Küresel borç seviyesi, bu yılın ikinci çeyreğinde 296 trilyon dolara yükselerek rekor tazelerken, Türkiye bu dönemde pozitif ayrıştı.
Rapora göre, küresel borç tutarı bu yılın ikinci çeyreğinde 4,8 trilyon dolar artarak 296 trilyon dolara yükseldi. Küresel borç tutarı, geçen yılın aynı döneminde ise 270,9 trilyon dolar olarak kaydedilmişti.
Bu yılın ilk çeyreğinde gösterdiği hafif düşüşün ardından küresel borçlar, yılın ikinci çeyreğinde rekor tazeledi. Küresel borçlar, Kovid-19 salgını öncesine göre 36 trilyon dolar arttı.
Küresel borcun ülkelerin toplam GSYH'sine oranı ise bu dönemde yüzde 353'e gerileyerek salgının başlangıcından bu yana ilk kez düşüş kaydetti. Küresel borcun toplam GSYH'ye oranı yılın ilk çeyreğinde yüzde 362 ile tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaşmıştı.
Gelişmiş ekonomilerin toplam borcu, bu yılın ilk çeyreğinde 205 trilyon dolara yaklaşırken, Hindistan, Çin, Güney Afrika, Brezilya ve Türkiye gibi gelişmekte olan ekonomilerin toplam borçları ise 92 trilyon doların üzerinde gerçekleşti.
Toplam borcun GSYH'ye oranı gelişmiş ekonomilerde yılın ikinci çeyreğinde yüzde 418 olarak kaydedilirken, gelişmekte olan ekonomilerde yüzde 250'den yüzde 246'ya geriledi.
Sektörler bazında incelendiğinde, hanehalkına ait borçlar yılın ikinci çeyreğinde 55,3 trilyon dolar, finansal olmayan şirketlere ait borçlar 86,2 trilyon dolar, kamuya ait borçlar 85,7 trilyon dolar ve finansal şirketlere ait borçlar 68,8 trilyon dolar olarak hesaplandı.
Borç birikimi en çok Avro Bölgesi'nde artarken, bölgenin iki büyük ekonomisi Almanya ve Fransa'nın Kovid-19 krizinde normal zamanlardan fazla borçlanmasının etkisiyle bölgede toplam borç ikinci çeyrekte 1,3 trilyon artarak 56 trilyon dolara yükseldi.
Gelişmekte olan ülkelerden Çin'in borç seviyesi hızla yükselirken, toplam sektörel borç yılın ikinci çeyreğinde tahmini 2,3 trilyon dolar artışla 55 trilyon doların üzerine çıkarak tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı. Çin'in borç birikimi diğer ülkelere göre çok daha hızlı oldu.
Türkiye'de ise borçların GSYH'ye oranları dikkate alındığında, yılın ikinci çeyreğinde geçen yılın aynı çeyreğine kıyasla hanehalkına ait borçlar 0,7 puan azalışla yüzde 16,6'ya, finansal olmayan şirketlere ait borçlar 6,2 puan düşerek yüzde 68,7'ye ve kamuya ait borçlar 1,8 puan azalarak yüzde 39,8'e geriledi. Türkiye'de banka gibi finansal şirketlere ait borçlar ise bu dönemde değişim göstermeyerek yüzde 27,8'de sabit kaldı.
Birçok düşük gelirli ülkenin hala uluslararası borç piyasalarına erişimde zorluklarla karşılaştığı belirtilerek, daha fazla mali şeffaflığın sermayeyi çekmeye ve borç sürdürülebilirliğini desteklemeye yardımcı olacağı kaydedildi.
AA