Piyasa dolandırıcıları, sosyal medya ya da çeşitli mesajlaşma uygulamalarında kurdukları gruplarla bireysel yatırımcıları tuzaklarına çekmeye çalışırken, SPK, Borsa İstanbul ve profesyoneller yatırımcıları bu tuzaklara karşı uyarmaya devam ediyor.
Son bir yılda sermaye piyasalarına hızla artan ilgi, manipülatörlerin iştahını kabartırken, sosyal medya ve mesajlaşma uygulamaları, piyasa dolandırıcılarının bireysel yatırımcıları tuzaklarına çektikleri avlanma alanına dönüştü.
Gelişen teknolojiyle birlikte sermaye piyasalarında işlem yapmanın kolaylaşması , halka arzlarda sağlanan yüksek getiriler, faizlerin düşük seyri ve yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını sebebiyle evden çalışanların sayısındaki artışla geçen yıl yaklaşık 800 bin kişi borsayla tanıştı.
Pay piyasalarına artan rekor ilgi, borsa manipülatörlerinin de iştahını kabarttı. Piyasa dolandırıcıları, sosyal medya ya da çeşitli mesajlaşma uygulamalarında kurdukları gruplarla bireysel yatırımcıları tuzaklarına çekmeye çalışırken, Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), Borsa İstanbul ve profesyoneller, birbiri ardına verdikleri mesajlar ile yatırımcıları bu tuzaklara karşı uyarmaya devam ediyor.
SPK, 2020'de sosyal medya ve dijital platformları radarına alarak piyasa dolandırıcıları ile yoğun bir şekilde mücadele etse de "kısa sürede zengin olma hayali" satan piyasa dolandırıcıları, sosyal medyada peş peşe açtıkları hesaplarla on binlerce kişiye hızlıca ulaşabiliyor.
"Borsadaki yol arkadaşları dikkatli bir şekilde seçilmeli"
Gedik Yatırım Menkul Değerler Yatırım Danışmanlığı Müdürü Üzeyir Doğan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yatırımın emek gerektiren uzun süreli bir yolculuk olduğunu ifade ederek, "Bu yolculuğun güvenli bir şekilde devam edebilmesi için ilk olarak yolun güvenliğini sağlayanlara kulak kesilmeli, bu yolculuk esnasında size eşlik edecek yol arkadaşları dikkatli bir şekilde seçilmelidir." dedi.
Her türlü ulaşımın güvenliğinden sorumlu düzenleyici ve denetleyiciler olduğu gibi sermaye piyasalarında da yolculuğun kurallarını ve güvenliğini tesis etmeye çalışan SPK, Borsa İstanbul ve Türkiye Sermaye Piyasası Birliği (TSPB) gibi kuruluşların bulunduğunu hatırlatan Doğan, "Yatırım yolculuğunda sizlere eşlik edecek birçok yetkili yatırım kuruluşu ve portföy yönetim şirketi bulunuyor." ifadesini kullandı.
Doğan, yatırım yolculuğunda yeni katılımcıları yolundan çevirmeye, hatta tasarruflarını gasp etmeye çalışan kötü niyetli kişilerle karşılaşmalarının, içinde bulunduğumuz dijital ortamda kaçınılmaz olduğunu vurgulayarak, bunlara "kerameti kötü niyetinden menkul sözde ustalar, üstatlar" dediklerini söyledi.
Yatırımcıların, Facebook, Twitter gibi sosyal medya mecraları ile WhatsApp, Telegram gibi uygulamalarda oluşturulan üyelik bazlı gruplar üzerinden doğru ve güvenilir bilgiye ulaşamayacağına dikkati çeken Doğan, şunları kaydetti:
"Yatırımcılar, kimsenin milyonlarca liralık para cezası, hatta hapis cezasını göze alarak arkasında kötü bir niyet ya da çok büyük bir cehalet olmadan size yardımcı olmaya çalışmayacağını bilmeli. Bu gibi kişilerle ortak hareket ettiğinizde kendi birikimlerinizin ya da ortak olduğunuz hareketle başkalarının birikimlerinin dolandırıcılar tarafından gasp edileceğini göz önünde bulundurmalısınız. Yani bu tür ilişkiler, ya sizin ya da başkalarının mağduriyeti üzerine kuruludur ve dönüp dolaşıp en sonunda sizin de mağduriyetinizle sonuçlanacaktır. Öte yandan, kötü niyetli 'sözde üstat'larla birlikte hareket edenler de bilerek ya da bilmeyerek suça iştirak etmiş olacağı için çeşitli cezalarla karşı karşıya kalabileceğini unutmamalıdır."
