İlk toplantısını 1 Aralık'ta Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığında, ikinci toplantısını 7 Aralık'ta Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) ev sahipliğinde yapan Asgari Ücret Tespit Komisyonu; üçüncü toplantısını da 9 Aralık'ta Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonunda (TİSK) gerçekleştirmişti. Bir sonuç çıkmayınca milyonlarca çalışan ve aileleri, gözünü son toplantıya çevirdi.

Kamuoyunda bazı öngörüler tartışılırken, dördüncü toplantı öncesinde taraflardan da ilk rakamlar gelmişti. İşçi kesimini temsil eden TÜRK-İŞ Başkanı Ergün Atalay, işçinin kırmızı çizgisinin 4 bin lira olduğunu belirtirken; işveren temsilcisi TİSK Başkanı Özgür Burak Akkol, TÜİK'in açıkladığı resmi enflasyon olan yüzde 21 zammın üzerine neler yapılabileceğini çalıştıklarını ve 3.500 TL'yi geçtiklerini söylemişti. Ayrıca önceki gün Meclis Genel Kurulundaki bütçe görüşmelerine katılan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, toplumun beklentisini karşılayan ciddi bir asgari ücret artışını gerçekleştireceklerini söyleyerek beklentileri yükseltti. VERGİ İNDİRİMİ MASADA

Öte yandan asgari ücrette vergi indirimi de masada. Halihazırda çalışanlar, asgari ücret üzerinden yüzde 14 SGK primi, yüzde 1 işsizlik sigortası primi, yüzde 15 gelir vergisi ve yüzde 0,759 damga vergisi ödüyor. İşçiden yapılan kesintilerin toplamı 751 lirayı geçiyor. İşveren ise asgari ücrette, ek olarak yüzde 15,5 SGK primi işveren payı ve yüzde 2 işveren işsizlik sigorta primi ödüyor. Bu kesinti ve ödemeler çerçevesinde asgari ücret şu an brüt 4 bin 203 lira, net 2 bin 825 lira 90 kuruş olarak uygulanıyor. Herhangi bir kalemde işçi veya işveren için uygulanacak muhtemel vergi indirimi, doğrudan asgari ücreti artıracak. Ayrıca asgari ücretin yükselmesiyle Asgari Geçim İndirimi (AGİ), işsizlik maaşı, genel sağlık sigortası primlerini kendi ödeyenlerin ödemeleri, isteğe bağlı sigortalı olacakların ödeyecekleri aylık primler, doğum ve askerlik borçlanmalarının tutarı da yükselecek.