Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, MÜSİAD Yönetim Kurulu üyelerini kabul etti. Burada konuşan Bakan Zeybekci, yeni dönemin hayırlı olmasını dileyerek, "Bütün dünyada gerek ekonomi, gerek siyasi, gerekse diğer güvenlik alanlarında çok önemli gelişmelerin olduğu dönemler yaşıyoruz. Dünya ekonomisi toparlanıyor, toparlanma emareleri var, gelişmiş ülkelerde bir toparlanma emareleri var. Avrupa'da bir toparlanma emaresi var. Türkiye'de 2016 yılındaki hain işgal girişimi ve ihanete rağmen Türkiye yüzde 2.9'luk bir büyümeyi başardı. Türkiye gerek büyüme, gerek teşviklerle, gerek ihracatla ilgili alınması gereken tüm tedbirleri alarak 2017 yılını bir atılım yılı olarak gösterdik ve 2016'nın son çeyreğinde bunlarla ilgili ön göstergeleri almaya başladık. 2017'nin ilk çeyreğinde beklentilerimiz doğrultusunda bir başarıyla yolumuza devam ettik. 2017 yılının ikinci çeyreğinde de bu doğrultuda çok güzel sonuçlar alacağız inşallah. 2017 yılının sonunda da istediğimiz hedeflere gerek ihracatta, gerek büyümede, gerek istihdamda, gerek enflasyonla mücadelede, gerekse her iki açığı da büyütmeden, cari açık ve bütçe açığı dengelerini bozmadan, disiplinlerden ayrılmadan Türkiye hakikaten dünyanın parmakla göstereceği, imrenerek bakacağı başarılara imza atacak. Bize nasılsınız diye sorduklarında benim cevabım şöyle oluyor; 'Türkiye gibiyim, siz iyiyseniz biz iyi oluyoruz.' Bizim 65. Hükümet olarak hükümet programımızdaki en önemli başlıklarımızdan her ne yapacaksak üretimle yapacağız, üretim yatırımları ile yapacağız ve bunu reel sektör, özel sektör eliyle yapacağız. Özel sektörü destekleyerek yapacağız. Artık laf üstüne laf koyma zamanı değil, taş üstüne taş koyma zamanı. Taş üstüne taş koyacağız ve diğer önemli noktada ne yapacağız ne edeceğiz ihracatın büyümeye katkısını en ön planda tutacağız ve bunu mütemadiyen devam ettireceğiz" ifadelerini kullandı.
"ONLARIN HAYALLERİ DAHİ TÜRKİYE'NİN GÖSTERECEĞİ PERFORMANSI YAKALAMAYA YETMEYECEK"
Bakan Zeybekci, Türkiye'nin 2017'nin ilk çeyreğinden sonra dünyadaki kuruluşların Türkiye ile ilgili beklentilerini pozitif yönde düzeltme girişimleri olduğunu gördüklerini kaydederek, "Onların hayalleri dahi yetmeyecek. Onların yukarı doğru iyileştirme ile ilgili performansları dahi Türkiye'nin göstereceği performansı yakalamaya yetmeyecek. Şu anda bizim yatırım teşvikleri ile ilgili bize başvuran, bizden yatırım teşvik belgesi alan, teşvik belgesi sayısına baktığımız zaman yüzde 20'lerin üzerinde artış var. İstihdam sayısına baktığımız zaman yüzde 20'lerin üzerinde artış var, yatırım miktarına baktığımız zaman yüzde 30'ların üzerinde artış var, ki bunun için de diğer alanlardaki teşviklerimizi saymıyorum. Dünyaya gittiğimizde veya dostlarımızla görüştüğümüzde onlara şunu soruyorum; hanginizin ülkesinde kişi başına düşen milli gelir en az önümüzdeki 10 yılda iki katına çıkmak gibi bir potansiyel var? Hiçbirinde yok. Onun için yatırım ortamları, imkanları, fırsatları anlamında baktığımız zaman dünyada birkaç ülkeden birisiyiz. Bu ülkenin kıymetini hep beraber bileceğiz ve hep beraber özel sektör olmak üzere ülkenin geleceğinde hem yer alacağız hem de ülkenin geleceğini birlikte inşa edeceğiz" şeklinde konuştu.
