Türkiye Gençlik STK'ları Platformu (TGSP) Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Faruk Terzi, TIMETÜRK'e yaptığı değerlendirmede kurumsal faaliyetleri hakkında bilgi verirken Türkiye'nin geleceğinde rol oynayan gençlere yol göstermek için önemli bir misyon üstlendiklerini, STK'lar kanalıyla da ülkenin ekonomik, teknolojik. sportif, sosyal ve kültürel alanda kalkınmasında etkin rol almayı hedeflediklerinin altını çizdi.
Sivil toplum kuruluşlarında; eğitim faaliyetlerinden spor aktivitelerine, festivallerin organizasyon örnekleminden, lobicilik, savunuculuğa ve kurumsal kapasitelerinin yükseltilmesine kadar geniş bir alanda önemli bir boşluğu doldurduklarını hatırlatan TGSP Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Faruk Terzi," spor ile alakalı 'STK'lar Yarışıyor, Kardeşlik Kazanıyor' başlığı altında bir etkinlik düzenledik. Burada herkes yarışıyor. Kategorileri olan örnek bir uygulama. En fazla puanı alan kazanıyor. Yarışmada kimin önde kimin arkada olduğu bilinmediği için karşılıklı niza da olmuyor. STK'larda Sportif Gelişim Rehberi bu doğrultudaki çalışmalardan birisi. Bir festival nasıl yapılır, bunu yalnızca bir seferliğine örnek uygulama şeklinde üyelerimize gösteriyoruz. Sivil toplum kuruluşlarına rehberlik, danışmanlık ve yönlendirmelerde bulunuyoruz. İhtiyaçlarına göre boş alanlara kanalize ediyoruz bunu yaparken de diğer kurumlarla koordinesini sağlıyoruz.
Lobicilik ve savunuculuk konusunda hem ülkemizde hem de uluslararası alanda siyasetçiler ve bürokrat üzerinde, sivil toplumu ve gençliği ilgilendiren konularda baskı oluşturuyoruz. Toplumsal yarar konu olursa baskı gücü olarak devreye giriyoruz. STK'ların kurumsal kapasitesini artırmayı öncelikleyen bir hizmet sunuluyoruz STK'ların ihtiyaç duyduğu konularla alakalı çıkardığımız kitapçıklar bunun parçası. Örneğin üyelerimize gençlere sadece spor yaptırın demiyoruz, spor çalışması yapmaları için onlara ne lazımsa onunla alakalı içinde her türlü bilgiyi bulunduran cep kitapçıkları çıkarıyoruz. Yapımından ziyade nasıl yapılması gerektiği bizi ilgilendiriyor. Bunu diğer alanlarda da tatbik ediyoruz" değerlendirmesini yaptı.
GENEL MERKEZLER ÜYE OLABİLİYOR
Yalnızca sivil toplum kuruluşlarının genel merkezlerinin TGSP'ye üye olabildiğini söyleyen Ömer Faruk Terzi, yerli kurumlarla çalıştıklarını, yabancı kurumların üyeleri olamadığını, Türkiye vatandaşlığının esas alındığını, dışarıdan üye kabul etmediklerini hatırlatarak şunların altını çizdi:
"Bizim bir farkımız da üyelik şartlarının daha zor olması. TGSP'de dışarıdan üyelik yok. Üye olacakların en az 10 ilde yapılanmayı sağlamış olmaları gerekli. Bazen üyelik teklifini biz de götürüyoruz. Eğer bir kurum niş bir alanda nitelikli etkinlik gösteriyor, kaliteli işler yapıyor ise teklif sunabiliyoruz. Gençlere fayda sağlamaları bizim için birinci kriter. 'Gel üyemiz ol' diyebiliyoruz ama yapılanma şartı yine var. Kendi kaynaklarımıza öncelik verdiğimiz için üyelik aidatları önemli. Aidat ödenmediğinde iletişim ağı statüsüne alıyoruz. Giderlerimiz tamamen üyelerden gelenle karşılanmakta"
"240'A YAKIN STK İLE İRTİBATTAYIZ"
Türkiye genelinde 88 kurumsal STK üyelerinin bulunduğunu, şahısların üye olamadığını söyleyen Ömer Faruk Terzi, iletişim ağında, faaliyetlerimizden haberdar ettiğimiz 150 kurum dahil 240'a yakın Sivil Toplum Kuruluşu ile irtibatta olduklarının altını çizdi.
