Sürdürülebilirliğe odaklanan Orka Holding, 50 pet şişeden bir takım elbise üretiyor
Orka Holding'in Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Orakçıoğlu: 'Performans olarak verimli bir 5 saat çalışmanın 8 saate eş değer olduğunu görüyorum.'

Oluşturma Tarihi: 2021-03-06 15:34:16

Güncelleme Tarihi: 2021-03-06 15:34:16

Damat, Tween, D'S Damat'ın sahibi ve Orka Holding'in Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Orakçıoğlu, üretimde dünyaya ve çevreye saygılı bir tutum içinde olduklarını belirterek, 'Geri dönüşüme, sürdürülebilir geleceğe çok odaklıyız. Elli pet şişeden bir takım elbise üretiyoruz. Üretim standartlarında daha az kaynak kullanımı sağlıyoruz.' dedi.

Türkiye'de geçen yıl başlayan Kovid-19 salgını nedeniyle 2020'de 75 gün mağazaları açamadıklarını ifade eden Orakçıoğlu, hazirandan itibaren yavaş yavaş yüzde 50 kapasiteyle çalışmaya devam ettiklerini söyledi.

Temmuzdan itibaren ekime kadar hedeflere doğru gitmeye başladıklarını aktaran Orakçıoğlu, 'Uzun süredir hafta sonu kapalıyız, hafta içi de kısıtlı. Olumsuz etkiliyor bu tabi. Aralık ayından itibaren başladı bu durum. Ama her şeye rağmen gemiyi yüzdürüyoruz.' diye konuştu.

2020'de özellikle sektör itibarıyla yüzde 30'luk bir daralma olduğunu anımsatan Orakçıoğlu, 'Bunun baz etkisiyle 2021'in daha iyi olacağını düşünüyoruz. Bu yılın en stresli başlangıcı ilk üç ay olacak. Nisan, Mayıs, Haziran itibarıyla ertelenmiş talep nedeniyle 2020'ye göre en az yüzde 20 daha iyi olacaktır.' değerlendirmesini yaptı.

Yurt dışında 180 mağaza ile hizmet veriyor

Orakçıoğlu, Orka Holding olarak sektörün bir mozaiği gibi olduklarını ifade ederek, sektörde sadece üretim, sadece ihracat, sadece perakende, marka ve tasarım gibi alanlarda yoğunlaşan markaların bulunduğunu hatırlattı.

Orakçıoğlu, Orka Holding'in ise hem yurt içi hem yurt dışında üretim, ihracat, perakende ve tasarım alanlarında faaliyette bulunduğunu söyledi.

Erkek giyimde markalı ihracatta lider olduklarını belirten Orakçıoğlu, yurt dışında 500'e yakın, yurt içinde ise üretim dahil 2 bin 500'e yakın çalışanlarının bulunduğunu ifade ederek, 180 tanesi yurt dışında olmak üzere 400'e yakın mağazalarının bulunduğunu kaydetti.

Orakçıoğlu şöyle konuştu:

'Üretimin içinde olan bir markayız. Bu kalite ve özgüven kazandırıyor. Şu ana kadar işin kolaycılığına da kaçmadık. Uzak Doğu'dan ithalat yapmak ya da günlük hareket etmek yerine uzun vadeli düşünmeye ve kaliteli olmaya çalıştık.

Giresun'da üretim tesisimiz var, en büyük gücümüzü buradan alıyoruz. Giresun'da üretime pandemide de devam ettik, ara vermedik. Üretim kalitesi olarak da; 2015-16 yıllarında yaptığımız yatırımla dünyanın en iyi fabrikalarından biriyiz. Yüksek teknoloji/robotlarla üretim yapıyoruz, tam otomasyon... Kalite anlamında dünyanın her yerinde büyük ilgi görüyoruz.

Markalı ihracat- üretim -perakende dedik. Aynı zamanda erkeğin dünyasına tasarım getiren bir firmayız. 25-30 yıl önce hem tasarım hem renk getirdik. İlk başta eleştirildik ama birçok firma artık yani bizi eleştirenler bile bize benzemeye çalıştılar. Önemli bir gösterge bu bizim için.

Bu başarı tabi kolay olmadı. Prada'yı Prada yapan David Bradshaw gibi tasarımcılarla çalıştık. Dünyanın en ünlü tasarımcılarıyla çalışmamız bize ne kattı? Tasarım kültürünü ortaya koymamıza neden oldu. Bu kültür aslında bizim temel yapımız. Tasarım, markaya dayalı koleksiyon bizim temelimizi oluşturuyor.

