Kirişci, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Tarım Okulu'nda düzenlenen Sertifikalı Tohum ve Zeytin Hasat Kasası Dağıtım Töreni'ndeki konuşmasında, tarım ülkesi olarak bilinen Türkiye'nin yol haritasını sağlayacak tarımın kanunu ve Atatürk'ün hayattayken özlemini duyduğu bir tarım sigortası kanununun geçmişte bulunmadığını anımsattı.
Sigorta kanununun 2006 yılında yürürlüğe girdiğini hatırlatan Kirişci, "Şu anda 20 milyon poliçe kesildi. Yaklaşık 13 milyar liralık kamunun prim desteği oldu. Bu 13 milyar liralık prim desteğine karşılık, bir o kadar da hasar ödemesi yapıldı." ifadelerini kullandı.
Kirişci, sigorta anlamında Gaziantep'in geride kaldığını belirterek, idarecilerden bu konuda hassas davranarak çalışmalar yapmalarını istedi.
TARSİM gibi medeni bir uygulamayı kullanmanın önemine işaret eden Kirişci, şunları kaydetti:
"2023 yılıyla mevcut poliçelere ilave yeni bir poliçe üretiyoruz. Bu poliçe üreticimiz '100 dekar tarlam var, bu tarlamdan 100 bin lira gelir bekliyorum' derse, bu geliri garanti eden bir poliçe düzenlenebilecek ve bu poliçeye de pirim desteği olarak hükümet olarak yüzde 60'ını biz vereceğiz. Yüzde 40'ını da üreticimiz kendisi verecek. Böylelikle korkulu rüya görmek yerine uyanık kalacağız. Biz siyaset kurumu olarak bir hasar gören üreticinin yanına gelip, ağıt yakmaktan, göz yaşı dökmekten haz duymuyoruz. Dolayısıyla bu çağda bu uygulamayı gerçekleştirmemiz gerekir."
Kirişci, Gaziantep'in alan büyüklüğü olarak Türkiye'de 51. sırada bulunduğuna fakat nüfus anlamında en kalabalık 5. kent olduğuna işaret ederek, dar toprak alanlarda yetiştirilecek ürünlerle kalabalık nüfusun beslenerek kent tarımının uygulanması gerektiğine dikkati çekti.
Türkiye'nin dengeli üretim yapması gerektiğini vurgulayan Kirişci, şöyle devam etti:
"Şu anda yer fıstığı üretimindeki yaygınlıktan dolayı biz mercimek ithal ediyoruz. Oralar mercimeğin üretildiği alanlardı. Dolayısıyla bu konularda çok dikkatli ve hassas olmamız gerekir. Cumhuriyetimin yeni yüzyılında buna ilişkin konuyu inşallah ayın 28'inde Sayın Cumhurbaşkanımız kamuoyuyla paylaşacak. Üretimi biz planlamak zorundayız. Dünyanın hiçbir yerinde 'burası benim tarlam, bağım, bahçem ben burada isteğimi ekerim, dikerim biçerim', böyle bir üretim yok. Bizim yan komşuya bakarak üretim yapmamız doğru değil. Dolayısıyla biz bunları disipline edeceğiz. Çünkü tarım, boşluğu götürmeyen, gelişi güzeli kaldıramayan bir sektördür."
Kirişci, Ziraat Bankasının sıfır faizli tarımsal kredisinin 100 bin liralık limitini 200 bin liraya çıkardıklarını ve bunun 100 bin liralık kısmının ayni olarak sadece mazot ve gübre alımında kullanılmasını sağlayacaklarını anlattı.
AK Parti'nin 20 yıldan beri hizmet ederek bugünlere ulaştığını anlatan Kirişci, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Biz 15 seçimde rastlantısal, tesadüfi, tevafukken iktidar olmuş bir parti değiliz. İşimiz evet siyaset ama işimiz hizmet. Hizmeti merkeze alan ve bu vatandaşın sıkıntılarını gidermek için sürekli çözümler üreten bir iktidar olduk. Devasa bir bakanlığız, çalışanımız 160 bine yaklaştı. Hamdolsun bu bir güç ve bu güçten çok büyük üretim, istihdam, üreten tarım sektörünün problemlerini çözmek adına çok büyük keyif alıyoruz."
Konuşmaların ardından Kirişci, çiftçilere sertifikalı tohum ve zeytin hasat kasası dağıttı.