Herkes bir evinin olmasını temenni eder. Özellikle büyükşehirlerde yaşam standardının yüksek olması ev sahipliğinin ne derece önemli olduğunun göstergesi. Ama kiracı durumda bulunan milyonlarca insan ise bir taraftan asgari geçimini devam ettirmeye çabalarken bir taraftan da birikim yaparak bir ev sahibi olmanın umudunu taşıyor.
Lokasyonlar tatmin etmiyor
29 ülkede Ipsos'un gerçekleştirdiği araştırma ise bu konuda daha aydınlatıcı bilgiler sunuyor. Araştırmaya katılanların büyük bölümü istedikleri lokasyondan ev almaya maddi imkanlarının yeterli olmayacağı kanaatinde. Ev sahibi olma konusunda en ümitsiz ülkeler; yüzde 84'le Macaristan, yüzde 83'le Japonya yüzde 75'le Polonya, yüzde 68'le Arjantin ve yüzde 67 ile Rusya.
Yeterli birikim ilk öncelik
Türkiye'de katılımcıların yüzde 61'i kiracı olarak yaşadıkları bölgeden ev alamayacakları düşüncesine sahip.Yeni bir ev almak için yeterli maddi güce sahip olamamak ev sahibi olmanın önündeki en büyük engellerden biri.Ev sahibi olmak isteyen ama yeterli birikimi olmayan vatandaş peşinatsız, kredisiz, faizsiz ev alma yollarını tercih ediyor.
Özellikle İstanbil, Ankara ve İzmir gibi büyük kentlerde hergeçen gün artan konut fiyatları ise kiradan kurtulup kendi evine çıkmayı düşünen kiracıların umudunu baltalıyor.
Gelirlerde çok fazla artış olmamasına rağmen kira ve daire fiyatlarında görülen artış insanların umudunu körelten diğer nedenlerden
Faizsiz finansmana yönelim
Son yıllarda faizsiz ev alma sistemine halkın ilgisinin arttığı da bir gerçek. Özellikle Anadolu kentlerinde vatandaşlar ev ve araba almak için faizsiz sistemle çalışan şirketlere yoğun bir ilgi gösteriyor. Son haftalarda faizsiz finansmanla ev alma yönünde faaliyette bulunan şirketlere getirilen belli sermaya yeterliliği halk arasında da olumlu karşılanırken sektör için de bir nevi garanti olarak algılandı.
Kiraladığınz yere değiyor mu?
Kiralama sürecinde en çok dikkat edilen ise kira bedeli. Kiralanacak evin uygun bir ücretle kiralanması kadar kiralanan dairenin hangi bölgede ve hangi sosyal şartlara sahip olduğu da önemli.Kiraladığınız evin çevresinde nelerin olup olmadığı, alışveriş merkezlerine yakın mı, çevresinde okul var mı, çocuğunuz varsa park alanlarına ne kadar mesafede , işinize rahatlıkla gidip gelebilecek bir güzergahta mı...gibi veriler kiraladığınız evin değerinin de göstergesidir. Özellikle metropollerdeki yaşam güvenlik unsurunu ön plana çıkarıyor. Oturduğunuz dairenin apartmanda ise aidatının ne kadar olduğu, sitede iseniz güvenliğin ne kadar yeterli olduğu, açık ya da kapalı otoparkından otomobiliniz varsa ne oranda istifade edebildiğiniz de buna göre şekillenecektir.
Fiyat skalası neye göre?
Türkiye'den katılanların yüzde 61'i kiracı olarak yaşadıkları bölgeden ev alamayacakları düşüncesine sahip.Aynı durum Ankara ve İzmir için de geçerli.İstanbul'da en ucuz kira 650 lirayken en yüksek kira semte göre değişiklik gösterse de 20 bin liralara kadar yükseliş gözlemleniyor.Elbette bu miktarlar belli bir fikir edinme bağlamında.
Siz 650 liralık birfiyatı hangi şartlarda kabul edip edemeyeceğiniz o dairenin nasıl bir daire olduğuna bağlı.500 liraya bodrum katta kiralık daire bulabilirsiniz ama içersinde oturup oruramayacağınız dairenin fiziki koşullarına bağlı.
Vatandaş ise öncelikli olarak kiradan kurtulup bir ev sahibi olmak için yoğun gayret gösteriyor. Büyük kentlerde bu handikap ortada iken kiracılar kiradan kurtulup kendi evini alabilmenin gayretini gösteriyor.