İstanbul Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Başkanı da olan Güleç, özelde Katar, genelde ise bütün Körfez ülkelerinin mobilya sektörünün yakından takip ettiği ülkeler arasında bulunduğunu belirtti.
Güleç, en son nisan ayında Katar'da Expo Fuarı'na katıldıklarını, oralarda proje yapanların çok büyük atılımlar yaptıklarını anlatarak, şöyle konuştu:
"Katar çok hızlı gelişiyor, beş yıldızlı otelleriyle rezidanslarıyla Körfez'in çok önemli bir aktörü, motoru haline geliyor. Son krizi tabii ki ayrı analiz etmek lazım ama ona rağmen söylüyorum ki Katar'da Türk mobilyasının imajı çok yüksek. Oraya mobilya ihracatımız çok artacak. Hem evlerde hem de projelerde kullanılan mobilya sayımız artacak. Bizim insanlarımızın buradaki projeleri yakından takip etmesi lazım."
Özellikle Katar'da Türk mobilyasına gösterilen ilgiye işaret eden Güleç, "Şu anda Katar'daki lüks otel ve rezidanslarda, bütün projelerde artık birinci tercih Türk mobilyasıdır" ifadelerini kullandı.
Körfez ülkelerindeki yatırımların başında bugüne kadar hep Avrupa kökenli üst yöneticilerin (CEO) bulunduğunu, onların altında da genellikle Hindistan, Bangladeş ve Pakistanlıların görev yaptığını dile getiren Güleç, şirketlerin organizmasının uzun yıllar bu şekilde oluşturulduğunu aktardı.
Güleç, markaların Avrupa, ucuz malların da Uzakdoğu ülkelerinden tercih edildiği bir yapının kurulduğunu vurguladı.
"Türk mobilyasının artışını rakamlarda da görüyorsunuz"
Güleç, son yıllarda ise bu yapının değişmeye başladığına dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"Son 20 yıldır, aslında bakıldığı zaman son 2-3 yıla kadar değişmeye başladı artık, genellikle markaları Avrupa markaları, ucuz malı da Uzakdoğu'dan tercih eden bir yapı oluşmuş ama son yapılan şeylerde, bir kere bizim Türk olarak avantajımız var. Uzakdoğu'da üretilen mallar Türk mobilyası kadar kaliteli değil ve şikayet alınmaya başlandı. Ülke ismi söylemiyorum ama genel anlamda herkes için böyle. Avrupa markaları zaten astarı yüzünden pahalı. Dolayısıyla Türk mobilyası ister istemez bütün projelere girmeye başladı. Zaten, bunu rakamlarda da görüyorsunuz, Suudi Arabistan'daki, Dubai'deki, Katar'daki, Bahreyn'deki, Kuveyt'teki rakamlara baktığınız vakit Türk mobilyasının artışını görüyorsunuz.
Türk mobilya sektörünün, hem pazara yakınlık ve lojistik imkanları hem de esnek üretim metodu benimsemesine rağmen kişiye özgü seri üretimiyle önemli bir avantajının olduğunu vurgulayan Güleç, "Bugün inanın dünyanın 4 ay verdiği termini, Türkiye 1 ay veriyor. Yani özel bir üretimin, dünyada 4 ay ile 9 ay arasında değişen termin sürelerini Türkiye 1 ay civarında veriyor. Burada özellikle girişimcimiz çok iyi bir üretim metodu benimsemiş ve kişiye özgü seri üretimi çok iyi şekilde yönetebiliyor."