Hükümet, özellikle enerji sektörünü daha fazla doğrudan yabancı yatırıma (FDI) açmak istiyor. Dünya üzerinde enerji sektörünü Özbekistan ile aynı ölçekte özelleştirmeye çabalayan ülkelerin sayısı ise oldukça az.
Özbekistan Enerji Bakanı Alisher Sultanov, Mart ayında verdiği bir röportajda ülkesinin düşük karbon emisyonlu enerji üretimine ve enerji verimliliğine önem verdiğini söyledi. Sultanov, Özbekistan'da kullanılan enerji kaynakları arasında yenilenebilir kaynaklarının payını arttırmaya özen gösterdiklerini de belirtti. Enerji bakanı, “Özbekistan'daki mevcut enerji üretim sisteminin geliştirilmeye açık olduğunun ve doğal gaza bağımlılığımızın azaltılması için yenilenmeye ihtiyaç duyduğunun farkındayız” şeklinde konuştu.
2016 yılında İslam Kerimov'un ölümünün ardından Özbekistan, ülke ekonomisini doğrudan yabancı yatırıma açmak üzere bir dizi reform gerçekleştirdi ve etkileyici sonuçlar elde etti. Ancak ülkedeki yolsuzluk iddiaları bu başarıya gölge düşürüyor. Yolsuzluk iddiaları yabancı yatırımcıların kafasında soru işaretleri oluşmasına neden olduğu gibi, bu yatırımların sürekliliğine ve ülkenin mevcut politikalarının sürdürülebilirliğine dair endişelerin artmasına sebep oluyor.
Özbekistan'daki yolsuzluk ve rüşvet düzeni yabancı yatırımcıların çekimser davranmasına ve hatta geri adım atmasına sebep oluyor
Yabancı yatırımcılara sunduğu fırsatların ülke ekonomisine net bir şekilde yansıması için Özbekistan yönetiminin bazı zorluklarla başa çıkması gerekiyor. Yolsuzluk, bu zorlukların başında geliyor. Uluslararası Şeffaflık Örgütü'nün 2019 Yolsuzluk Algıları Endeksi'nde Özbekistan, 180 ülke arasında 153. sırada yer aldı. Ülkeleri ekonomilerinin şeffaflıklarına göre 0'dan 100'e kadar puanlandıran ölçekte Özbekistan 25 puanla Doğu Avrupa ve Orta Asya bölgelerindeki en düşük puanı alan üç ülkeden biri oldu.
Pek çok yabancı yatırımcı Özbekistan'ın ekonomik reform programının uzun vadede doğuracağı sonuçları gözlemlemek üzere temkinli davranıyor. Ülkedeki yolsuzluk, kamu yönetiminin yeterince iyileştirilememesi ve cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin uygulanması sürecindeki bürokrasinin şeffaflıktan uzak oluşu da yabancı yatırımcıların ülkeye ilgi göstermesine engel olan sebepler arasında yer alıyor.
Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Christine Lagarde, 2019 yılında gerçekleştirdiği Özbekistan ziyareti sırasında, "Yolsuzluk, kurumsallaştığında, bir ülkenin yatırımcıları çekme ve istihdam yaratma yeteneğini öldürebilir” şeklinde konuştu. Özbekistan'ın yolsuzlukla mücadele çabalarını güçlendirmeye ve kamu idaresini iyileştirmeye her zamankinden çok ihtiyacı var.
Halihazırda ülkede etkisini gösteren yolsuzluk sebebiyle, çeşitli ülkelerden Özbekistan'a yatırım yapan ancak bu yatırımların karşılığını alamayan enerji şirketleri, bu ödemelerin önemli bir kısmını yıllık raporlarından silmek zorunda kaldı. Kamuoyunda tanınan ve ülkedeki yolsuzluk vakalarına konu olan, en dikkat çekici aktörlerden biri de devlete ait petrol ve gaz şirketi Özbekneftegaz.
2014 yılında, İngiliz-Kanada ortaklı petrol ve gaz şirketi Tethys Petroleum Özbekistan piyasasından çekileceklerini, Orta Asya'ya yönelik yatırımlarını Kazakistan ve Tacikistan'a yönlendireceklerini açıkladı. Şirket tarafından yayımlanan basın açıklamasında Özbekistan'dan çekilme kararlarının temel sebebi olarak ülkede süregelen yolsuzluk ve bunun ge;rdiği güvensizlik hissi gösterildi.
Şirket, bu kararından yalnızca iki yıl önce Özbekistan'da petrol ve gaz endüstrisinin en büyük aktörü olarak bilinen, devlete ait Özbekneftegaz Holding ile bir işbirliği anlaşması imzalamıştı. Özbekistan'ın mevcut enerji bakanı Sultanov, 2015-2018 yılları arasında Özbekneftagaz'da yönetim kurulu başkanı olarak görev yapıyordu.
2019 yılında, Özbekneftegaz'ın Çin'in devlete ait petrol ve doğal gaz şirketi China Petroleum Corporation'a (CNPC) hizmet ve ekipman tedariki için ödemesi gereken 16 milyon doları aşkın borcu olduğu ortaya çıktı. Özbekistan'ın mevcut enerji bakanı ve Özbekneftegaz'ın eski yönetim kurulu başkanı Sultanov, iddialara CNPC'den bu borcun varlığını mahkemede kanıtlamasını isteyerek yanıt verdi.
Güney Kore petrol ve gaz şirketi Korea Gas Corp (KOGAS) ve Lotte Daeasan Petrokimya ile Özbekneftegaz arasında, ortak bir gaz sahası geliştirmek ve bir kimyasal üretim kompleksi inşa etmek için 2008 yılında ilk adımları atılan işbirliği çalışmalarında da beklenen verim alınamadı. Özbekneftegaz'ın proje kapsamında Güney Kore merkezli Samsung ve Lotte şirketlerine ödemesi gereken borç 300 milyon dolardan fazla. Bu miktar, büyük olasılıkla Güney Koreli her iki şirket için de önemli birer zarara dönüşecek.
