Yıldız Holding'in, sürdürülebilirlik stratejisiyle Türkiye'nin geleceğine katkı sağladığını dile getiren Mehmet Tütüncü, yayınladıkları 2018 yılı boyunca grup şirketlerinin en iyi uygulamalarını içeren sürdürülebilirlik raporunun ikincisiyle ilgili detayları şu şekilde anlattı:
9 şirkette birden
“Geçtiğimiz yıldan bu yana hayata geçmiş hedefler ve şirketlerin yenilenen vizyonlarına yer verilen raporda grup bünyesindeki dokuz şirket yer aldı. Pladis, Godiva, Ülker Bisküvi, Bizim Toptan, Şok Marketler, Besler Gıda, Kerevitaş, Gözde Girişim'in yanı sıra bu yılki raporda Adapazarı Şeker de sürdürülebilirlik uygulamalarını paylaştık. ‘İsrafsız şirket modeli' anlayışıyla hem Türkiye'de hem küresel arenada dikkat çeken adımlar attık. Bu yılki raporda da Birleşmiş Milletler'in 2015 yılında, toplumun karşı karşıya kaldığı zorluklara cevap olarak ortak bir vizyon ortaya koymak için oluşturduğumuz Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri'ne (SKH) bağlı olarak hayata geçirdiğimiz stratejilere de yer verdik.''
“İlham veren çalışmalara imza atıyoruz”
-'İsrafsız şirket modeli'mizle bugüne kadar kat ettiğimiz yolda en büyük hedefimiz, tüketicilerimizi dinleyerek gelecek nesillere ilham veren çalışmalara imza atmak oldu. Tasarruf ve verimlilik anlayışından taviz vermeden büyümeye; bilinçli üretim ve tüketim alışkanlıklarını yaygınlaştırmaya devam edeceğiz.
“Ortak akılla ilerliyoruz"
-Sürdürülebilirlik anlayışımızı ve stratejimizi, sadece kendi operasyonlarımız ile sınırlı tutmayan, tedarikçilerimizi de kapsayan bir bakış açısıyla ele alıyoruz. Türk çiftçisinden başlayarak, tüm tedarikçiler, dağıtım kanalındaki tüm paydaşlar, lojistik destek birimleri, tüketiciler, hissedarlar ve tüm diğer paydaşlarımız bütünsel bir yaklaşımla ve ortak akılla sürdürülebilirlik çalışmalarımızın bir parçası olarak yer alıyor.
İsrafsızlık DNA'mızda var
Bir grup gazeteciyle birlikte Ekonomi Müdürümüz Mehmet Canıtatlı'nın sorularını cevaplandıran Yıldız Holding CEO'su Mehmet Tütüncü, “Sabri Ülker'in ‘israfsız şirket modeli'ni benimseyerek bugün hepimizin, her gün dile getirdiği ‘kaynakların doğru kullanımı', ‘tasarruf', ‘verimlilik' gibi kavramları daha o yıllarda şirketin DNA'sına yerleştirdiğini görüyoruz” dedi.
“Sorumlu üretim bilinciyle çalışmaya devam edeceğiz”
Yıldız Holding Sürdürülebilirlik Genel Müdürü Begüm Mutuş da, “Bu yıl ikinci kez hazırladığımız Yıldız Holding Sürdürülebilirlik Raporu'nda, 2018 yılı boyunca dokuz şirketimizin başarılı sonuçlarına ve örnek teşkil edeceğine inandığımız çalışmalarına yer verdik. 2017 yılında kurduğumuz Yıldız Holding Sürdürülebilirlilk Platformu çatısı altında ‘Sürdürülebilirlik: Gelecek Nesillere Vaadimiz' söylemini işimizin her aşamasında hatırlayarak, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da sorumlu bir üretim bilinciyle ve sürdürülebilir büyümeden taviz vermeden çalışmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
Raporda öne çıkan başlıklar
-Yıldız Holding: Türkiye'nin önde gelen şirketlerini sürdürülebilir bir gelecek hedefiyle bir araya getiren Sürdürülebilir Gelecek için Liderler Zirvesi, Türkiye'nin sürdürülebilir kalkınma yaklaşımının ve 2030 ajandasına uyumunun değerlendirildiği 2. Ulusal Gözden Geçirme Raporu'nda, “CEO düzeyinde sorumluluk alma, liderlik ve iş birliği” açısından örnek uygulama olarak yer aldı.
