Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle, İran meclisinin, ülkede ihtiyacı karşılayacak kadar üretimi bulunan "benzer" malların ithalatının yasaklanmasını öngören tasarıyı onaylamasına ilişkin, "İran, ekonomisi normalleştikçe, uzun vadede rekabetçilikten ve dünyayla entegrasyondan geri kalmamak ve sanayisinin verimliliği adına bu tür yasakları sürdürmemeyi tercih edecektir. İthalat yasağının uzun vadede İran'a faydası olmaz" dedi.
Gülle, AA muhabirine, İran meclisinin ülke içinde üretilen ve iç piyasanın ihtiyacına cevap veren malların ithalatını 21 Mart 2021'e kadar yasaklamayı içeren yasa tasarısını onaylamasının muhtemel yansımalarını değerlendirdi.
İthalat yasağının uzun vadede İran'a faydası olmayacağını belirten Gülle, bu ülkenin rekabetçilikten ve dünyayla entegrasyondan geri kalmamak ve sanayisinin verimliliğini artırmak adına söz konusu yasakları sürdürmemeyi tercih edeceğini söyledi.
Gülle, daha önce İran tarafından yürürlüğe konulan ithalat yasaklarının toplamda bin 339 ürünü kapsadığını, yılbaşında bu listeden 47 ürünün çıkarılmasına karşın, diğerleriyle ilgili uygulamanın devam ettiğini bildirdi. İran meclisinde onaylanan tasarı sonrası henüz yeni yasak kararının kendilerine ulaşmadığına işaret eden Gülle, "İran'ın hangi ürünlerin ithalatını yasaklayacağı henüz açıklanmış değil ancak içeride üretimi olan birçok ürünü kapsayabilecek geniş bir uygulama alanı söz konusu." diye konuştu.
Türkiye'deki ihracatçıların yeni pazarlara girme konusunda hızlı aksiyon alarak, muhtemel kayıplarını başka pazarlarda telafi edebilmesinin önemli olduğunu vurgulayan Gülle, şöyle devam etti:
"Bunu geçmişte Rusya ile atlatılan kriz sırasında yaş sebze-meyve sektörümüzde yaşadığımız için artık ihracatçılarımız nispeten daha hazırlıklılar. Nitekim ABD'nin çelik ürünlerimize koyduğu ek vergiden dolayı karşılaşılan sıkıntıyı, ihracatçılarımız hızlı bir pazar çeşitlendirmesi atağıyla aşmayı başardılar. Bu sayede 2018'de bir önceki yıla göre yüzde 36 artış yakalayan çelik sektörümüz 2018'in yıldızı oldu."
Gülle, İran ile Türkiye'nin ticaretinin son dönemde gerek ABD'nin yaptırım kararları gerekse uyguladığı ithalat yasakları nedeniyle inişli çıkışlı bir seyir izlediğine dikkati çekerek, geçen yıl bu ülkeye gerçekleştirilen ihracatın bir önceki yıla göre yüzde 27 azalarak 2,4 milyar dolarda kaldığını bildirdi.
İran'a ihracatta öne çıkan ürünler
Türkiye'den İran'a en çok ihracat gerçekleştirilen ilk üç sektörün geçen yıl kimyevi maddeler, tekstil ve ham maddeleri ile mobilya, kağıt ve orman ürünleri olduğunu aktaran Gülle, "İhracatını değer bazında en çok artıran sektörlerimiz tütün, su ürünleri ve halı oldu. 2017'ye kıyasla ihracatı değer bazında en çok azalan sektör ise otomotiv." ifadesini kullandı.
Gülle, 2018'de İran ile ihracatta yaşanan düşüşte, bu ülkenin ekonomisinde yaşanan yüksek enflasyon ve makroekonomik problemler, ABD'nin İran yaptırımları sonucunda oluşan ödemeyle ilgili sorunlar ve İran'ın 12 Temmuz 2018'de uygulamaya başladığı ithalat yasaklarının etkili olduğunu dile getirdi.
2018'in korumacılığın yükseldiği ve ticaret engellerinin arttığı bir yıl olduğunu belirten Gülle, şu değerlendirmede bulundu:
"Belki bu yıl daha katı uygulamalar gündeme gelebilir. Bu yüzden her türlü ticari engele ve yaptırıma karşı ihracatçılarımızın daha esnek ve daha dinamik olması, pazar çeşitliliğine büyük önem vermesi gerekiyor. TİM olarak, 5G vizyonumuz, yeni yol haritamız ve 'Açıklanmış Karşılaştırmalı Üstünlükler' analizlerimizle ihracatçılarımıza her türlü fırsatı ve imkanı sunmayı sürdüreceğiz."
"Bu tarz kararlar ortak hedeflerimize engel oluşturuyor"
Türk İran Sanayicileri ve İşadamları Derneği Başkanı Perihan Fatih de İran'a en çok ihraç edilen ürünlerin "yasaklı ürünler listesi"nde olduğuna işaret ederek, "Bu tarz kararlar hayalimiz olan yıllık 30 milyar dolar ticaret hacminin gerçekleşmesinde büyük engeller oluşturmaktadır." dedi.
Fatih, sivil toplum kuruluşları olarak benzer sıkıntıları her iki ülke yetkililerine ulaştırmaya çalışarak çözüm arayışında olduklarını vurguladı.
Son 3 ayda İran ile yapılan ticarette swift transferlerinin engellendiğine dikkati çeken Fatih, şunları kaydetti:
"İran vatandaşı veya çifte vatandaş olup İran ile iş yapan şirket sahiplerinden birçoğunun, Türkiye'deki şirketlerine bağlı banka hesapları kapatılmakta ya da bunlara kısıtlamalar getirilmektedir. Ne yazık ki ambargo listesinde olmayan gıda ve ilaçlar için bile bazı bankalarda açılan ve kabul edilen akreditifler uzun süre bekledikten sonra geri çevrilip iptal edilmiştir."