Hükümet faiz lobisine karşı amansız bir mücadele veriyor. Nitekim ekonomi yönetimi makro önlemler alarak, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) 6 ayda politika faiz oranını bin 275 baz puan indirerek rantiyecilere okkalı bir tokat attı.
Kredi kanalları açılmalı
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) da swap limitlerini kısarak kredi maliyetlerini aşağı çekti. Paradan para kazananlara vurulan bu darbeleri görmezden gelen özel bankalar ise tepkilerin odağında.
Finans çevreleri, TCMB ve BDDK'nın önemli hamlelerine kayıtsız kalınmaması; likiditeye erişimin kolaylaşması gerektiğini dile getiriyor. Özel bankaları kredi kanallarını açmaya davet eden aynı çevreler, şu görüşleri paylaşıyor:
“Üreticilerin ve tüccarların para temin etmelerini güçleştirmekte, yatırımları baltalamakta, büyüme iştahını ısrar eden finans kurumlarının yöneticileri kendilerine gelmeli. Hükümeti ve kamu kurumlarını geriden takip etmemeli. Rantiyecilere çalışmamalı. İmalatçı ve ihracatçı firmaları fonlamaktan kaçınmamalı. Toparlanmaya aday, büyümeye yatkın şirketlerin ise borç yapılandırma taleplerini reddetmemeli.”
Kritik çağrı
Sanayi ve ticaret odalarının yetkilileri ise özel bankaları üretim odaklı büyümeye katkı yapmaya davet ederek, şu çağrılarda bulundu: “Kârı geri plana atın. Daha atik ve çevik olun. Kaplumbağayı değil, tavşanı rol model alın. Süratlenin. Ülkeye itimat edin, ekonomiye güven duyun, Firmaları üretmeye, yatırım yapmaya teşvik edin. Köklü grupların ve markaların hayata bağlanmaları, güçlenmeleri için elinizden geleni yapın. Türkiye'nin kuvvetlenmesinde, yeni bir başarı öyküsü ortaya koymasında, refahını ve kalkınmasını arttırmasında sizin de payınız olsun.”
TCMB'nin faiz oranını yüzde 24'ten yüzde 11.25'e indirmesi, BDDK'nın swap limitlerinin yüzde 10'la sınırlaması kamu bankalarını da ilave adımlar atmaya yöneltti. Türkiye Halk Bankası, Türkiye Vakıflar Bankası ve Türkiye Ziraat Bankası yeni kredi paketleri açıkladı. İç tüketimi arttıran, emlak ve otomotiv sektörlerine ivme katan bu paketlere yenilerini eklemeyen özel bankalara veryansın ediliyor.
Ekonomi yorumcusu İslam Memiş, yaptığı değerlendirmede hükümetin teşvik müjdeleri vermesinin ardından kamu bankalarının art arda kredi kampanyaları ilan ettiklerini hatırlatarak, “Bu çalışmalar üreticilerin de tüketicilerin de yararına oldu. Firmaların para tedarik etmelerinin önü açıldı. Haliyle ekonomimiz toparlandı, atılıma geçti. Ama özeller aynı adımları hemen atamadı” dedi.
Öz sermayeleri artırılmalı
Özel bankaların teşvikleri ve kredi kampanyalarını geriden takip ettiğini anlatan Memiş, şu ifadeleri kullandı: “Bunlar etik davranmıyor, ülkemiz yatırımcılarından elde ettikleri paraları pahalıdan para satmaya devam ediyor. Tefecilik yapıyor, yatırımları ve projeleri fonlamak yerine paradan para kazanmayı esas alıyor. Burada karar vericiler tarafından ilave tedbirler alınmalı. Örneğin özel bankaların öz sermayeleri üçte bir oranında daha artırılmalı. Devletimiz, ancak bu şekilde özel bankaların güçlerini görüp ölçebilir.”