-Pladis: Üç yılda yedi üretim tesisindeki atık hacmi yüzde 43 azaltıldı. #RoadtoZero girişimiyle 2019 yılında 5,7 milyon GBP tasarruf gerçekleştirilmesi planlanıyor.
-Ülker Bisküvi: Ülker Karbon salımını hiç artırmadan her yıl büyümesini sürdürüyor. Birim üretim başına su kullanımı yüzde 30 azaltarak 2024 hedefine ulaşıldı. Ülker'de fabrikalardan çıkan atıkların geri dönüşüm ve geri kazanım oranı yüzde 90'a çıkarıldı. Son bir yılda 92 ton plastik ve 173 ton kâğıt kullanımını azaltıldı.
-Kendi buğdayını üretiyor: Şirket, 2020'den itibaren Ali Ağa buğdayıyla buğday ihtiyacının tamamı yerli üreticiden karşılamayı hedefliyor. Mehmet Tütüncü, ‘'Tükettiğimiz ham maddenin yüzde 80'ini oluşturan buğdayın alımında yerel tedarikçileri öncelikli tutuyoruz. Ali Ağa türünü yaygınlaştırmaya başladık. 2023'te buğday ihtiyacımızın yüzde 100'ünü yerli üreticilerden karşılamayı hedefliyoruz.
-Bizim Toptan: Mağazalarında bulunan tüm markaları, geleneksel ve ev dışı tüketim noktalarına yerinde teslim etmek amacıyla 2018 yılında kurulan profesyonel satış ekibi Prosaf, 41 ilde 52 Bizim Toptan mağazasında faaliyet gösteriyor ve 6 bin iş yerine hizmet götürüyor. Ayrıca Bizim Toptan, 2016 yılından itibaren iş ortağı mal tedarik modelini SEÇ Market markası ile devam ettiriyor. Bu model, Bizim Toptan'ın sahip olduğu geniş ürün portföyü ve satın alma gücü ile sistem kapsamındaki marketlere avantajlı fiyatlardan mal ve hizmet sunulması temeline dayanıyor. SEÇ Marketler'in mağaza sayısı 2018'de geçen yıla göre yüzde 41 artış göstererek 539'a ulaştı ve şirketin satış gelirlerine 278 milyon lira katkı sağladı.
-Şok Marketler: Cepte Şok uygulamasına 2018'de 7 bin mağazanın hepsi dahil edilerek, müşterilerin önceden seçtikleri ürünleri, belirledikleri zaman diliminde belirledikleri mağazadan satın alabilmeleri sağlandı.
-Besler: Besler, TÜBİTAK-TEYDEP projeleriyle, normal şartlarda yurt dışından ithal edilen katma değerli 4 ayrı ürün geliştirerek Türkiye'de üretilmesini sağladı. Yüksek kaliteli yağ geliştirme projesi tamamlanarak oluşturulan yeni ürünlere ek olarak, zeytinlerin kalitesinin bozulmadan saklanabilmesi için yağ formülü çalışmasına başladı.
-Kerevitaş: Kerevitaş'ın 2018'de birlikte çalıştığı sözleşmeli çiftçi oranı yüzde 82, bu oranın 2019 yılında yüzde 85'e çıkartılması hedefleniyor. 2018'de damla sulama yöntemiyle, yağmurlama sulamaya kıyasla yüzde 37 su, yüzde 30 enerji tasarrufu sağlandı. Bu yıl 5,4 milyon ton su tasarrufu ile yaklaşık 680 bin lira maddi tasarruf ve 1,7 milyon kWh enerji tasarruf edildi.
-Adapazarı Şeker: 2018 yılına göre birim üretim başına su tüketimini yüzde 31 azaltıldı. Yeni kurulan atık su arıtma tesisi ile atık suyu yeniden kullandı ve yüzde 44 oranında su geri kazanımı sağlandı. Bu azaltım sayesinde yaklaşık 400 bin lira finansal tasarruf elde edildi. Çiftçilerin gelişimini desteklemek ve yerel sosyoekonomik kalkınmaya katkı sağlamak için şeker pancarı tarımının en uygun koşullarda yapılması ve çiftçilerin bilgilendirilmesi adına Çiftçinin El Kitabını oluşturuldu. Bilimsel yaklaşımlarla hareket ederek daha verimli bir üretim için son üç yıldır çiftçilere eğitim veriliyor.