Dünya genelinde ekonomik durgunluk endişelerinin ardındaki ana itici güçlerin Kovid-19 salgını, yüksek enflasyon, Rusya-Ukrayna savaşı ve yüksek enerji fiyatları olduğunu ifade eden Horioka, salgınının ekonomik faaliyetlerde ciddi aksamalara ve gayrisafi yurt içi hasılalarda düşüşlere yol açtığını söyledi.
Horioka, salgına karşı alınan tedbirlerin önemine işaret ederek, "Kovid-19 salgınının olumsuz etkisini azaltmak amacıyla çeşitli hükümetlerin benimsediği teşvik edici politikalar sayesinde ekonomiler şu anda iyileşmekte." diye konuştu.
Bu iyileşmeye rağmen ekonomilerin şimdi de yüksek enflasyon riskiyle karşı karşıya olduğunu vurgulayan Horioka, şunları kaydetti:
"Hem resesyon hem de yüksek enflasyon konularını aynı anda ele almak için en doğru politika nedir, bilmek zor. Pek çok ülke faiz oranlarını artırma yoluna gitse de bu resesyona veya ekonomik büyümede yavaşlamaya yol açma riski yaratıyor. Bazı ülkeler ise düşük faiz veya niceliksel genişleme politikası benimsedi. Düşük faiz politikası uygulamaya çalışan birkaç istisnadan biri sanırım Türkiye. Japonya, karşılaştığımız çeşitli sorunlarla mücadelede hangi politika rejiminin daha başarılı olduğunu görmek için benzer bir politika uygulayan başka bir ülke."
Türkiye Ekonomi Modeli değerlendirmesi
Horioka aynı anda meydana gelen ve tedarik zincirlerinde aksamalara ve tedarik sıkıntılarına neden olan birçok krizin ortasında dünyada küreselleşmeden uzaklaşma yönünde bir eğilim olduğuna da dikkati çekti.
Küreselleşmeden uzaklaşma eğiliminin diğer ülkelere bağımlılığı azaltması ve daha fazla güvenlik sağlaması açısından iyi bir politika olduğunu dile getiren Horioka, "Ancak aynı zamanda bu artık ticaretten de faydalanamayacağınız anlamına geliyor. Dolayısıyla bunlardan hangisinin en iyi yaklaşım olduğunun cevabını vermek çok zor." ifadelerini kullandı.
Horioka, Türkiye Ekonomi Modeli'ne ilişkin de şu değerlendirmede bulundu:
"Türkiye Ekonomi Modeli'nin genel olarak büyüme ve ihracat gibi konuları vurgulamak için iyi bir model olduğunu düşünüyorum. Bu programın bir özelliği de yatırımı ve tüketimi teşvik etmesi açısından önemli olan düşük faiz oranı politikası ancak enflasyon zaten oldukça yüksek ve bu düşük faiz oranı politikası enflasyonda daha fazla artışa yol açma tehlikesi taşıyor. Bu yüzden, gelişmeleri izlemenin, enflasyonun kontrol altında tutulduğundan ve aynı zamanda ekonominin canlandığından emin olmanın önemli olduğunu düşünüyorum. Türkiye ve diğer ülkelerin karşı karşıya olduğu çok zor bir ikilem."