Tasarımcılar için de okul olduk. Bu tür ünlü isimlerin yanında asistan olarak çalışan arkadaşımızın, kendi adlarına tasarım yaptığını görüyoruz. Onlara da Orka Akademi'den yetişen arkadaşlar diyoruz.'

'Online'da günün ürününü, günün fiyatıyla yakalamaya çalışıyoruz'

Orakçıoğlu, 'Toplam satışlarımızın yüzde 25'ini online ticaret oluşturuyor. Pandemi öncesi bu, yüzde 8'ler seviyesindeydi.' bilgisini vererek, mağazaların kapalı olmasıyla online'a yönelimin arttığını söyledi.

İnternette rekabetçi fiyatlarla satış yaptıklarını ifade eden Orakçıoğlu, 'Orada günün ürününü yakalamaya çalışıyoruz. Üç gün sürüyor zaten, 4. gün ürün kalmıyor. Biz bile kendimize ürün bulamıyoruz. Online'da günün ürününü, günün ruhunu, günün fiyatıyla yakalamaya çalışıyoruz. Sektörde bu alanda rekabet çok.' ifadelerini kullandı.

'Yaptığımız yurt dışı bayi toplantısı bizi heyecanlandırdı'

Orakçıoğlu, geçen hafta gerçekleştirdikleri yurt dışı bayi toplantısının çok başarılı geçtiğini belirterek, fiziki katılım dışında online olarak sipariş veren çok sayıda bayilerinin bulunduğunu söyledi.

Dijitalde de koleksiyona ilişkin her türlü bilginin verilebildiğini ifade eden Orakçıoğlu, kumaş dokusunu, modelini göstermenin mümkün olduğunu kaydetti.

Orakçıoğlu, 'Showroom'a gelip sipariş veriyor gibi her türlü detayı, teknik altyapıyı onların hizmetine sunabiliyorsun. Yaptığımız yurt dışı bayi toplantısı önümüzdeki dönem için önemli bir sinyal. Bu olumlu organizasyon, gelecekte iş temposunun nasıl olacağına yönelik olarak, bizi heyecanlandırdı.' ifadelerini kullandı.

'Üç sektör bazında desteğin devamı önemli'

Orakçıoğlu, kısmi çalışma ve kısa çalışma desteklerinin sektöre 'can suyu' gibi geldiğini ifade ederek, şunları kaydetti:

'Samimi olarak söyleyeyim; bu kadar hızlı harekete geçileceğini beklemiyordum. Çok şey kazandırdı, öncelikle çalışma hayatında regülasyon oldu. Beklentimiz; bunun haziran sonuna kadar uzatılması. Ve hatta sektörel bazda gözden geçirilerek uzatılması.... Etkilenen sektörlerde uzatılması gerek. Bugün pandemiden en çok turizm, hizmet ve perakende sektörleri etkilendi. Üç sektör bazında desteğin devamı önemli. Çünkü kimya, elektrik-elektronik, yazılım, mobilya gibi en az 10-15 sektör etkilenmedi, hatta performansları arttı.'

'Esnek çalışmanın istihdama katkısı oldu'

Orakçıoğlu, salgının iş hayatını baştan dizayn ettiğini belirterek, evden-ofisten hibrit çalışma düzenine geçtiklerini anlattı.

Orakçıoğlu, 'Ben şu an iş yerindeyim. Arkadaşların yüzde 50'si kısmi çalışmada. Ben de kendimi kısmi çalışmada görüyorum kendimi. Performans olarak verimli bir 5 saat çalışmanın 8 saate eş değer olduğunu görüyorum. Esnek çalışma önemli oldu ve çalışma saatleriyle ilgili regülasyon önemli. Pandemi, çalışma hayatında da insanların kendine zaman ayırmaları ile ilgili bir mesaj oldu. Koştur koştur nereye gidiyoruz? Esnek çalışmanın istihdama katkısı da oldu. Bir taraf hiç çalışmadığında diğer taraf çalışarak destekleyecektir.' diye konuştu.

