'İzmir'in ekonomik vizyonunu büyütmek hedefimiz'
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, İzmir’in sahip olduğu lojistik merkez konumuna dikkat çekerek değişimi fırsata çeviren bir yerde bulunmanın önemine dikkati çekti.

Oluşturma Tarihi: 2020-11-30 20:03:15

Güncelleme Tarihi: 2020-11-30 20:03:15

Ege Ekonomiyi Geliştirme Vakfı ve Özgencil Grup iş birliği ile bu yıl 4'üncüsü gerçekleştirilen; Ege Bölgesi'nin, Türkiye'nin ve uluslararası anlamda bölgenin kalkınmasına sunduğu katkıların değerlendirileceği, bölge ekonomisinin gelişim alanlarını konuşulacağı Ege Ekonomik Forumu, “Dönüşümün İçindeyiz” teması ile başladı. Etkinliğin açılış konuşmasını gerçekleştiren İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, İzmir'in sahip olduğu lojistik merkez konumuna dikkat çekerek değişimi fırsata çeviren bir yerde bulunmanın önemine dikkat çekti.

Konferansın açılış konuşmalarını İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Tunç Soyer ve EGEV Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Susam gerçekleştirdi.

30 Ekim'de başlaması planlanan, ancak Seferihisar açıklarında gerçekleşen 6,9 büyüklüğündeki deprem nedeniyle etkinliğin bugüne ertelendiğini belirten EGEV Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Susam konuşmasına, depremde hayatını kaybeden vatandaşlara baş sağlığı, yaralananlara ise acil şifalar dileyerek başladı. 

 Birliktelik ve dayanışma temel

Göreve geldikleri ilk günden bu yana önemli bir vizyon koyarak, oluşturdukları strateji ile İzmir'in ve bölgenin potansiyelini açığa çıkartarak, şehir tüm krizlere karşı dirençli bir pozisyona getirmek için çalıştıklarını belirten İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Küresel ekonominin birbirine çok bağlı ve kırılgan olduğu günümüzde Kovid-19 büyük ekonomik sorunları beraberinde getirdi. Hemen her sektör büyük zarar görmeye başladı. İzmir açısından baktığımızda son 18 ayda; İzmir tarihinin en büyük orman yangınlarından birini, ardından pandemiye, sonra tsunami ve deprem felaketini ve ardından yeniden büyük artışın olduğu pandemiyi yaşadık, yaşamaya devam ediyoruz. Bu zor süreçte de zamanımızın önemli bir kısmı kriz yönetimiyle ve sıkıntılara çözüm aramakla geçti.

Bu sıkıntılar aynı zamanda bizlere bu krizlerle mücadele konusunda da önemli deneyimler kazandırdı. Tüm krizlere hazırlıklı olmak için çağı doğru okumak, yaşanan gelişmeler karşısında hazırlıklı olmak ve güçlü bir vizyon ortaya koymanın önemini kavradık. Belki en önemlisi, bu krizleri fırsata çevirme ihtimalini gördük. Göreve geldiğimiz gün ortaya koyduğumuz strateji ile amacımız, güçlü bir vizyon ortaya koyarak İzmir ve bölgemizin potansiyelini açığa çıkartmaktı. Ulusal ve uluslararası tüm krizlere karşı şehrimizi dirençli bir kent kılmaktı. Yaşadıklarımız bize gösterdi ki, dirençli bir kent olmanın 2 mucizevi anahtarı var: İlki birliktelik ve dayanışma, ikincisi ise yaşam hakkını gözetmenin kent yöneticileri tarafından en öncelikli görev olarak tarif edilmesi” dedi.

 "Vizyonumuz belli"

Dirençli bir kent olmanın odağına İzmir'de ortak aklı ve yaşam hakkını koyduklarının altını çizen Soyer, sosyal ve ekonomik gelişmenin kaynağını ise yenilikçi düşünce olarak tarif ettiklerinin belirtti. Gençlerin yenilikçi fikirlerini geliştirebilmeleri için tarihi Havagazı Fabrikasını gençlik yerleşkesi olarak gençlere tahsis ettiklerini hatırlatan Soyer, “Kentimizdeki iş imkanlarının büyümesi, yeni bir vizyonla ekonomik gelişmenin sağlanması için tüm paydaşlarımızla uyum çalışmaya gayret gösteriyoruz. Yeni yatırımcıların, girişimciliği ve yenilikçiliği teşvik etmek için çatı kurumlar ve merkezler kurmaya gayret ediyoruz. Paydaşlarımızla sosyal girişimcilik ve gıda girişimciliği programlarımızı başlattık” sözleri ile İzmir'in ve bölgenin kalkınması attıkları adımları paylaştı.

 Çok daha büyük başarılar elde etmenin yegâne yolunun birlikte ve beraberlikten geçtiğini gördüklerini belirten Soyer, temel hedeflerinin yerelden kalkınma mücadelesini büyüterek küresel ve ulusal kırılganlıklar ve krizlere karşı İzmir'e dirençli kılmak, refahını artırmak ve bunu tüm kente adil bir şekilde bölüştürmek olduğunu da belirtti. 

“Bunu sağlamak ve kalıcı bir ekonomik büyüme için, dünyadaki ekonomik geliştirmeleri tüketen değil, yeni değerler üreterek bunların tüm dünyada alıcısını oluşturabilen bir şehir oluşturmak durumdayız. Bu nedenle de bölgedeki tüm sektörler çok önemli. İzmir hala dev bir uluslararası lojistik merkez konumunda” diyen Soyer, değişimi fırsata çeviren bir yerde bulunmanın önemine dikkat çekti. Çalışmaların odağında doğa ile uyumlu bir ekonomik büyümeyi koymanın bir zaruret olması gerektiğini belirten Soyer, dirençli kent yaratmanın özünde doğaya saygı ve uyum olduğunu hatırlattı.