“Su hayattır” diyen Okyanus Mühendislik Genel Koordinatörü Sefer Cengiz, “Artık su deyince ‘dikkat' demeliyiz. Çünkü sularımız azalıyor, bugüne kadar da su kaynaklarımızı doğru kullanamadık ve temiz tutamıyoruz. Bu ilgisizlik devam ederse çok yakın gelecekte su konusunda fakir bir ülke haline gelebiliriz. Onun için daha etkin politikaları hayata geçirmek için ‘Su Bakanlığı' mutlaka olmalıdır” dedi.
DSİ ve İller Bankası da yer almalı
Kurulacak bakanlığın aynı zamanda DSİ'yi ve İller Bankası'nı da kapsayacak şekilde düzenlenmesi gerektiğini savunan Demirtaş, “Su, dağınık vaziyette bırakılmayacak bir konudur. Sadece temiz su veya içme suyu olarak değerlendirilmemelidir. Denizleri de kapsayacak şekilde düşünülmelidir. Su yeni bir şey değildir. Dünyanın oluşumu ile birlikte bütün sular oluşmuştur. Su dünya ile aynı yaştadır. Kendi kendini devirdaim eden bir kaynaktır. Çıkar, yağar, iner, tekrar çıkar, temizlenir, mineralleri alınır, kullanıma sunulur. Suyu temiz veya kirli diye ayırmadan bütün su kaynaklarını yönetebileceğimiz bir kurumumuz olmalıdır” diye konuştu.
Vahalar çölleşti
“Çok suyumuz var diyerek vahaları çölleştirdik” diyen Sefer Cengiz, “Konya Ovası'nda sulama yaptık, obruklar oluştu. Atatürk Barajı'ndan Şanlıurfa'ya suyu verdik, Şanlıurfa çöl oldu, tuzdan geçilmiyor. Sadece isim olarak değil, ehil insanlardan oluşmuş, teknolojiyi kullanan, bilgiyi harmanlayan etkili ve yetkili bir ‘Su Bakanlığı' kurulması elzemdir. Bunu yaparken üniversitelerin su bölümlerini de güncelleyip onları da etkin bir şekilde ülke teknolojisine entegre etmek gerekir. Eğitimi, hayatla paralel olacak şekilde düzenlemeliyiz. Maden kaynağımız diyerek her yerde siyanür ile altın arıyorlar. Gerekli altın alındıktan sonra o alan siyanürle kirletilmiş olarak kalıyor ve bölgeye yağan yağmur sularının da kirli olarak yeraltı sularına karışma ihtimali artıyor. Su sonsuz bir kaynaktır. Bir gram kurşun 20 bin ton suyu kirletiyor. Su konusundaki hassasiyetlerimizi bütün topluma yaymalıyız. Hafife alınacak bir şey değildir” dedi.
Munzur'un suyunu dünyaya ihraç edebiliriz
Okyanus Mühendislik Yönetim Kurulu Başkanı Göksel Demirtaş, Almanya'da yarım litre suyun 2 euroya satıldığını belirterek, “Yani yarım litre su neredeyse 2 litre mazot fiyatına satılıyor. Hatta Almanya'ya İtalya'dan ve Fransa'dan temiz içme suyu getiriliyor. Ülkemizin çeşitli yerlerinde doğal içme suyu kaynağı bulunmakla birlikte özellikle madencilik faaliyetleri nedeniyle bu değerli kaynaklarımız kirlenmektedir. Mesela Tunceli'deki Munzur Vadisi'nde yapılması planlanan baraj, HES ve madencilik faaliyetleri çok iyi düşünülmelidir. Ömrü ortalama 60 yıl civarı olan yatırımlar ile madencilik işletmeleri üzerinden elde edilecek ekonomik faydaların toplamı, sürekli akan ve gelecek için son derece stratejik doğal içme sularımızdan elde edilecek faydalar yanında çok düşük kalmaktadır. Çünkü Munzur Vadisi'ndeki su altından daha kıymetlidir. Sürekli akan ve birçok otoriter kuruluş tarafından en sağlıklı su kaynağı seçilen bir su vadisinden bahsediyorum. Altını çıkarırsınız biter ama Munzur Vadisi'ndeki su hiç bitmiyor. O vadiden çıkarılan suları yurtdışına içme suyu olarak satsak neler olmaz ki? Eğer bir girişimci bunu hayata geçirebilirse mükemmel olur. Hatay İskenderun limanına şişelenmiş bir vaziyette taşınabilirse yurtdışına gemilerle sevkıyatı yapılabilir. Altın madeni bile gün gelir biter ama Munzur Vadisi'ndeki su hiç bitmeyecek bir su kaynağıdır. Hiç bitmeyen bir su kaynağından çıkan suyu yurtdışında su ihtiyacı olan ülkelere ihraç etmenin ülkemize ne kadar büyük faydalar sağlayacağını hepimiz bilmeliyiz'' değerlendirmesinde bulundu.