'Dijital olarak kendimi geliştirdim, online sınav yapacak duruma geldik'

Orakçıoğlu, restoran ve otellerle bir iş birliği yapmak konusunda çalışma yaptıklarını ifade ederek, 'Her şeyden önce belirli turizm işletmeleri ve restoranların, açıldığı zaman, onların da yeni giysilere ihtiyaçları olduğunu düşünüyoruz. Pırıl pırıl bir şekilde iş yerini açmak isteyecekler. Onlar iş yerlerini açtığında, bir cross marketing yapacağız. Restoranlar bizden alışveriş yaptıkları zaman, hepsini para olarak istemeyeceğiz. Bir kısmını para olarak alıp, bir kısmını da onlardan konaklama ya da yemek için hediye/barter çeki isteyeceğiz. Onları da biz kendi müşterilerimize vereceğiz. Müşterilerimizin de o işletmelere bir katkıda bulunmasını sağlayacağız.' bilgilerini verdi.

Birçok sosyal sorumluluk projelerine konuşmacı olarak katıldığını belirten Orakçıoğlu, salgın döneminde toplumsal konular için elinden geldiğinde sosyal destek sağladığını söyledi.

Instagram ve Zoom başta olmak üzere sosyal mecralarda düzenlenen toplantılara gönüllü olarak katıldığını belirten Orakçıoğlu, 'Bilgi paylaşımı toplantılarına katıldım. Aynı zamanda 15 yıldır Mimar Sinan Üniversitesi'nde ders veriyorum. Bu dönemde 72 öğrencim vardı. Ama dijital olarak kendimi nasıl geliştirdim, online sınav yapacak duruma geldik.' yorumunu yaptı.

Güney Afrika Kadın Milli Takımı'na da giyim sponsoru olduk

Orakçıoğlu, kendisinin Fenerbahçe Kongre üyesi olduğunu ifade ederek, seneye divan üyesi olacağını söyledi.

'Bizim için en büyük takım Milli takım.' diyen Orakçıoğlu, Damat sponsorluğunun ardından Milli Takım'ın başarılarının da arttığını kaydetti. Orakçıoğlu bir anısını şöyle paylaştı:

'Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı Nihat Özdemir, Fransa maçında bizim takımı giymişti. 'O takımı hiç değiştirmiyorum, her maçta şans getireceğini düşündüğüm için.' diyor. Yine FB, GS ve TS'nin sponsoruyuz, Milli Takım şemsiyesinde üç büyüğü bir araya getiren bir markayız. İlgi görüyoruz. Kulüp yöneticileri arkadaşlarından bir tercih aldığımız için sponsor oluyoruz onlara.

Geçen aralıkta Barcelona-Deportivo Alaves maçını Ertuğrul Özkök ile izledik. İki başkan arasında seyrettik maçı. Deportivo Alaves'i D'S Damat giydiriyordu. Barcelona'nın sponsoru da Beko idi. Bizim için güzel bir deneyimdi.

Yine Güney Afrika milli takım sponsorluğu beni çok etkiledi. Ülkede yerel firmalardan çok eleştiri aldı, Güney Afrika Federasyonu. Neden yerli firma değil de biz olduk diye. Ama sonra talep geldi. Erkek takıma olduk, kadın futbol takımına da olun diye. Kadın futbol takımı Dünya Kupasına katılma hakkı kazanmıştı. 'Onlara da bu şekilde koleksiyon yapar mısınız?' dediler. Biz de yaptık. Hatta en çok beğendiğim video, kadın futbolcuların bizim takımlarla çok ünlü danslarını yapmaları oldu.

Ayrıca bundan 3-4 yıl önce koleksiyon yapmıştık, Siren Ertan ile smokin koleksiyonu. Hollywood kutlamalarının kırmızı halı yürüyüşlerinden etkilenerek yapmıştık kompakt koleksiyonu. Bundan sonra da kadın smokinde öne çıkacağız. Smokin bizim işimiz. Smokin Damat'tan alınır sloganımız var. Kadın erkek ayırımı yapmıyoruz.'

'Başarıyı ödüllendirmek, başarısızlığı da sorgulamak lazım'

Süleyman Orakçıoğlu, sosyal medyayı 'kendini fazla kaptırmadan' kullandığını belirterek, 'Eve iş götürsem bile işin stresini götürmem. Dünyanın her yerinde varız. Uzak Doğu'da gün başlarken Orta Amerika'da gün batıyor. Hepsinde varız. Saat ve iklimsel anlamda 4 mevsim ve 24 saat yaşıyoruz. Ve anında müdahale gerekiyor. O yüzden tel açık olacak ama stres yapmayacaksın. Sorunlar çözülmek için. Sorun yoksa iş de yoktur. Bunlar global firma olmanın getirdiği güzel bir farklılık. Yani saat 5'te işim bitti, tenis oynayayım, yok. Öyle bir lüks lok. İşle ilgili yaşayan canlı bir organizma gibiyiz. Ama stres yok.' diye konuştu.