"TÜRKİYE'NİN AVRUPA BİRLİĞİ'NİN SERBEST TİCARET ANLAŞMASI İMZALADIĞI ÜLKELERLE OTOMATİK OLARAK AYNI ANLAŞMAYA SAHİP OLMASININ SAĞLANMASINI BİZ TALEP ETTİK"
Bakan Zeybekci, konuşmasının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Bakan Zeybekci, bir gazetecinin, "Cezayir gıdadan plastiğe 24 ayrı ürün dalında Türkiye'den ithalatı durdurdu. Bu yönde bir açıklama var. İhracatçıların da bu kararın geri alınması yönünde çalışmalar başlattığı yönünde bilgiler var. Ne söyleyeceksiniz?" sorusu üzerine, "Cezayir, farklı bir vaka. Aslında bizim Avrupa Birliği ile olan ilişkimizde Gümrük Birliği'nin en karşı durduğumuz, itiraz ettiğimiz ilişkilerden bir tanesi. Cezayir, Avrupa Birliği ile olan Serbest Ticaret Anlaşması sebebiyle Türkiye'ye serbestçe girebilme imkanına sahipken Türkiye ile özel bir Serbest Ticaret Anlaşması olmamasından dolayı bizim oradan aynı hakları elde edemediğimiz ülkelerden bir tanesi. Ben o kadar ümitsiz ve olumsuz değilim. Gerek Avrupa Birliği ile gerekse kendi imkanlarımızla temaslarımız sonunda olumlu bazı sonuçlar alacağımızı düşünüyorum ama böyle bir şeyin ortaya çıkması tabii ki üzücü. Bizim ona öyle bir uygulama yapmamamıza rağmen, hiçbir şekilde bir önlemimiz olmamasına rağmen tamamen Türkiye'ye serbestçe girebilme imkanına sahip olmasına rağmen bunun detaylarına da bakıyoruz şu anda arkadaşlarımızla gerekli önlemleri de alacağız. Bu sadece Türkiye'ye yönelik değil, Serbest Ticaret Anlaşması olmayan ülkelerin tamamına aldığı bir karar. Biz, Avrupa Birliği ile olan ilişkisinden dolayı kendileriyle arkadaşlarımız vasıtasıyla temasa geçiyoruz. Zaten Gümrük Birliği'nin güncellenmesindeki en önemli şeylerden bir tanesi de buydu. Türkiye'nin Avrupa Birliği'nin Serbest Ticaret Anlaşması imzaladığı ülkelerle otomatik olarak aynı anlaşmaya sahip olmasının sağlanmasını biz talep ettik. Güncellemelerdeki önemli maddelerden bir tanesinde de haklı olduğumuz ortaya çıkmış oldu" cevabını verdi.
"EXİMBANK'IN KREDİ HACMİ İÇİNDE BAZI ÜRÜNLERİNDE FAİZ İNDİRİMİNE GİTTİĞİNİ İLAN EDECEĞİZ"
Bakan Zeybekci, önümüzdeki dönemde herkesin safını belirlemesi gerektiğine vurgu yaparak, "Herkes üretimin yanında mı? Büyümenin yanında mı? İstihdamı arttırmanın yanında mı? İhracatın yanında mı? Yoksa günü birlik karların yanında mı bununla ilgili net tercihlerini yapsınlar. Bugüne kadar Ekonomi Bakanlığı'na bağlı olan yaklaşık 40 milyar doların üzerindeki bir finansman imkanı oluşturan Eximbank'la ilgili de bu süreçte hiçbir şekilde kredi faizleriyle ilgili bir artış yaşanmadı. Gerek TL'de, gerek dövizde ihracatçımızın hep yanında yer aldık ve hemen hemen döviz kredilerinde piyasada geçerli olan faizlerin dörtte bir seviyesindeki bir faiz oranıyla, TL'de de yüzde 50'sinden çok daha aşağıda bir faiz oranıyla ihracatçılarımızın yanında yer aldık, yer almaya da devam edeceğiz. Bugün itibariyle ki biraz sonra bunu da duyuracağız. Eximbank'ın kredi hacmi içinde bazı ürünlerinde faiz indirimine gittiğini, piyasaya daha önemli bir mesaj verme adına böyle bir adımı attığını da son detaylarına baktıktan sonra ilan edeceğiz" diye konuştu.