Siyasi bir platformdan ziyade, eğitim odaklı bir kuruluş olduklarını, Türkiye'yi ilgilendiren meselelerde gerekli söylemi de geliştirebildiklerini hatırlatan Terzi, Türkiye'nin menfaatinin bu minvalde olduğunu vurguladı.
STK eğitimlerinin önemine dikkati çeken Terzi şöyle devam etti:
"Bu eğitim sürecinde anket çalışmaları önemli yer tutuyor. Yine 8 bin kişilik bir anket çalışmamız şu an yapılmakta. 2 yılda bir yapılan bir çalışma. Türkiye genelinde yapılın bu çalışmayı Türkiye Gençlik Zirvesi'nde de paylaşacağız. Zirveyle birlikte duyurusunu yapacağız.
Bizim en önemli projelerimizden birisi Mükemmeliyet Merkezi. 50 farklı konuda STK'ları geliştiren programla müfredattan kitaplaşmaya giden bir süreç. 25 akademisyen yurt içi ve yurt dışı gözlemli STK'ların nereye gittiği, ülkemize en uygun programın neler olabileceği konuları gibi...1 yıldır süren bir çalışma gidişatı da ortaya seriyor ve trendler belirlenirken o alandaki en iyi eğitim programı da araştırılmış oluyor. Yine 1 yılda da kitap yazımı tamamlanacak. STK'ların personel yapısından mali ve etkinlik yapısına kadar geliştirici bir program olacak. Bu eksende konferans salonları, uygulama alanları, kuluçka merkezleri içerikli bir merkez ile STK'lara olan hizmetimizi ilerleteceğiz. Tüm STK'lara hizmeti öncelikleyen bir merkez"
LİDER EĞİTİM ÖNEMLİ BİR SÜREÇ
Lider Eğitim Programı'na değinen Terzi, burada STK'larda görev alacak gençlerle ilgilenen lider vasıflı gençleri eğitmenin esas alındığını söyledi ve şu yorumda bulundu:" 6 ayda bir 250 genç eğitiliyor. Stajyer olarak değerlendiriyoruz, mentörler STK'larda görev alan liderlerin gelen gençlerle diyaloğunu, olaylara karşı etki ve tepkisini değerlendiriyor. Liderin başındaki mentör yönlendirmelerde bulunuyor. 6 ay sonu sınav yapılıyor. Başarı durumunda liderlik sertifikası veriliyor. Milli eğitim de gençlik çalışanı sertifikası veriyor. Gençlik ve Spor Bakanlığı ile ortak çalışma söz konusu. Mükemmeliyet merkezinde bir yandan kurumların kapasitelerini arttırırken diğer yandan da lider eğitimlerini de daha da geliştirerek yine bu merkezde yapmayı planlıyoruz.
GENÇLİK "ZİRVEYE" TAŞINIYOR
İki yılda bir yaptığımız Türkiye Gençlik Zirvesi'nde Türkiye'nin Gençleri profil araştırmasını kamuoyuyla paylaşacaklarını söyleyen TGSP Başkanı Terzi, Akademik dünyaya, STK'lara, siyasete, bürokrasiye, iş dünyasına; dolayısıyla toplum ve gençlerle ilgilenen kim varsa onlara ön ayak olacak çalışmanın iki yıllık analizlerle gelişim sürecini yansıttığına vurgu yaparak şunları belirtti:
"8 bin kişilik anketin kamuoyuyla paylaşımı önemli. Bu vesileyle gençleri STK'lara çekmek, teşvik etmek önemli. Sosyal girişimcilik ödülleri vererek onları maddi yönden de destekliyoruz. Bu yıl zirvede farklı bir programa da imza atacağız. Sürpriz bir program olacak. 24 Temmuz'da Ayasofya ibadete açıldı. STK ve gençler için önemli bir adım bu. Bunu hür iradenin tecellisi olarak addediyoruz. Bunu kutlamak istiyoruz. Küresel salgın sürecinden dolayı sevincimizi tam yaşayamadık, biz bir nevi bunun kazasını yapmış olacağız"
"NİTELİKLİ TOPLUM, NİTELİKLİ GENÇLİK, NİTELİKLİ STK MİSYONU"
Kuruluşun temelinde muhafazakar gençlik yapılanmasının esas alındığını, birlik ve beraberliğin güçlendirilerek ülkeye fayda sağlayan projelere odaklanıldığını belirten TGSP Başkanı," Kurumsal olarak kendimizi geliştirirken 'nitelikli toplum, nitelikli STK, nitelikli gençlik' mottosuyla hareket edildi. Sadece STK olarak değil ülkenin kalkınmasında da rol almak önemliydi. Gençlik ve sivil alanda hareket edeceğiz. Akademi dünyası kendine düşeni yapıyor. Siyaset kendi alanda etkinliğini sürdürüyor. Biz de kendi sınırlarımızda gelişmeyi esas ilke benimsedik.
