Türkiye'de 2019 yılında resmi verilere göre 2,9 milyar dolarlık birleşme ve satın alma işlemi gerçekleşti. Değeri açıklanmayan verilerle rakamın 4.5 milyar doları bulması bekleniyor. 2020 yılında ise iyimser beklentilerin gerçekleşmesi halinde hacmin 10 milyar dolara kadar çıkabileceği ön görülüyor. Bin 700 çalışanıyla Türkiye'nin en büyük araştırma ve danışmanlık şirketi olan KPMG'nin Türkiye Danışmanlık Bölümü tarafından açıklanan Birleşme ve Satın Alma Trendleri 2019 Raporu'na göre Türkiye'de işlem sayısı bir önceki yıla kıyasla artış gösterdi, işlem hacmi ise azaldı.
2020 yılı için iyimser beklenti korunuyor, ekonomide kademeli iyileşme ile işlem hacimlerinin artacağı öngörülüyor.
2019 zorlu bir yıldı
Küresel ticaret savaşları, siyasi belirsizlikler ve devam eden güvenlik sorunlarının damga vurduğu 2019 yılında dünyanın ana gündemini ekonomik kaygılar oluşturdu.
2019 yılında, dünyada birleşme ve satın alma aktivitesinde önceki yıla yakın bir performans gerçekleşirken Türkiye'de milyar dolar ve üzeri seviyede işlemlerin olmaması nedeniyle işlem hacmi azaldı, işlem sayısı ise 2018 yılına göre yükseldi. 2019 yılında değeri açıklanan işlem hacmi toplam 2,9 milyar dolar seviyesine ulaştı.
Sektör dağılımında altyapı önde
2019 yılında altyapı ve inşaat sektörü hacim bazında ilk sırada yer alırken, teknoloji medya ve telekomünikasyon sektörü işlem adetlerinde öne çıktı. Altyapı ve inşaat sektöründeki en büyük işlem Yavuz Sultan Selim Köprüsü (YSS) ve Kuzey Marmara Otoyolu (KMO) İşletmeleri'nin Çin kökenli Şirketler Konsorsiyumu tarafından 688,5 milyon dolar bedelle satın alınması oldu.
İşlem adedinde önde olan teknoloji medya ve telekomünikasyon sektöründe ise iyzico'nun PayU tarafından 165 milyon dolar bedelle satın alınması işlemi öne çıktı.
Bu yıl neler olabilir?
2020 yılındaki birleşme ve satın alma işlemlerine ilişkin iyimser beklentiler korunuyor. Merkez bankalarının düşük faiz politikaları, Türk varlıklarının yabancı para bazında değerlemelerinin tarihsel ortalamalarının altında yer alması ve Yeni Ekonomi Planı ile birlikte açıklanan öneriler ve tedbirler kapsamında ekonomik göstergelerdeki normalleşme süreci yatırımcı iştahını artırabilecek etkenler olarak öne çıkıyor. Öte yandan artan küresel ticaret ihtilafları ile ekonomik yavaşlama, olası ABD yaptırımları, Türkiye'nin yakın coğrafyasındaki siyasi belirsizlik ve güvenlik sorunları da aşağı yönlü riskler olarak değerlendiriliyor.
KPMG Türkiye Danışmanlık Hizmetleri Bölüm Başkanı Müşfik Cantekinler, “2020 yılında da hem ekonomik seyrin hem de bölgesel gelişmelerin yatırım ortamı üzerinde belirleyici olacağını düşünüyoruz. Her ne kadar, hem doğrudan yabancı yatırımlar, hem de birleşme ve satın alma işlemleri açısından, 2019 yılının görece düşük olduğunu belirtmiş olsak da, 2020 yılı için iyimser beklentilerimizi korumakta ve kademeli iyileşme ile işlem hacimlerinin artacağını öngörmekteyiz” değerlendirmesinde bulundu.