"DAHA FAZLA BU ANLAMDA DAYANAMAYIZ"
Rusya ile ilgili devam eden domates krizine ilişkin soru üzerine ise Bakan Zeybekci, şunları kaydetti:
"Oradaki rahatsızlık sadece domateste değil. 2015 Kasım ayındaki uçak vakasından sonra önceki duruma dönemedik. O rahatlamayı sağlayamadık. Vizelerle ilgili rahatlamayı sağlayamadık, taşımacılıkla ilgili her ne kadar Türk taşımacılarına, tırlara izin verilse de, yasak kalksa da izinleri ile ilgili istemiş oldukları ücretlerin yüksekliğinden dolayı onu kullanamaz haline getiriyorsunuz ki bu da bir anlam ifade etmiyor. Yaş sebze meyvede domates sembol oldu, bazı diğer ürünlerde de sıkıntılar devam ediyor. Bizim kendileriyle yaptığımız görüşmelerde Rusya'ya şunu söyledik, 'Yasak yasağı doğurur.' Siz negatif anlamda bir adım attığınız zaman siyaset yapıyoruz, Türkiye'de bu konuyla ilgili olan taraflar, kurumlar bizim üzerimize baskı kurarlar, derler ki; 'Siz de negatif adım atın' ve bu baskı şu anda yoğun bir şekilde geliyor. Domates dışında da bazı sebzelerde yasakların veya engellemelerin devam etmiş olması bizim üzerimize bu baskının gelmesiyle biz de karşıt önlemleri almak zorunda kalırız. Daha fazla bu anlamda dayanamayız. Biz ilerleme kaydetmek istiyoruz, olumlu adımlar atmak istiyoruz, olumlu sonuçlar almak istiyoruz, iki ülke arasında yasakların olmadığı, her şeyin rahat olduğu, rahatlığın da her iki ülkeye sanayisi, ticareti, üretimine kazançlar sağlayacağına inanıyoruz. Onun için 17-18-19 Ağustos'ta İzmir'de yapacağımız görüşmelerin önemli olduğunu düşünüyorum. Domatesle ilgili bir beklentimiz zaten yoktu. Onların kendi arasındaki iki bakanlığın da yaptığı farklı açıklamalardan kaynaklanan bir şeydi. Biz orada fiili olarak Türkiye'den ithal edilecek olan domates ve benzeri ürünleri ile ilgili yasak kelimesini duymak istemiyoruz. Hassas ürünlerde bazı sezonlarda gümrük vergilerini yükselterek veya düşürerek bazı tedbirler almasını da anlayışla karşılarız. Onlar da aynısını yapsın, biz de aynısını yapalım karşılıklı olarak böyle bir çözüm bulalım ama asıl olan hiçbir yasağın olmaması."
"İRAN'LA KARŞILIKLI SÖZLÜ MUTABAKATIMIZ VAR, ÖNÜMÜZDEKİ GÜNLERDE YAZILI METİN HALİNE DÖNÜŞECEK"
"Kısa süre önce İran'a bir ziyaret gerçekleştirdiniz. Katarlı ve İranlı meslektaşlarınızla görüştünüz, bir zirve gerçekleştirdiniz. Buradan başta karayolu ile ulaşım olmak üzere bir anlaşma olacak mı? Zirve ile ilgili bize bilgi verir misiniz?" sorusu üzerine ise Bakan Zeybekci, "İran'da öncelikle Cumhurbaşkanı Ruhani'nin yemin törenine katılmak için Cumhurbaşkanımızı temsilen onun görevlendirmesi ile gittik ama öncesinde de zaten İzmir'de düzenlemiş olduğumuz Katar ile ilgili bir fuarımız vardı. Katar'dan gelen 80'nin üzerindeki firma, Türkiye'den de katılan 200'e yakın firmanın bir araya gelmesiyle iş görüşmeleri, iş bağlantıları yapıldı. Bundan sonraki süreçte Katar'ın tüm ihtiyaçlarını karşılanması ile ilgili tüm sektörlerin, birkaç sektör var onlarla önümüzdeki günlerde tekraren görüşeceğiz. Önümüzdeki günlerde bir de Katar'da benzeri, noktasal atışlar yapılacak olan daha nitelikli bir iş forumunu orada düzenleyeceğiz. Katarlı meslektaşımız, bakanımız buradaydı onunla beraber İran'da Katar'a olan sevkiyatlarda, ihracatımızda havayolunu kullanıyoruz. Karayolu konusunda da İran üzerinden Türk tırlarının karşıya geçmesi projesi var ama gemi ile ilk gönderdiğimiz mallar Katar'a 11 günde vardı. Tırla gönderdiklerimiz 14 günde vardı. En son baktığımız denemelerde bunu 9 güne düşürdük. Hedefimiz 5-6 güne düşürmek. İran tarafıyla bunları görüştük. Karşılıklı olarak sözlü mutabakatımız var, bir an önce bununla ilgili geçişlerde beklememesi, ürünlerle ilgili hassasiyetlerin sorulmaması ile ilgili mutabakatımız da önümüzdeki günlerde yazılı metin haline dönüşecek. Teknik arkadaşlarımızın belki bu hafta içinde bir araya gelmesi görüşülecek. Olumlu, güzel bir görüşme oldu" değerlendirmelerinde bulundu.