Elektrikli otomobillerden, cep telefonlarına yeni dünyada ihtiyaç duyulacak her türlü elektronik aletin hammadesi olarak kabul edilen lityum devleri daha şimdiden peşinden koşturmaya başladı.
Amerika merkezli şirket Exxon Mobil, daha önce Güney Koreli büyük bir pil üreticisiyle büyük bir anlaşma yaptığını duyurmuştu. Şirket anlaşmanın toplam 100.000 ton lityumu kapsayacağını ve petrol devinin 2030 yılına kadar yılda yaklaşık 1 milyon elektrikli otomobil aküsü için hammadde tedarik etme planlarına yardımcı olacağını ifade etmişti.
Lityum bir diğer adı ile "beyaz altın"a geçiş sinyali veren Exxon Mobil, düşen metal fiyatlarına ve ABD'de elektrikli otomobillere karşı artan tepkiye rağmen yalnızca petrol ve doğalgaza odaklanmayı bırakmanın gerektiğini savunmuştu.
Bu değişime ilişkin açıklamalarda bulunan Exxon Mobil Düşük Karbon Çözümleri Başkanı Dan Ammann, "Dünyanın emisyon azaltma hedeflerini karşılamak için daha fazla lityuma ihtiyacı var ve biz de ABD'deki çözümleri teşvik ederek bu çabaya katkıda bulunuyoruz" ifadelerini kullanmıştı.
İlk projesini 2027'de çalışır hale getirmeyi planlayan şirket, potansiyel müşterilerinin içinde bulunduğumuz on yılın sonuna doğru lityum talebinde bir artış beklediklerini bildirdi.
Dünyanın en büyük bor rezervine sahip olan Türkiye, lityum yatakları açısından büyük rezervlere sahip. Öyle ki daha önce bor üretimi sırasında çöpe atılan killerden lityum karbonat üretimi yapılmaya başlanmıştı.
O dönem Türkiye'nin altındaki cevheri değerlendiren İstanbul Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Öztürk, "Balıkesir, Çanakkale, Bursa ve Eskişehir havzasındaki bor yatakları ve bor havzasının çevresi aynı zamanda yakında dünyanın en büyük lityum havzaları olacak" ifadelerini kullanmıştı.
Öztürk, "Lityum stratejik bir metal olduğu için enerji depolama kapasitesi olan pil üretiminde kullanıyoruz. Hepimiz biliyoruz ki elektrikli otomobil ile ilgili bir süreç başladı. Elektrikli otomobillerde lityum pilleri kullanılacak" yorumunu yapmıştı.
