Güngör'ün ‘Markete Çin Seddi' başlıklı yazısı;
Yanlış anlamayın, pahalı diye marketlerin önüne duvar örmekten bahsetmiyorum. Çin Seddi rekabet hukuku literatüründe sıkça karşınıza çıkabilecek bir kavram... Geçmişte elektrik piyasasıyla ilgili meselelerden belki aşinalığınız vardır.
'Eee, bunun marketle ne ilgisi var' diyebilirsiniz.
Şöyle anlatayım. Hani bugünlerde yatıp kalkıp marketlerden bahsediyoruz ya... İşte o marketlerin birçoğunun rafında market ismiyle aynı ürünleri görürsünüz. Bu ürünlere perakende sektöründe 'private label' (özel markalı ürün) deniliyor. Esasında özel markalı ürünlerin mantığı, düşük üretim ve dağıtım maliyetiyle önemli fiyat avantajı yaratıp, tüketiciye fayda sağlamaktır.
Buraya kadar amenna...
Fakat son dönemde raporlar gösteriyor ki, özel markalı ürünlerin büyüme oranları perakende pazarını geçmiş durumda... Artık marketlerde satılan ürünlerin en az yüzde 30'u özel markalı ürünler... Hal böyle olunca, market zincirlerinin cirolarının büyük bölümünü de bu ürünler oluşturuyor. Tabii, kendileri üretip, kendileri sattıkları hatta ambalajını bile kimseye kaptırmadıkları için buradan brüt kârlarını katlıyorlar.
Düşünün, market hem üretiyor hem satıyor. Hem tedarikçiden (üretici) alım yapıyor hem de ona doğrudan rakip oluyor. Malını satmak için markete bağımlı olan tedarikçi bir de rakibi olan marketin özel markalı ürün siparişine bağımlı hale geliyor.
Bu işin ne mi sakıncası var?
Yarın öbür gün özel markalı ürünler raflarda markalı ürünleri geçebilir. Hatta onları yok da edebilir. Küçük/ yerel marketler uygun fiyatlı ürün ürettirme noktasında büyük zincirler karşısında iyice sistemden çıkar.
Böyle bir durumda ise vatandaş markete girdiğinde ne fiyatı karşılaştıracak bir ürünü bulabilir, ne de alternatif bir markaya yönelebilir.
Anlayacağınız iş yıkıcı bir rekabete dönüşmeden önce, -hazır bu konulara el atılmışken- özel markalı ürünler konusunda da düzenleme yapılabilir. Rekabet Kurumu, marketlerin özel markalı ve üretici markalı satın alma birimlerinin tamamen ayrıştırılmasını öngören 'Çin Seddi' uygulamasını önermişti.
Böyle bir düzenleme yapılırsa, market zincirinin tedarikçinin hassas bilgilerini kullanarak haksız rekabet avantajı elde etmesi önlenir. Çin Seddi olarak tabir edilen uygulamalarla bilgi paylaşımı kısıtlamalarına gidilir. Üreticiden elde edilen ticari sırların kötüye kullanımına engel olunur. Rafta markalı ürün ve private label ürün dengesi bozulmazsa vatandaş da fiyatın avantajlı olup olmadığını kontrol etme imkanına kavuşur.
Sabah