TIMETURK| HABER MERKEZİ
Hükümet, son iki yıldır zirve yapan enflasyona ilişkin 2023 senesi için ümitvar bir tablo çizmeye devam ediyor. Dün hükümet kanadından gelen iki açıklamada enflasyonun belinin büküldüğü vurgulandı. Ancak Columbia Üniversitesi ekonomi profesörü Jeffrey Sachs, Türkiye'de yüksek enflasyonun 2023'te de devam edeceği görüşünde…
ERDOĞAN: TEPETAKLAK AŞAĞI İNECEK
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yılbaşından itibaren işçi, memur, emekli maaşlarına yapılacak zamların fırsatçılar nedeniyle eriyip gitmesine rıza gösteremeyiz. Enflasyonu hızla düşürmenin önünde engel kalmadı. İnşallah önümüzdeki aylarda enflasyonun tepetaklak aşağıya ineceğine hep beraber şahit olacağız" ifadelerini kullandı.
NEBATİ: BELİRGİN ŞEKİLDE DÜŞECEK
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Türkiye Ekonomi Modeli'nin ilk yılını başarıyla tamamlandığını söyleyerek, enflasyonun önümüzdeki aylarda da çok daha belirgin şekilde düşeceğini belirtti. Bakan Nebati, "Her ne kadar yüksek enflasyon hepimizin canını yakmış olsa da, aldığımız önlemler ve kaydedilen olumlu gelişmelerle onun da boynunu geçtiğimiz aydan itibaren aşağıya kırmış durumdayız. Küresel enerji fiyatlarındaki normalleşmeyle, önemi İzmir İktisat Kongresinde de belirtilen üretimi artırmaya yönelik politikaların uygulanmaya devam edilmesiyle ve beklentilerdeki iyileşmeyle birlikte enflasyonun önümüzdeki aylarda da çok daha belirgin şekilde düşeceğini zaten hep birlikte göreceğiz" ifadelerini kullandı.
JEFFREY SACHS:
ABD'li ünlü ekonomist ve Columbia Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Jeffrey Sachs, Türkiye'de enflasyonun devam eden savaş, yaklaşan seçim, geleneksel olmayan makroekonomik politika, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları ve küresel yatırımcılarla yaşanan zor koşullar nedeniyle 2023 yılı boyunca da yüksek kalacağını söyledi. Ekonomi gazetesine konuşan Sachs, Ukrayna'da barışın sağlanması ve seçim sonrası oluşturulacak politika çerçevesiyle Türkiye'nin en azından 2024 yılında istikrara kavuşmasını umduğunu belirterek özellikle bölgesel işbirliği söz konusuyla Türkiye'nin orta vadeli potansiyeli konusunda her zaman iyimser olduğunu ifade etti. Sachs, “Türkiye, iş ve ticaretin “Ukrayna ve Rusya'dan Türkiye'ye kaymasıyla ironik bir biçimde bazı olumlu etkiler yaşasa da Ukrayna savaşının genel etkileri ve belirsizlik Türkiye için olumsuz. Savaş ne kadar erken biterse, tüm taraflar için o kadar iyi” dedi. ABD ve Avrupa için 2023'ün zor bir yıl olacağının altını çizen Sachs, AB'nin tam bir resesyona gireceğini, ABD'de ise büyümenin sıfıra yakın olacağını düşündüğünü belirtti.
Sachs, “Devam eden savaş, yaklaşan seçim, geleneksel olmayan makroekonomik politika, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları ve küresel yatırımcılarla yaşanan zor koşullar nedeniyle, enflasyon 2023 yılı boyunca da yüksek kalacaktır. Ukrayna'da barış ve seçim sonrası oluşturulacak politika çerçevesiyle Türkiye'nin en azından 2024 yılında istikrara kavuşmasını umuyorum. Özellikle bölgesel işbirliği söz konusuysa Türkiye'nin orta vadeli potansiyeli konusunda her zaman iyimserim” ifadelerini kullandı.
Sachs, şunları kaydetti:
ABD ve Avrupa için 2023 zor bir yıl olacak; her iki tarafta da yüksek enflasyon, salgın sonrası devam eden etkiler, Ukrayna savaşı- yaptırımlar ve ABD-Çin gerilimi gibi konularla mücadele ediliyor. AB'nin tam bir resesyona gireceğini, ABD'de ise büyümenin sıfıra yakın olacağını düşünüyorum. Pek çok şey savaşın gidişatına bağlı. Müzakerelere doğru bir hareket olursa, ekonomik koşullar önemli ölçüde aydınlanabilir. Savaş tırmanırsa ve ABD ile Çin arasındaki gerilim de kötüleşirse, küresel makroekonomik durum da kötüleşecek. Türkiye, iş ve ticaretin Ukrayna ve Rusya'dan Türkiye'ye kaymasıyla ironik bir biçimde bazı olumlu etkiler yaşasa da, Ukrayna savaşının genel etkileri ve belirsizlik Türkiye için de olumsuz. Savaş ne kadar erken biterse, tüm taraflar için o kadar iyi. Her şey savaşın sona ermesine, zayıflamasına veya tırmanmasına bağlı. Çatışmanın tırmanması, küresel güvenlik için son derece tehlikeli olacak ve iş dünyası ve yatırımcılar için derinden sarsıcı olacaktır. Çatışmaların tırmanması, artan nükleer tehditlere ek olarak küresel bir mali krizi de tetikleyebilir.