İsrafla geleceğimizi 'Çöpe atmayalım!'
Dünyanın çok sıkıntılı bir dönemden geçtiğine vurgu yapan Türkiye İsrafı Önleme Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Akgül, “Büyük çelişkilerle karşı karşıyayız. Bir tarafta israf bir tarafta ise açlık var. Zengin ülkelerde israfın arttığını görüyoruz. Avrupa ile ABD’de yapılan heba olan yiyecekler ve içeceklerle tüm açlar doyurulabilir' dedi

Oluşturma Tarihi: 2020-09-09 12:54:51

Güncelleme Tarihi: 2020-09-09 12:54:51

Türkiye İsrafı Önleme Vakfı'nın Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. Aziz Akgül, her platformda gıda tasarrufunun önemine işaret ederken Türkiye'de gıda israfının arttığına dikkati çekti.“Gereksiz ve amaçsız yere harcamalardan kaçınmamızın vakti geldi, geçiyor. Daha dikkatli olmamız gerekiyor” yorumunda bulunan Akgül, “Ne yazık ki ülkemizin, her sene milli gelirinin yüzde 15'i yani 555 milyar lirası heba oluyor. Bu çok büyük bir rakam. 555 milyar lirayla her biri 250 bin lira değerinde 2 milyon 220 bin konut yapılabilirdi. Her biri 300 yataklı ve tanesi 30 milyon lira tutarında 18 bin hastane inşa edilebilirdi. Yine her biri 3 milyon lira değerinde 180 bin okul yapılabilirdi. Ve her bir 200 bin lira kredi, her bir dar gelirliye 20 bin lira mikro kredi verilebilirdi.” hatırlatmasını yaptı.

"GIDA VE ENERJİ TASARRUF MÜFETTİŞİ GİBİ HAREKET ETMELİYİZ"

Ailelerin okula giden çocuklarını tasarruf kültürü noktasında eğitmeleri gerektiğini söyleyen Akgül sözlerini şöyle sürdürdü:
“Duyarlı olmalıyız. Örneğin su kullanımında aşırıya kaçmayan evlatlarımızı ödüllendirebiliriz. Bu yöntemi kullanıp çocuklarımızın evlerinde, okullarında israftan kaçınmalarını mümkün kılabiliriz. Eğitim çok ama çok önemli. Bu hakikati görmeli ve çocuklarımız ile gençlerimizin tasarrufu elden bırakmamaları için elimizden geleni yapmalıyız. Yavrularımızı gıda ve enerji tasarrufu müfettişi haline getirmeliyiz. Şu muhakkak ki aileden başlayarak tasarruf kültürünü öğrenemezsek israfın asla önüne geçemeyiz.”

"SIKINTILI BİR SÜREÇTEN GEÇMEKTEYİZ"

Dünyanın çok sıkıntılı bir dönemden geçtiğini anlatan Akgül, “Büyük çelişkilerle karşı karşıyayız. Bir tarafta israf bir tarafta ise açlık var. Zengin ülkelerde israfın arttığını görüyoruz. Avrupa ile ABD'de yapılan heba olan yiyecekler ve içeceklerle tüm açlar doyurulabilir. Şu anda hem büyükleri hem de küçükleri tüketime teşvik etmeye dönük reklam ve satış stratejileri devrede. Bu stratejilerle dünyaya, toplumlara zarar veriliyor. Tabii e-ticaret platformları da tüketim çılgınlığını körüklüyor"dedi ve şunları ekledi:
"Bireyler, gereksinim duymadıkları ürünleri dahi alıp evlerinde depolamayı tercih ediyorlar. E-ticaret israfı artırabilecek bir alan konumunda. Bireysel tasarruf kültürünü geliştirip bunu bir hayat stili haline getirebilirsek tüketimi ön plana çıkaran satış stratejilerine karşı durabiliriz. ‘Cimri olalım' demiyorum. Empati yapıp tasarrufu içselleştirerek yaşadığımız evrene değer vermeyi öneriyorum.”

BUNLARA MUTLAK SURETTE DİKKAT EDİN!
Gıda tasarrufunun önemine dikkat çeken ekonomistler ise dar ve orta gelirli ailelere belli periyotlarla “Ürün tercihinde dikkatli olun. Doyurucu olmayan, çok yenmeyen besinler satın almayın. Fiyat ve kalite karşılaştırmaları yapmayı ihmal etmeyin. Bütçenizi iyi planlayıp yönetin, limiti aşmayın” önerilerinde bulunmakta...Araştırmalara göre Türkiye'de her sene 214 milyar liralık gıda israfı yapılıyor. Her gün üretilen 85 milyon ekmeğin 79 milyonu tüketiliyor. Çöpe giden 6 milyon ekmek nedeniyle milyarlarca lira heba olmakta