Kentsel dönüşümün fiziki 'altyapısı'
Osmanlı'dan itibaren uygulanmakta olan kentsel dönüşüm için bugüne kadar vatandaşlara ve belediyelere, kira, taşınma ve kamulaştırma yardımı olmak üzere 15,5 milyar kaynak kullanıldı.

Oluşturma Tarihi: 2021-12-04 20:29:32

Güncelleme Tarihi: 2021-12-04 20:29:32

Kentlerde, imar planına uymayan, ruhsatsız binaların yıkılıp, plana uygun, toplu yerleşim alanlarının oluşturulması olarak nitelendirilen kentsel dönüşüm, 1980'lerden itibaren gündemdeki yerini koruyor.

Kentsel dönüşüm kavramı, uygulamada dönüşüm planlarıyla metropollerde karşılaştığımız bir olgu iken, 17 Ağustos 1999 Marmara depreminden sonra tüm Türkiye'ye yayılan ve belediyelerin gündeminden çıkmayan bir konu haline gelmiş vaziyette.

Eskiyen yapılar tehdit olmaya başlıyor

Kentsel dönüşümün, bir kentsel yenileştirme olarak ele alındığında, kentlerin eski bir yapıdan daha yeni ve daha iyi bir yapıya kavuşturulması anlamını taşıdığını hatırlattı.Kılıç, “Kentsel dönüşüm, birçok nedene bağlı olarak zaman içerisinde eskimiş, kullanımı uygun ve güvenli olmayan kentsel dokunun, günün standartlarına uygun olarak dönüştürülmesi işlemidir. Kentler, zaman içerisinde olumlu ya da olumsuz değişime, dönüşüme uğrarlar. Artan göçlerle birlikte çarpık ve plansız kentleşme, sosyal, çevresel ve fiziksel açıdan kötü, yapılara dönüşebilirler. Zaman içerisinde eskiyen yapılar tehdit unsuru oluşturduğundan dolayı, hızlıca yenilenmesi olası kazaların da önünü kesecekti^" değerlendirmesini yapıyor.

Kentin ihtiyaçları belirlenmeli

Fortes Mühendislik AŞ Yönetim Kurulu Üyesi Mühendis Yavuz Kılıç, "şehrin, kültürel mirasının gelecek nesillere aktarılması, doğal, tarihi ve kültürel dokusunun korunması da kentsel dönüşümün amaçlarından biri. Kentsel dönüşümü, şehirlerin belirli amaçlar çerçevesinde, “dönüştürülmesi, yenilenmesi, değiştirilmesi” olarak ele aldığımızda, şehir sınırları içindeki herhangi bir alan, mahalle ya da semt, kentsel dönüşüm konusu içerisinde olabilir. Kentsel dönüşüm faaliyetleri yapılırken, kentin fiziksel koşulları ile toplumsal problemleri arasında doğrudan bir ilişki kurulmalıdır. Kentsel dönüşüm ortaya çıkan yeni fiziksel, toplumsal, ekonomik, çevresel ve alt yapısal ihtiyaçlara cevap verilmek durumunda" yorumunda bulunuyor.

Stratejik yaklaşmak gerek

Kentsel dönüşüm projeleri, çöküntü alanları haline gelen kent parçalarında yaşam kalitesini yeniden yukarılara taşıyacak stratejileri geliştirerek, kentsel refah ve yaşam kalitesini artırmayı hedeflemelidir.Kentsel dönüşümde, kentsel alanlar en etkin bir biçimde kullanılmalı ve gereksiz kentsel yayılmadan kaçınmaya yönelik projeler hayata geçirilmelidir. Bu sayede atıl olan alanların tekrar kullanıma açılması, gereksiz yayılmaları sınırlandırmış olacaktır.

Osmanlı dönemine uzanıyor

Kentsel dönüşüm tarihin Osmanlı Dönemi'ne kadar uzanıyor. Osmanlı İmparatorluğu'nun son yüzyılında kentsel dönüşüm faaliyetleri, diğer ülkelerle gerçekleştirilen ekonomik ilişkiler temelinde gelişmesiyle birlikte ilk olarak ticaret kentleri olan İstanbul, Bursa, İzmir gibi kentlerde, bir yenilenme projesi olarak uygulanmıştır.
Ticaret merkezlerinin bulunduğu kentlerde, özellikle 1860'lı yıllardan sonra, bedesten ve liman çevresindeki ticaret merkezlerinin yanı sıra modern iş alanlarının varlığı da artmıştır. Modern toplumun inşa edilmeye çalışıldığı bu süreçte yapılan kamu ve ticaret alanları sonucunda, kent merkezleri büyümüştür.

İstanbul yangınlarının etkisi

Büyüyen kent merkezleri, diğer ülkelerle yapılan ekonomik ticaret kapsamında yeniden gözden geçirilerek zamanla eskiyen, bozulan yapılar çeşitli projelerle yeniden kullanıma sunulmuştur. Bu dönemde yürütülen kentsel dönüşüm çalışmalarının bir diğer amacı ise İstanbul'da çıkabilecek olası yangınların önüne geçmeye yönelik birtakım yeni düzenleme projeleri şeklinde olmuştur. Oluşturulan nizamnamelerle birlikte kentsel sorunların çözülmesine yönelik yeniden inşa faaliyetleri yasal düzenlemelerle ele alınmıştır.

İstanbul'da 300 bin bağımsız birim dönüşmeli

Kentlerin en önemli konusu haline gelen kentsel dönüşümün, İstanbul başta olmak üzere Türkiye'nin 81 iline yayıldığını belirten Kılıç, “05/2012 tarihinde hayata geçen kentsel dönüşüm yasası, 6306 sayılı “Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi" yasasıdır.Kentsel dönüşüm konusunda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın açıkladığı veriler incelendiğinde, tespitlere göre Türkiye'de 9,8 milyon bina, 28,6 milyon konut var. Türkiye genelinde 1,5 milyon, İstanbul'da da 300 bin bağımsız birimin acil bir şekilde dönüşmesi gerektiği dikkat çekiyor" yorumunda bulundu.

1,5 milyon konut kapsama alındı

Türkiye genelinde 1,5 milyon konutun kentsel dönüşüm kapsamına alındı. Yine 81 ilde 716 bin konut ve iş yeri riskli yapı kapsamına alındığı, 59 ilde 600 bin bağımsız bölümün yer aldığı 273 riskli alanda da çalışmaların devam ettiği bilgisi dikkat çekiyor.Kentsel dönüşüm için bugüne kadar vatandaşlara ve belediyelere, kira, taşınma ve kamulaştırma yardımı olmak üzere 15,5 milyar kaynak kullandığı da bilgiler arasında yer alıyor.
Toplu Konut İdaresi Başkanlığının (TOKİ) deprem dönüşümü kapsamında bugüne kadar 61 ilde, 146 ilçede 164 bin konutluk kentsel dönüşüm projesini hayata geçirdiği, yaklaşık 54 bin konutun plan ve proje çalışmalarının devam ettiği bilgilerine yer verilmişti.