Nobel ödüllü Daron Acemoğlu'nun ekonomide örnek gösterdiği Afrika ülkesi
Ekonomist Prof. Dr. Daron Acemoğlu'nun ülkelerin ekonomik yapılarına dair görüşleri, Nobel Ekonomi Ödülü'ne layık görülmesinin ardından tartışma konusu oldu.

Oluşturma Tarihi: 2024-10-18 12:21:59

Güncelleme Tarihi: 2024-10-18 12:27:55

Botsvana Devlet Başkanı Mokgweetsi Masisi, 2024 yılı Ağustos ayında kendisine takdim edilen 2.492 karatlık taşı incelerken...

Yazar Sevan Nişanyan'ın sosyal medya hesabından Acemoğlu'nun ekonomi tezlerine ilişkin ağır eleştirilerinden sonra bir eleştiri de yazar Mücahit Gültekin'den geldi.

Gültekin, Acemoğlu'nun daha önce ödül verilen Ulusların Düşüşü adlı kitabına yönelik yazdığı eleştirisini X hesabından yeniden paylaşarak ödüllü ekonomist hakkındaki "kimdir" sorusuna ilişkin görüş belirtti.

DARON ACEMOĞLU'NDAN "EKONOMİ ÖRNEĞİ" ÜLKE

Gültekin, Acemoğlu hakkındaki paylaşımında şu ifadeleri kullandı:

"Bir kaç yıl önce Daron Acemoğlu'nun "Ulusların Düşüşü" kitabını okumuştum. O sıralarda Facebook sayfamdan şöyle bir paylaşım yapmıştım:

Daron Acemoğlu'nun James Robinson ile birlikte yazdığı çok satan kitabı Ulusların Düşüşü özet olarak bize, hiç kıvranmayın, eğer Batı'lı liberal ve siyasi kurumları (kapsayıcı kurumlar diyor buna yazarlar) gerçek anlamda ülkenize yerleştiremezseniz fakirlik ve kriz kaderiniz olacaktır, diyor.

Kitabın ilk sayfalarında Kuzey ve Güney Kore'nin uydudan çekilmiş bir fotoğrafını gösteriyor bize Acemoğlu. Kuzey Kore koyu bir karanlık içine gömülmüşken Güney Kore ışıl ışıl parlıyor. Peki neden: Çünkü Güney Kore "kapsayıcı siyasi ve ekonomik kurumlara" sahiptir.

Acemoğlu'na göre, özellikle fakirlik ve açlıkla damgalanmış Afrika'nın da temel sorunu bir türlü "kapsayıcı ekonomik kurumlara" sahip olamamasıdır. Ama bu karanlığa gömülmüş kıta içinde yine ışıl ışıl parlayan bir ülke vardır: Botsvana. Acemoğlu ve arkadaşı Botsvana'ya o kadar sık gönderme yapıyor ki, bu ülkeyi biraz araştırma ihtiyacı duydum.

ELMAS ZENGİNİ BOTSVANA

Kıta'daki diğer ülkelerin kaderini paylaşmaması sebebiyle "Afrika'nın İsveç'i" olarak isimlendiriliyor Botsvana. Tabii bunun da sebebi Acemoğlu ve arkadaşına göre, Botsvana'nın "kapsayıcı ekonomik kurumları" geliştirmeyi başarabilmesidir. Fakat biraz daha araştırınca Botsvana'yla ilgili ilginç bilgiler öğreniyoruz:

Botsvana elmas zengini bir ülke, ihracat gelirinin %85'ini elmas oluşturuyor. Dünya'da en çok elmas çıkarılan ikinci ülke konumunda. Buna karşılık Botsvana'da üretim sektörü çok zayıf; GSYH'nin %4'ünü oluşturuyormuş. Botsvana'nın1993 yılından beri İsraille diplomatik ilişkileri var. Dahası, 6 İsrail merkezli elmas firması Botsvana'da elmas madenlerini işletiyor. En çok ihraç yaptığı ilk üç ülke, İngiltere, G. Afrika Cumhuriyeti ve İsrail. İsrail ve elmas arasında geçmişi çok eskiye dayanan bir ilişki var. Elmastan elde edilen gelirin İsrail'in gayri safi milli gelirinin %30'unu oluşturduğu ve sektörün her yıl İsrail Savunma Bakanlığı'na 1 milyar dolar para aktardığı söyleniyor.

ELMAS ŞİRKETİ DE BEERS

Elmas denilince bütün dünyada tek bir şirket akla geliyor: De Beers. De Beers 1888'de Rotschild ailesi tarafından finanse edilen İngiliz işadamı Cecil Rhodes tarafından kurulmuş. (Bu adam Afrika'da Rodezya diye kendi adına ülke bile kurmuş. Sonrasında kuzeyi Zambiya güneyi Zimbabve olmuş). De Beers İngiltere merkezli ve 1927 yılında bir Alman Yahudisi olan Ernest Oppenheimer tarafından tamamen ele geçirilmiş. Anglo American şirketi 2011'de şirketi satın almış. (2016'da Zen firmasını Türkiye'de lisans ortağı olarak seçmiş) Dünya elmas ticaretinin yaklaşık %75'ini (farklı rakamlar veriliyor) elinde bulunduran De Beers şirketi 2008 yılında Botsvana'ya gelmiş ve ülkedeki bütün elmas kesme ve parlatma işlerinin tek bir merkezde (Elmas Parkı ismini vermişler) yapılacağını müjdelemiş.

Botsvana sömürgecilik döneminde Hıristiyanlığı ve hemen peşinden de İngiliz himayesini kabul etmiş, antiemperyalist bir mücadeleye girmemiş. Batılı ülkelerle ve özellikle İngiltere ile sıcak ilişkiler kuran Botsvana, diğer ülkeler gibi tahrip edilmemiş. Bağımsızlığını kolayca almış. Acemoğlu'nun da adını sıkça zikrettiği Seretse Khama İngiltere tarafından sürgüne gönderilmesine rağmen döndüğünde İngiltere yanlısı bir politika takip eden Botsvana Demokratik Partisi'ni (BDP) kurmuş (1965'ten 2009'a kadar bütün seçimleri bu parti kazanmış) ve Botsvana'na siyasetine hakim olmuş.

BDP, kimi Afrika ülkeleri gibi soğuk savaş döneminde komünist politikalar takip etmemiş, liberal tutumuyla ABD ve İngiltere'nin desteğini almış. Dahası Botsvana, Güney Afrika'daki Aperheid rejimine karşı da bir tavır almamış. Mesela Güney Afrika kendisine muhalefet eden diğer Afrika ülkelerinde silahlı örgütler kurup yardım ederken, Botsvana'ya dokunmamış. Buna ek olarak Botsvana'da hiç silahlı darbe yaşanmamış. Ayrıca BDP liderlerinden Mo İbrahim Fransa C. Başkanı Nicolas Sarkozy tarafından Lejyon Donör nişanıyla taltif edilmiş."