İş sürecinde 3'üncü devrim mi?
Aşı ve ilaç çözümlerinin yaygınlaştığı bu dönemde ise şirketler, esnek çalışma ile tamamen ofise dönme arasında kararsızlık yaşıyor. İş gücü bu sefer de fabrikalardan ofislere taşındı ve böylece İş 2.0 dönemi başladı. Şimdi ise 3.0'ın başındayız.

Oluşturma Tarihi: 2021-10-13 23:50:22

Güncelleme Tarihi: 2021-10-13 23:50:22

Uluslararası Çalışma Örgütü'nün (ILO) verilerine göre 2019 yılında dünyada yüzde 7,9 olan evden çalışan kişi oranı, pandemiyle birlikte yüzde 15'e yükseldi; Amerika ve Avrupa'da bu oran yüzde 30'lara çıkıyor. Hastalığa karşı aşı ve ilaç çözümlerinin yaygınlaştığı bu dönemde ise şirketler, esnek çalışma ile tamamen ofise dönme arasında kararsızlık yaşıyor.

Endüstri Devrimi'ndin teknoloji devrimine

4C1H'nin Kurucusu ve Kültür Tasarımcısı Pınar Yarar da yaptığı açıklamada esnek çalışma modelini ifade etmek için kullanılan İş 3.0 Trendi'nin pandemi sonrası normalleşme dönemde hızlanacağını belirterek “18. yüzyılda yaşanan endüstri devrimi, kırsaldan şehirlere göç dalgası yaratarak fabrikalarda çalışmaya başlayan iş gücünü doğurmuştu. Bu dönemi İş 1.0 olarak adlandırıyoruz. 20. yüzyılda internet ve teknolojinin gelişmesiyle birlikte çalışma modeli yeni bir dönüşümden geçti. İş gücü bu sefer de fabrikalardan ofislere taşındı ve böylece İş 2.0 dönemi başladı. Şimdi ise İş 3.0 devriminin başındayız. Yani artık işi nerede, ne zaman yaptığınız değil; işin kendisi önemli.” değerlendirmesinde bulundu.

10 yöneticiden 6'sı evden çalışmaya sıcak bakıyor

Gallup'un yaptığı araştırmaya göre şu anda, 10 yöneticiden yaklaşık 6'sı, yöneticisi oldukları kişilerin evden çalışmalarına izin verildiğini paylaşıyor. Araştırmaya katılanların %55'i, hükümet kısıtlamaları kaldırıldıktan ve çocuklar okula döndükten sonra, COVID-19 deneyiminin uzaktan çalışma politikasını değiştireceğini söylüyor. Bu deneyim sonucunda, yöneticilerin %52'si uzaktan çalışmaya izin vereceği görüşünde.

İleriye dönük mesleklerde çalışılacak

Yarar ise, "2027'de bağımsız (freelance) çalışanların, maaşlı çalışanların sayısını aşacağı; şu anki çocukların %65'inin henüz varolmayan mesleklerde çalışacağı tahmin ediliyor. Yeni çalışma modellerini kurumsal dünyaya ve girişimlere (start-up) adapte etmek, bugün artık bir gereklilik. Aylık maaş sistemleri, hiyerarşik yapılar, iç süreçler, sabit iş gücü gibi tek tipleşmiş fonksiyonlar, İş 3.0'da kendilerine yer bulamayacaklar. İş dünyasının, bu trendi yakalaması, gelecekte de varlığını sürdürebilmek için şart" ifadelerini kullandı.

Hibrit modele yönelik öneriler:

Hibrit çalışma düzenine geçişte en kritik noktanın, doğru tespit ve uygulama olduğunu söyleyen Pınar Yarar, açıklamalarını bu süreçten başarıyla çıkmak isteyen şirketlere şu tavsiyelerde bulundu.
"Her şirket kendi çalışan kitlesine, çalışan ihtiyaçlarına göre kendine özgü çalışma sistemini, bir diğer deyişle hibrit düzenini ile adaptasyonunu kendi bulmalı ve kurmalı. Çalışan iletişimi ve buna yönelik kanalların yaratılması, artık her zamankinden çok daha önemli hale geldi. Bu nedenle, pandemi döneminde evden çalışma uygulayan şirketlerin sadece işle ilgili süreçleri değil; takım çalışmasını ve iletişimi desteklemek amacıyla sosyalleşmeyi ön plana çıkaran birçok çalışma gerçekleştirdiğini görüyoruz. Çalışanların uzaktan çalışmaya geçmeden öncesinde ve sonrasında nasıl bir performans gösterdiği şirketlerin yeni dönem çalışma modellerini oluşturmasında oldukça önemli bir yer tutuyor.Hibrit düzende önemli bir diğer unsur da eski popülerliğini bir nebze yitiren ofisi yeniden çekici kılmak. Bu nedenle de şirketler bir yandan ‘Çalışan ara sıra da olsa ofise gelmeyi neden istemeli? Ofis çalışanlar için nasıl cazip kılınır?' gibi soruların yanıtlarını da aramaya başlamalı..."