Atalay, Asgari Ücret Komisyonu'nda yer almamıza rağmen asgari ücrette dayanışma içinde olmamız talebinde bulundu. Biz, bunu, Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nda görmek istiyoruz. Her işçi konfederasyonu, Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nda üyeleri oranında temsil edilmeli.
Bu asgari ücrette, bizim yıllardır seslendirdiğimiz vergi konusunu da ele aldık. Türkiye Cumhuriyeti'nde asgari ücrette yapılmış en büyük reformdur. Asgari ücret tutarındaki bütün gelirlerin vergi dışı bırakılması tarihi bir adımdı.
Türkiye'nin bu olağandışı, hesaplanamayan, hiç kimsenin hesabında olmayan yeni durumda, bir yıl beklenmeden Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun toplanmasını, bu komisyonla beraber başta kamu çerçeve protokolü ve özel sektörde imzaladığımız toplu sözleşmelere de aynı oranda artışların sağlanması kaydıyla destekliyoruz ve istiyoruz.
ALTI AYLIK ENFLASYONUN ÜZERİNDE BELİRLENMELİ
Biliyorsunuz aralık ayındaki çalışmalarda, Asgari Ücret Tespit Komisyonu aralık ayı içerisinde asgari ücreti belirlerken bir kısım kriterler vardı, başta TÜİK olmaz üzere. Bu kriterlerde daha sonra gördük ki siyasi irade de işin içerisine girerek enflasyonun üzerinde bir asgari ücretin belirlenmesi sağlandı. Ben, aynı yaklaşımın temmuz ayına geldiğimiz zaman da altı aylık enflasyon artışını dikkate alarak, onun üzerinde bir yerde asgari ücretin belirlenmesinin hakkaniyetli olduğunu düşünüyorum.
Enflasyonun üzerinde asgari ücretin belirlenmesini; Türkiye'nin yaşamış olduğu bu yoğun, piyasadaki allak bullak olan fiyat artışları, zamlar, arkası kesilmeyen, arka arkaya gelen zamlar ve bunun getirdiği mağduriyetleri dikkate alan, bunun çözümünü sağlayan bir düzenlemeyi HAK-İŞ talep etmektedir.
SİYASETİN SENDİKAL HAREKETİ GÖZLEMLEMESİ GEREKİYOR
TÜRK-İŞ ve DİSK'e çağrımızı yapalım. Üç konfederasyon birlikte çalıştık. Siyasetçilerin aynı mekanda bile tahammülü olmadığı yerde sendikacılık yapıyoruz, rakibiz ama temel konularda birlikte çalışmış bir işçi hareketi var. Siyasetin sendikal hareketi gözlemlemesi ve ders alması gerekiyor.
ÇALIŞMA BAKANI VEDAT BİLGİN'İN SÜRPRİZİ
Sayın Bakanın sürprizini ben de merak ediyorum. Bu konuda bizimle sık sık görüşüyor. Kendisiyle dün de görüşmem vardı. Bu konudan bahsetmedi. Keşke çalışanlara yeni imkanlar sağlayacak bir şey olursa sürpriz, teşekkür ederiz Sayın Bakan'a.
Benim Sayın Bakan'dan aldığım intibaa; emekliler, 3600 göstergeyle ilgili mayıs ayında tamamlayacaklarını söylemişti. İşçiler açısından böyle bir düzenlemeyi duymadık ama da duyarsak mutlu oluruz.
GEZİ KARARINI YORUMLADI
Gezi olaylarının başladığı günlerde HAK-İŞ, gerçekten bir çevreci yaklaşım olarak bakıldığı zaman o eylemeleri sempati ile karşılamıştır. Daha sonra mecradan kopartılan, makul taleplerin ötesine çıkan, iş yerlerini yakıp yıkan, konfederasyonumuza saldıran yaklaşımları makul görmemiz mümkün değil.
Yargı kararını vermiştir ama kesinleşmemiştir. Yargı süreçleri tamamlandıktan sonra da konfederasyon bu konuyla ilgili bir değerlendirme tekrar yapar."