Kendisini 'Sempatik bir patron' olarak nitelediğini anlatan Orakçıoğlu, 'Duvar yok bizde. İşle ilgili paylaşımda sorun yok. Her şeyden önce başarıyı ödüllendirmek lazım. Başarısızlığı da sorgulamak lazım. Dünyanın en büyük sorunu haline getirmem kolay kolay her şeyi. Kişilikleriyle ilgili olumsuz etkileyecek davranışlarda bulunmam. Empati önemlidir benim için. Çıraklığını yapmadığın işin ustası olamazsın. Çalışmadığımız yer kalmadı üretimde. Onların neler hissettiğini anlayabiliyorum. Yönetimde empati ve psikoloji çok önemli. Bireylerin sosyal davranışlarına göre onlara yakınlaşma şart. Ekibimle paylaşmaya çalışıyorum.' değerlendirmesini yaptı.

'Dengeli insanlar kedilerini geriye çekiyorlar'

Orakçıoğlu, 'Binlerce insanın ekmeğinden, geleceğinden sorumlu olmak nasıl bir duygu?' sorusuna, 'Bireysel düşünme lüksünüz yok. Çok yönlü düşünmeniz gerekir. İnsanlık boyutu çok önemli. Duygusal olmayacaksın iş hayatında. Her türlü önlemi alırsın ama yoksa devam etmemeli. Herkes bunu kendisi için her şeyi düşünüyorum diyebilir ama önemli olan bunun uygulanması. Benim için 7 yaşında bir çocuğun düşüncelerinin bile değeri vardır. Ama sentez yapmak lazım. O da sizin yeteneğiniz. Strateji yürütmek lazım bu konuda.' cevabını verdi.

Türkçe ve İngilizce haberler seyrettiğini anlatan Orakçıoğlu, sosyal medyadaki bilgi kirliliğinden şikayet etti.

Tartışma programlarına çok takılmak istemediğini anlatan Orakçıoğlu, şunları kaydetti:

'Ilımlı insanlar uyumlu insanlar ön planda olmadığı zaman, kavgayı stresi bünyesinde taşıyanlar ön planda olunca, gündemi onlar belirliyor. Dengeli insanlar kedilerini geriye çekiyorlar. Gündem çatışma içindeymişsin gibi ortaya çıkıyor. Uyumlu insanlar onlar kadar ön planda olmalı.

Gençlere de tavsiyem; tartışma programlarını izleseniz bile etkilenmeyin. Dünyada sadece siyah ya da beyaz yok. Bir sürü renk var. İşimizi iyi yaparsak ülkeye katkımız olur.'

'Geri dönüşüm önümüzdeki dönemde en önemli gündem olacak'

Orka Holding Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Orakçıoğlu, salgından sonra insanların satın alma tercihlerinin sürdürülebilirlik ve doğaya saygı nedeniyle farklı hassasiyetler kazandığını ifade ederek, sözlerini şöyle tamamladı:

'İnsanlar sadece ürün değil topluma katkı istiyor. Sağlık ve hijyene olan ihtiyaç da artıyor. Ürünün değerini iyi anlatmamız lazım. İnsanların en fazla gülmeye ve umuda ihtiyacı var.

Biz mesela geri dönüşüme, sürdürülebilir geleceğe çok odaklıyız. 50 pet şişeden bir takım elbise üretiyoruz. Üretim standartlarında daha az kaynak kullanımı sağlıyoruz. Doğa dostu ve sürdürülebilir tasarımlarımızı Sonbahar-Kış 2020 koleksiyonu ile beğenilere sunmuştuk örneğin. Doğaya bırakılan pet şişelerin toplanarak eritilmesi ile üretilen yeni nesil ipliklerimizle, takım elbiselere, yeleklere, ceketlere ve pantolonlara hayat vermiştik.

Çevreye duyarlılık ve geri dönüşüm önümüzdeki dönemde en önemli gündem olacak ve biz de tüm markalarımızla geleceğin duyarlı müşterisine ve onların yeni nesil beklentilerine cevap vermeye hazırlanıyoruz.'