Rus petrol ve gaz şirketi Lukoil, Özbekistan'daki varlıklarının değer kaybetmesi nedeniyle 476,5 milyon dolar zarara uğradı. Öyle ki, Rusya'nın en büyük ikinci petrol üreticisi Lukoil, Ağustos 2020'de talep düşüklüğünü bahane göstererek Özbekistan'daki projelerini askıya aldıklarını duyurdu.
Özbekistan'daki yatırımlarının karşılığını alamayan şirketler bununla sınırlı değil. Yerel bir girişim olan Uzbat A.O.'ya yaklaşık 7 milyon İngiliz Sterlini borç veren tütün şirketi British American Tobacco, 2019 yıllık raporunda ‘yerel mevzuattaki değişiklikleri' gerekçe göstererek bütün bu tutarı sildiğini belirtiyor.
2014 yılında Taşkent Savcılığı'ndan üst düzey bir kaynağın Fransız Haber Ajansı AFP'ye yaptığı bir açıklamaya göre, Coca Cola'nın Özbekistan'daki ortak girişimi Muzimpex'ten üst düzey iki yönetici yolsuzluk ve dolandırıcılık iddialarıyla gözaltına alındı. Özbek makamlar tarafından şirket yöneticileri hakkında soruşturma açılırken, adı iddialara karışan yöneticiler tasviye edildi.
Danimarkalı bira üreticisi Carlsberg'in de 2007 yılında Özbekistan'da en az 300 kişiye istihdam sağlayan sıfırdan geliştirdiği operasyonlarının üretime başlamasının ardından inişli çıkışlı bir başarı hikayesi var. Danimarkalı şirket geçtiğimiz yıl Mart ayında Özbek yönetimle yaşanan bir vergi anlaşmazlığı nedeniyle ülkedeki üretim faaliyetlerini 18 ay süreyle durdurmak zorunda kaldı.
Özbekistan'da yolsuzluk vakalarının yabancı yatırımcıların kafasında soru işaretine sebep olduğunu gösteren en güncel örneklerden biri ise Mart 2019'da yaşandı. İçlerinde Rusya'nın önemli telekomünikasyon şirketlerinden Mobile TeleSystems'ın (MTS) da bulunduğu Rus firmalar, Özbekistan'da rüşvet ve kara para aklama faaliyetlerine karıştıkları gerekçesiyle 850 milyon Amerikan Doları tutarında cezayı ödemeyi kabul etti. Rus şirketin, yerel bir telekom operatörü satın almasına izin verilmesi için dönemin Cumhurbaşkanı İslam Kerimov'un kızı Gülnara Kerimova'ya milyon dolarlık rüşvet ödemek zorunda kaldığı ortaya çıktı.
Mirziyoyev yolsuzlukla mücadelede başarı sözü verdi, peki sözünü tutabilecek mi? Türk şirketleri Özbekistan'a yatırım yapmadan önce iki kez düşünmeli
Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev, Şubat 2021'de gerçekleştirdiği Ankara ziyareti sırasında Türk yatırımcıları ve iş insanlarını Özbekistan'da yatırım yapmaya davet etti. Mirzoyev ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, iki ülke arasındaki işbirliğini ve karşılıklı yatırımları desteklemek konusunda anlaştı. Ankara'da konuşan Mirziyoyev, “Özbekistan artık farklı bir ülke. Bugün Özbekistan'da yatırım yapmaya karar veren bir ülke bundan mutlaka fayda sağlayacaktır. Bunun için gerekli yasal ve kurumsal bütün şartlar oluşturulmaktadır. Size garanti veriyorum” dedi.
Türkiye hâli hazırda Özbekistan'da en çok sayıda şirket açan ve ülkeye en büyük yatırımı yapan ikinci ülke konumunda. 2018'de Özbekistan'da 364 Türk şirke; faaliyet göstermeye başladı. İlk sırada ise 428 şirketle Rusya yer alıyor.
Mirziyoyev'in Ankara ziyaretinin ardından Türk şirketlerinin Özbekistan'ın 1 milyar doları aşan enerji ve metalürji projelerine yatırım yapmayı düşündüğü açıklandı.
Peki Türkiye, Mirzoyev'in söylediği gibi Özbekistan'da gönül rahatlığıyla yatırım yapabilir mi? Ülkedeki yolsuzluk düzeni gerçekten sona erdi mi? Mirzoyev'in söylediği gibi Özbekistan artık farklı bir ülke mi?
On yıllardır süren yolsuzluk davaları ve Özbek makamlarının skandal yaratan yolsuzluk davalarında oynadıkları rol göz önüne alındığında, Mirziyoyev'in verdiği sözleri henüz gerçekleştiremediği anlaşılıyor. Bu gelişmeler ışığında, Özbekistan'da yatırım yapmayı düşünen Türk şirketlerinin iki kez düşünmesi, potansiyel riskleri daha dikkatli ölçüp biçmeleri gerekiyor. Cumhurbaşkanı'nın Özbekistan'ın yolsuzluklarla dolu geçmişe veda etme konusundaki sözleri yeterince ikna edici değil. Amerika'dan Çin'e, Rusya'dan Danimarka'ya dünyanın pek çok noktasından Özbekistan'daki yatırımlarının karşılığını alamayan, aksine zarar eden şirketlerin varlığı mevcut yönetimin üzerinde çalışması gereken pek çok eksiği olduğuna işaret ediyor.