Marmara Denizi'nde 2021 yılında görülen müsilaj (deniz salyası) yeniden ortaya çıkarak balıkçıların kabusu oldu. Tekirdağ'da balıkçılar, müsilaj nedeniyle avlanamadıklarını ve ağlarının zarar gördüğünü ifade etti. Prof. Dr. Lokman Hakan Tecer, müsilajın temel sebeplerinin azot ve fosfor deşarjı, deniz suyu sıcaklığındaki artış ve akıntıların yavaşlaması olduğunu vurgulayarak, bu sorunlarla mücadele edilmezse durumun tekrar tekrar yaşanacağını belirtti.
AĞLARA ZARAR VERİYOR
Tekirdağ'ın Marmaraereğlisi ilçesinde avlanmaya çalışan balıkçılar, müsilaj nedeniyle zor durumda. Balıkçı Mehmet Ali Tuncer, “Şimdi bu müsilaj denilen olgu ile karşı karşıyayız. Ağları da görüyorsunuz; bundan dolayı balığa çıkamıyoruz. Tekneyi yoruyor, vinç konusunda sıkıntılar şeyler çekiyoruz. Ağır olduğu için çekemiyoruz. Ağlara zarar veriyor, her şeye zarar veriyor. Denizin içindeki canlıları, düşünün yosunlara bile zarar veriyor” dedi.
MARMARA DENİZİ BİTMİŞ DURUMDA
70 yıldır balıkçılık yapan Aydın Şengül, “Bu sene ile birlikte ikinci kez müsilajla karşı karşıyayız. Müsilajdan dolayı ağlar yırtıldı, ağlarımızı tamir ediyorum. Müsilaj bizi etkiliyor; bundan dolayı balık Marmara'ya hiç girmedi. Balık Karadeniz'de kaldı. Palamut, lüfer devamlı Karadeniz'de kaldı. Marmara Denizi bitmiş durumda. 3 aydır balığa çıkamıyoruz” diye konuştu.
MÜSİLAJDAN DOLAYI VERİM YOK
45 yıllık balıkçı Cezmi Koç ise müsilaj nedeniyle verim alınamadığını vurgulayarak, “Balığa çıkıyoruz ama ağların şeklini görüyorsunuz, sıkıntılarımız var. Müsilajdan dolayı verim yok. Ağlarımızın gözenekleri kapandığı için balıkta tutulmuyor. Halimizi görüyorsunuz, devletin bir çare bulması gerekiyor. Müsilajın bir an önce temizlenmesini istiyoruz” dedi.
MÜSİLAJI OLUŞTURAN 3 TEMEL SEBEP VAR
Prof. Dr. Lokman Hakan Tecer, müsilajın temel sebeplerini açıklayarak şu ifadeleri kullandı: “Biliyorsunuz; müsilajı oluşturan üç tane temel sebep vardı. Bir tanesi; iklim değişikliğine bağlı olarak deniz suyu sıcaklığının artması, akıntının yavaşlaması ve üçüncü olarak da Marmara Denizi'ne yapılan deşarjlardı.” Marmara Denizi'nin su sıcaklığındaki artışın sadece küretsel ısınmaya bağlanamayacağını belirten Tecer, “Son 50 yılda 2,5 santigrat derece bir artış görülüyor ve bu durum Marmara Denizi'nin ekosistemini olumsuz etkiliyor” dedi.
İLERİ BİYOLOJİK ARITMA TESİSLERİ KURULMALI
Tecer, Marmara Denizi'ne her gün 8 milyon metreküp atık su deşarj edildiğini belirterek, şu uyarılarda bulundu: “Müsilajın en büyük sebeplerinden biri denize bırakılan azot ve fosfor yükü. Atık sularda bu maddelerin giderilmesi ancak ileri biyolojik arıtma tesisleriyle mümkün. İstanbul ve çevre kentlerde bu tesislerin yeterli olmadığını görüyoruz. Bu nedenle azot ve fosfor yükünü azaltmadıkça müsilaj sorunuyla başa çıkamayacağız” dedi.
