Türkiye'nin sebze-meyve cenneti olduğunu belirten Gıda Kurutma Sanayicileri Derneği Genel Başkanı Mustafa Güngör, gıda kurutma sektörünün ne denli önemli olduğuna dikkat çekerken, “Topraklarımızda yetişen gıdaları kurutarak, ekonomiye ek kaynak sağlayabiliriz. Bu iş aslında köyden kente göçü de geri çevirecektir” yorumunu yaptı.
"Pazarın hakimi oluruz"
Ülkemizde sektör üzerine pek düşünülmediğini söyleyen Güngör, "Dünya kurutulmuş meyve ve sebze sektörünün hacmi 55 milyar dolar seviyesinde. Türkiye'nin bu pazardaki payı 1,5 milyar dolar civarında. Yurt içinde ise bu rakamın 550 milyon dolar seviyesinde olduğunu tahmin ediyoruz. Aslında eğer ki kurutularak değerlendirilebilmesi topraklarımızda yetişen meyve ve sebzeler hatta et, balık, mantar ve peynir ile bu pazarın hakimi konumuna ulaşırız. Fakat yıllarca bizim insanımız hemen her sektörde olduğu gibi gıda sektöründe de işlemeden ham olarak satmaya alışmış ve kazanan olmak yerine satan olarak kalmış maalesef. Yanı başımızdaki Gürcistan bu yıl gıda kurutma tesisleri ile ilgili çok ciddi bir hibe programı açıkladı. Eğer elimizi hızlı tutmazsak yakın bir zamanda yavaş yavaş pazarımızı da kaptırmaya başlayacağız. Keza Türki cumhuriyetler mesela Özbekistan çok ciddi bir rakip olarak önümüze çıkmaya başlayacak. İşte tam da bu noktada harekete geçilmesi gerekiyordu ve fikir babası olarak şahsım önderliğinde yedi kişi bir araya gelerek alanındaki tek STK olma özelliğine sahip Gıda Kurutma Sanayicileri Derneğini kurduk ve faaliyete geçirdik. Günden güne de üyelerimiz de artıyor. Attığımız bu adım sayesinde gıda alanında çok daha güzel günlerin yakın olduğunu düşünüyorum” diye konuştu.
Elmadan 2 milyarlık beklenti
Kurutulmuş gıdaların katma değeri yüksek ürün olarak nitelendirdiklerini belirten Güngör, “Topraklarımız altın değerinde, yani dağı taşı çeşitli meyve sebze ve ayrıca et, balık ve peynir grubu ile beraber ciddi miktarda mantar çeşitliliği var. Geçtiğimiz sene TÜİK verilerine göre ÇKS kayıtlı çiftçilerden alınan sonuç yüzde 25 oranında meyvenin dalında değerlendirilmeden ziyan olduğu şeklinde. Bir başka edindiğimiz bilgi ise geçtiğimiz sene sadece 400 bin ton elma dalında çürümüş değerlendirilmeden. Eğer ki bu elmalar kurutulup ve ihraç edilseydi ülkemize ekonomik katkısı 2 milyar dolar idi ki hali hazırda tüm ürünlerde yaptığımız ihracatın 500 milyon dolar üstünde bir rakamdan bahsediyorum" diye konuştu.
Çitçiye destek öncelikli
Güngör şöyle devam etti: "Hem ekonomiyi hem de çiftçiyi desteklemek adına çeşitli teşvikler çıkıyor. Özellikle AB fonlarının teşvik, destek ve hibeleri mevcut. Teşvikler ile ilgili de Güngör, şunları söyledi: "Yatırım bütçenize göre teşvik, destek veya hibeden yararlanmanız gerekiyor. Mesela en düşük bütçeye göre KOSGEB hibelerinden yararlanabilirsiniz. KOSGEB makine yatırımlarında girişimcilik ve ileri girişimcilik başlığı altında hibeler veriyor. Yatırımcı gıda kurutma tesislerine burada 100 bin ile 300 bin TL aralığında fayda sağlayabilir. Bir başka hibe programı Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından finanse edilen KKYDP (Kırsal Kalkınma Yatırımlarını Destekleme Programı) 2,5 milyon TL ye kadar olan yatırımlarda genel olarak % 50 oranında hibe veriyor. Daha yüksek yatırımlar için de Avrupa Birliği ve Tarım Orman Bakanlığı tarafından ortak finansal destek sağlanan ipard hibe çağrısında 1 milyon 250 bin Euro'ya kadar % 40 hibe veriliyor. Ayrıca kalkınma ajansları ve Ticaret Bakanlığı'ndan da değişik hibeler mevcut. Tabi ki bu yatırımları önce yapıyorsunuz. Daha sonrasında hibe oranında paranız yatırılıyor."