Dolar

34,5099

Euro

36,1767

Altın

2.981,85

Bist

9.367,77

Nefes Kredisi'nin detayları ve finansman zorlukları

'Faiz oranı, Merkez Bankası’nın fonlama oranı yüzde 19 ve ticari kredi faizlerinin olduğu yüzde 21 oranlarının aşağısında. Tabii faizin piyasa şartlarının altında olması kreditörler açısından aynı zamanda görev zararı demektir...'

4 Yıl Önce Güncellendi

2021-05-27 20:22:11

Nefes Kredisi'nin detayları ve finansman zorlukları

Hazine ve Maliye Bakanlığı, 1 Haziran'dan itibaren 10 bankanın katılımıyla KOBİ'ler için bir yardım kredisi paketi açıkladı. Paket, KOBİ'lere yıllık yüzde 17,5 faiz oranıyla işletme sermayesi finansmanı sağlarken ödemeler 6 ay ödemesiz dönemden sonra 12 taksitte yapılacak. Bunun yanısıra yıllık geliri 10 milyon liranın (1,2 milyon dolar) altında olan bazı şirketler kredi kampanyasından yararlanabilecek.

Kamu mevduat ve katılım bankaları: Ziraat Bankası, Vakıfbank, Halkbank, Ziraat Katılım, Vakıf Katılım; Özel bankalar olarak İş Bankası, Garanti, Yapı Kredi, Akbank ve Denizbank ise kredi temin eden bankalar...

"Faizin piyasa şartlarının altında olması kreditörler açısından görev zararı demek"

Bu konu ile ilgili değerlendirmede bulunan Tera Yatırım Başekonomisti Enver Erkan şunları kaydetti: " Faiz oranı, Merkez Bankası'nın fonlama oranı yüzde 19 ve ticari kredi faizlerinin olduğu yüzde 21 oranlarının aşağısında. Tabii faizin piyasa şartlarının altında olması kreditörler açısından aynı zamanda görev zararı demektir. Kamu bankaları eliyle sağlanan görev zararlı kredilerin etkisi de merkezi yönetim bütçesinde yansıma buluyor. Ekonominin genel durumu ve enflasyonun yüksekliği, geçmiş yıllarda esnafa ve KOBİ'ye sağlanan ucuz kredilere göre de faiz oranının karşılaştırmalı olarak çok yüksek olmasına neden oluyor. Nefes Kredisi'ne konu olan işletmeler zaten KOBİ tarzı, öncelik de pandemi döneminde ciro kaybına uğramış olan sektör ve işletmelerde"

"Ticari borçlar, finansal borca dönüşüyor"

Gelişmiş ülkelerde işletmelere finansman yardımının yoğun şekilde mali teşvik paketlerinde hibe yoluyla sağlandığını hatırlatan Erkan, " KOBİ tarzı işletmelerin çevirmek zorunda oldukları sabit maliyetlerin etkisi, pandemi döneminde uğradıkları ciro zararı itibarıyla finansman durumlarını zorlaştırdı. Bir yandan üretim yapma veya istihdam sağlamaya devam etme, bir yandan kira ve sarfiyat masrafları gibi sabit maliyetleri çevirmek faaliyetin çok azaldığı bu dönemde oldukça zor. Tedarik maliyetlerinin de geldiği nokta zorlayıcı. Piyasa şartları da zaten bazı sektörlerde talebi sınırlıyor. Borç ödeme yetisinin azalması, kredi ile yapılacak finansmanın da geri ödeme sürecini riske atıyor. Kredi çıkışlarının çok fazla teşvik edildiği önceki dönemlerden devreden riskler devam ediyor. Ticari borçlar, finansal borca dönüşüyor" analizini yaptı.

Erkan analizinde şu noktalara vurgu yaptı: "Oluşan makroekonomik dengesizlikler, parasal politikaların sıkılaştırılması gerekliliğini ortaya koymuş ve faizler yükseltilmişti. Bankaların bilançolarında önceki dönemlerden kalan TGA'lar yönetiliyor. BDDK, tahsili gecikmiş alacaklar olarak sınıflandırma için gecikme süresini Mart 2020'de 90 günden 180 güne uzatmış ve bu durum 2020'de normalde TGA (Tahsili Geçmiş Alacaklar) olarak sınıflandırılacak, ama yeni düzenleme ile böyle sınıflandırılmayan TGA girişlerine neden olmuştur. Bu sınıflandırma, aralık ayında 2020 sonundan itibaren Haziran 2021'e uzatılmıştır. Aslında ihtiyatlılık ilkesi baz alınacak olursa, eski sınıflandırmaya göre hem TGA, hem de Stage 2 kredileri daha fazla artmış olacaktı"

Haber Ara