Ben şahsen İmam Hatip yıllarından beri farklı STK'larla irtibatlıydım. Sporla ilgilenirken bir anlamda gençlerin ortamında idim. İlk kurucu müdürlüğünü yaptığım Üsküdar Gençlik Merkezi projesinde de sosyal belediyecilikte ödül aldım. Burada gençlerle edebiyat tartışmalarından şiir dinletilerine, sporun en uç alanlarından bilişim ve teknoloji uygulamalarına kadar gözlem yaparken boşlukları da görmüş olduk. Bu alanda daha nitelikli bir iş yapmanın yolu açılmış oldu. Hem belediyecilikte hem sivil toplum örgütlenmesinde boşlukları görmek bizi bu noktaya taşıdı. Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın destekleri de bu süreçte yadsınamaz." dedi.
"KURUMLARARASI KÖPRÜ VAZİFESİ GÖRÜYORUZ"
STK'larla resmi kurumlar arasında bir köprüye ihtiyaç bulunduğunu ve kendilerinin bu rolü yapmaya çalıştığını kaydeden TGSP Başkanı Terzi," Sivil toplumun aktif gücüyle resmi kurumların projeleri bir araya getirilerek bu güçler değerlendirilebilir. Aralarında yapılacak çok iş var. Zaman zaman bizlerin tertiplediği çalıştaylar da mekan ve zaman açısından sunduğu pozitif katkı ve hızla da bunun göstergesi. Bu bağın iyi organize edilmesi önemli. Sivil toplum işi gönüllülük işidir. Mutlak surette gençler bunlarla tanışmalılar. Bun yaparken de içlerinden gelen neyse onu yapmalılar. Birisi fakir birine yardım etmeyi düşünürken birileri de teknolojinin marjinal sınırlarında olmayı tercih edebilirler o kadar çok ve geniş alan var ki gençler de nerede olmak istiyorsalar orada olabilirler. STK'lar yeteneklerini keşfetmek veya uygulamak isteyen gençlere kapılarını aralamış durumdalar.
"HALKIMIZ STK'LARA TEVECCÜH GÖSTERİYOR"
Toplumun madden ve manen kalkınmasında sivil toplum örgütlerinin önemli bir misyon taşıdığını hatırlatan Ömer Faruk Terzi, sivil toplum kuruluşlarının öneminin bir kez daha küresel salgın sürecinde görüldüğünü hatırlattı ve sözlerini şöyle tamamladı:
"Küresel salgın sürecinde yaptığımız ankette de STK'lara karşı gençlerde bir farkındalık oluştuğunu gördük. Toplumun bakış açısındaki değişiklik bunun göstergesi. Evde spor yapmaktan hijyen kurallarındaki uygulamalara kadar azami bir gayret gösterildi. İzmir'de yaşadığımız deprem esnasında da STK'lar ilk koşanlar arasında yer aldı. Topluma artı değer sunan STK'lar kıymetli işlerin peşindeler. Bu misyonun sürdürülüyor olması bizler için sevindirici bir tablo ve bu konuda da doğru yolda olduğumuzun önemli bir göstergesidir".