"Sosyal medyaya göre hisse tercihi yapanlar ciddi oranda zarara uğrayabilir"
AA Finans Analisti ve stratejist Cüneyt Paksoy da yatırımcı sayısı artarken özellikle sosyal medya üzerinden ve mesajlaşma gruplarından yatırımlarını yönlendirme tercihi yapanların, dikkatli olmamaları durumunda ciddi oranda zarara uğrama ihtimalleri bulunduğunu söyledi.
Kovid-19 salgınının getirdiği kapanmaların ve teknolojinin getirdiği imkanlarla artan finansal araçlara ulaşma imkanlarının gelir peşindeki bireylerin tüm dünyada borsalara ilgisini artırdığını ifade eden Paksoy, küresel ölçekte reel ekonominin gerçeklerinden kopan ve birçok rasyoya göre pahalı hale gelen borsaların bu seyrinin, negatif reel faizde toplanan 17 trilyon dolar nedeniyle "yeni normal" olarak gösterildiğini vurguladı.
Paksoy, "Kendi ülkemizde ve borsamızda yaşanan sürece baktığımızda ise bu küresel tabloya bağlı gelişmelerin, enflasyondan korunma çabası ve ek gelir oluşturma talepleriyle birleşerek yatırımcı sayısını rekor şekilde artırdığını ve tüm hisselere doğru ciddi para girişlerinin yaşandığını görmekteyiz." dedi.
Paksoy, özellikle sosyal medya ve oluşturulan mesajlaşma gruplarından yatırımlarını yönlendirme tercihi yapanların, eski gelirleri kazanmaları bir yana, yüksek fiyatlara ulaşmış birçok hissede dikkatli olmamaları durumunda ciddi zarara uğrama ihtimalinin arttığını söyledi.
Profesyonel desteğe her zamankinden daha fazla ihtiyaç olduğunu belirten Paksoy, "tüyo" peşinde koşma ve "duydum-aldım" şeklinde yatırımcı davranışı yerine, daha dikkatli bir yatırımcı algısına sahip olmak gerektiğini vurguladı.
Uzun vadeli ve hisse bazlı potansiyel değere yatırım yapmanın önemi
Cüneyt Paksoy, temel ve teknik analizler ile finansal okuryazarlığı, kendi parasını rasyonel risk yönetimi kuralları içinde yönetebilenler ve hızlı karar alıp uygulayabilenler dışında kalanların, kesinlikle profesyonel destek ya da performansını kanıtlamış hisse ağırlıklı fonlarda pozisyon almasının çok daha akılcı olacağını söyledi.
Yatırımcı olmak için çok hızlı davranma becerisi gerektiren al-sat yapmak yerine uzun vadeli ve hisse bazlı potansiyel değere yatırım yapmanın doğru yol olacağını belirten Paksoy, şunları kaydetti:
"Bunlara dikkat etmedikçe borsada yaşanacak geri çekilmeler ve hatta büyük ölçekli hisselerle yaşanacak yükselişlerde bile yan hisselerde yüksek oranlı zarar etmek bireysel hesaplar için en büyük tehlike olarak öne çıkmaktadır. Özetle, yatırımcı disiplinini korumak, gerçekçi bilgi ile profesyonel kurum ve bireylerden destek almak, ayakları yere basmayan, öneri verme ve hesap yönetme yetkisi olmayanların yönlendirmelerinden uzak durmak, borsada uzun soluklu kalabilmenin birincil şartıdır."