Eruslu, Enerji Verimliliği Haftası dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye'de kullanılan toplam enerjinin yüzde 33 gibi yüksek bir oranının binalarda tüketildiğini, artan ısıtma ve soğutma giderleri nedeniyle enerji tasarrufunun daha da önem kazandığını belirtti.
Binalarda ısıtma ve soğutmada kullanılan enerji israfının önüne geçmek hem toplum hem ülke ekonomisi için büyük önem taşıdığını ifade eden Eruslu, "Türkiye'deki binaları ısı yalıtımlı hale getirerek, yakıt giderlerini yüzde 50, ülkemizin toplam enerji faturasını yaklaşık yüzde 15 azaltmamız ve binalarımızda konforlu yaşamamız mümkün. Binalarda daha fazla enerji tasarrufu için enerji limitlerimiz ve U değerlerimiz gelişmiş ülkeler seviyesine getirilmeli." değerlendirmesinde bulundu.
Binalarda ısıtma ve soğutma amacıyla kullanılan enerjinin israf edilmemesi için standartlara uygun ısı yalıtımı yapılmasının şart olduğunu vurgulayan Eruslu, şunları kaydetti:
"Ülkemizde yalıtım ile ilgili yasal düzenlemeler henüz gelişmiş ülkeler seviyesinde değil. Yürürlükteki mevzuatlarımızla halen 2008 yılında tanımladığımız enerji limitlerini kullanıyoruz. Biz 2008'den bu yana enerji verimliliği anlamında yerimizde sayarken gelişmiş ülkeler birçok adım attı. Bu ülkelerde 2019 yılından bu yana yeni kamu binalarının tümü neredeyse sıfır enerjili olarak üretiliyor. 2020 yılının başından itibaren ise tüm yeni binalar neredeyse sıfır enerjili olarak yapılıyor. Yeni binalar ülkelerce tanımlanan bu limitler dahilinde yapılmak zorunda."
"U değerleri 2-2,5 kat iyileştirilmeli"
Emrullah Eruslu, dernek olarak hayata geçirdikleri "Tek yol U dönüşü" kampanyasıyla U değerlerinin ülke genelinde iyileştirilmesi konusuna dikkati çektiklerini aktardı.
U değerinin, çatı, duvar, döşeme ve pencere gibi yapı elemanlarının ne kadar ısı geçirdiğinin ölçüsü olduğunu belirten Eruslu, şöyle devam etti:
"U değeri büyüdükçe yapı elemanlarından geçen ısı miktarı artar. Bir an önce 2012 yılında yayımlanan Enerji Verimliliği Strateji Belgesi'nde de tanımlandığı üzere enerji limitlerimiz ve U değerlerimiz AB seviyesine getirilmeli. Ortak hedefimiz Türkiye'deki binaların daha az enerji harcayan çevre dostu bir yapıya kavuşması olmalı. TS825 Binalarda Isı Yalıtım Kuralları Standardının 2019 yılı içerisinde başlayan revizyon çalışmaları tamamlandığında dört mevsimi yaşayan ülkemizin soğuk bölgelerimizde ısıtma ihtiyacına, sıcak bölgelerinde ise soğutma ihtiyacına göre tasarım yapılmasına imkan sağlanacak. TS 825 standardının tamamlanması ile enerji verimliliğinde gelişmiş ülkelerle aramızdaki mesafeyi kapatacak esaslı adımları atarak enerji limitlerimizi belirlememiz gerekiyor. Bu çalışmalar kapsamında ülkemiz için neredeyse sıfır enerji verimli bina tanımı yapılmalı ve hedef olarak ortaya konulmalıdır."
Doğal gaz ve elektrik faturasını yüzde 50 azaltmanın yolu yalıtım
İZODER Başkanı Emrullah Eruslu, doğal gaz ve elektrik faturasının yüzde 50 azaltmanın tek yolunun, binalara ısı yalıtımı uygulaması yaptırmak olduğunu vurguladı.
Türkiye'deki binaları ısı yalıtımlı hale getirerek, toplam enerji faturasını yaklaşık yüzde 15, yakıt giderlerini yüzde 50 azaltmanın mümkün olduğunu aktaran Eruslu, "Sadece binaların enerji verimli hale getirilmesiyle (En az C sınıfı binalar) her yıl 9 milyar dolar tasarruf elde etme potansiyelimiz var. Ayrıca Türkiye'nin gerçekleştirdiği toplam ithalatın içerisinde en büyük pay enerjiye ait. Enerji ithalatının dış ticarette yarattığı bir açık var. Dolayısıyla binalarda her yıl sağlanan 9 milyar dolar tasarrufun ülke ekonomisine ciddi bir katkısı olacaktır." ifadelerini kullandı.
Eruslu, dernek olarak, çevre, ülke ve aile ekonomisine katkıda bulunarak, sağlıklı, konforlu ve güvenli konutlarda yaşamayı sağlayacak doğru yalıtım uygulamaları için 'Tek Yol U Dönüşü' dediklerini vurgulayarak, "Tüm yetkilileri U değerlerini iyileştirmeye davet ediyoruz." açıklamasında bulundu.