Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın “Bitcoin'e karşı savaş içindeyiz” açıklamasının ardından Çin Merkez Bankası tarafından da önceki gün “Bitcoin, Ethereum ve Tether'in Çin'de dolaşımda olmaması gerektiği” açıklaması yapıldı.
Avukat Kaan Özçelik de bu konuda değerlendirmelerde bulunurken kripto para borsalarına dair değerlendirme yaptı.
İşte konuya ilişkin satırbaşları:
Farklı kesimlerce tanınıyor
Ülkemizde kripto para ile alışveriş sistemi gelişmediğinden kripto paralar çoğunlukla yatırım aracı olarak kullanılır. İlk ilan edildiği dönemlerde daha yavaş geliştirilen bu sistem, son senelerde devletlerden büyük şirketlere kadar birçok farklı kesim tarafından tanınır hale gelmiştir.
Bu durum kripto paraların çeşitli alanlarda ödeme amaçlı kullanılması sürecini de desteklemiştir. Kripto paralar, geleneksel bankacılık sistemlerinin aksine merkeziyetsiz olduklarından online olarak yönetilmeleri ya da manipüle edilmeleri mümkün değildir. Her türlü kripto para yalnızca gerçek sahipleri tarafından verilen emirlerle el değiştirebilir. Dijital cüzdan ismi verilen sistemlerde saklanan kripto paralar, yalnızca paranın sahibinin bildiği şifreler ile saklanır.
Yatırım için "uğrak" yeri oldu
Kripto paraların ortaya çıkması ve yaygınlaşmasının hemen ardından, dünya çapında kripto para borsaları da daha bilinir ve tanınır hale gelmiştir. Kripto para alıcı ve satıcılarını buluşturan platformlar olarak tanımlanabilecek bu borsalar, yüksek işlem hacimleri ile faaliyetlerini sürdürmektedir. Paralarını değerlendirmek isteyenlerin uğrak yeri haline gelen kripto para borsaları, Türkiye'de de değişik isimlerde varlık göstermektedir. Bu borsaların birbirinden farkı, işlem hacmine ve yoğunluğa göre belirlenmekte ve aynı zamanda 5500'ün üzerinde olduğu paylaşılan değişik kripto para birimlerine göre şekillenmektedir. Herhangi bir merkezi otoriteye bağlı olmayan çeşitli kripto paralar bu borsalar üzerinden işlem görür ve kullanıcılar istedikleri alım satım işlemini yine bu piyasalar üzerinden yaparak kripto paralarını reel paraya dönüştürür.
Borsadaki işlem süreci
Ancak kripto para borsalarında işlem yapanların bilmesi gereken ve gözden kaçan önemli bir husus mevcut. Kripto para borsalarında işlem yapmak isteyen biri yatırım sermayesini borsayı işleten şirketin kendisi için özgülediği hesaba gönderir. Aslında bu para doğrudan borsayı işleten şirketin hesabına düşer. Oluşturulan yazılımla borsa sistemine girdiğinizde sistem ara yüzünde parayı kendi hesabınızda görseniz de para borsayı işleten şirketin hesabındadır. Her ne kadar kripto para kimin hesabındaysa ondan başkasının para üzerinde işlem yapamayacağını belirtmiş olsak da borsaya gönderilen parayla alınan kripto para sıcak cüzdandan soğuk cüzdana çekilene kadar aslında borsanın parasıdır. Kripto para borsalarındaki dolandırıcılık işlemleri bu temele dayanmaktadır.
Blok zinciri teknolojisine ve kripto paralara merkezi otorite tarafından bir kısıtlama getirilemeyeceği, kontrol altına alınamayacağını belirtmiştik. Ancak Kripto Para Borsaları ile yatırımcı arasındaki ilişki, borsaların bulunduğu merkezi otorite tarafından denetlenebilir. Zira yatırımcı ile borsa arasında Türk Borçları Kanunu md. 532 uyarınca kripto para alım satımına ilişkin komisyonculuk sözleşmesi akdedilmiştir.
Uyuşmazlıkların çözüm yolu
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen bir kararda “Taraflar arasındaki uyusmazlık; kripto para alım-satımına dair komisyonculuk sözlesmesinden kaynaklanmaktadır. Uyusmazlıgın çözümünde 6098 Sayılı TBK'nın 532 vd maddelerinin uygulanması gerekmektedir.” Denilerek ilişkinin hukuki boyutu açıklanmıştır. Bu husustaki en büyük sorun karşımıza kripto para borsalarının sair finans kuruluşları gibi Sermaye Piyasası Kurumu ve Merkezi Kayıt Kuruluşu gibi bir kurum tarafından denetlenemiyor, işlemlerin incelenemiyor oluşudur. Kripto para borsalarının sair finans kuruluşları gibi müşterilerinden aldıkları paralara karşılık depo etmek zorunda oldukları bir maddi karşılık bulunmadığından olası bir dolandırıcılık hadisesinde zararın tazmininin mümkün olamayacağı sonuçlar ortaya çıkmaktadır.
Borsa için güvenlik ilk sırada
Kripto para borsaları için öne çıkan ayırıcı faktörler arasında güvenlik ilk aşamada gelmektedir. Hacim, komisyon oranları, ulaşılabilirlik gibi etkenler ise yine borsa ayrımı yapılırken dikkat edilen konular arasında sayılır. Kripto para yatırımı yaparken dikkat edilmesi gereken en önemli husus ise elbette ki dolandırıcılıktır. Sahte ve güvenilir olmayan web siteleri aracılığı ile yapılan dolandırıcılık işlemleri dünya genelinde pek çok ülkede kayıtlara geçmiştir. Kripto para çeşitliliği arttıkça, doğru orantılı olarak artan değişik kripto para borsalarının birtakım dolandırıcılık vakalarına karıştığı bilinmektedir. Ülkemizde de bu konuda bir kripto para borsası şirketinin yöneticilerinden birinin şirket hesabındaki varlıklarla beraber yurt dışına çıktığına yönelik iddialar basına yansımış ve farklı bir kripto para borsası da faaliyetini durdurduğunu açıklamıştır.
Şeffaf ve merkezi otorite dışında
Blok zincir teknolojisi ile oluşturulan ve güvenliği de yine bu teknoloji sayesinde sağlanan kripto paralar, yıllar içinde binlerce kişi tarafından daha sık kullanılır hale geldiğinden, yüksek maliyetli ve yetersiz bulunan diğer para transferi yöntemleri yerine tercih edilmeye başlanmıştır. Kişiler ve şirketler sahip oldukları varlıkları kripto para şeklinde değerlendirmeye ve bu paraları yatırım aracı olarak kullanmaya başlamıştır. Bu kısımda devreye giren kripto para borsaları ise bu işlemlerin şeffaf bir biçimde, merkezi bir otoriteye ihtiyaç duyulmadan hızlı bir şekilde sonuçlanmasına aracılık etmiştir. Online ortamda kontrolleri sağlanamayan ve sadece blok zincir işlem veri tabanları üzerinden işlenen kripto paraların, gelecekte kullanılacak en büyük yatırım ve ödeme araçlarından bir tanesi haline gelmesi de beklenen bir durum olarak öne çıkmaktadır.