Türk Lirası'nın euro ve dolar karşısında neden değer kaybediyor?
Türk Lirası'nın diğer para birimleri karşısında değer kaybı bu hafta da devam ederken, euro iki gün boyunca rekor kırdı. Önümüzdeki dönemde dövizdeki seyri ise küresel risk iştahı ve uluslararası piyasalardaki gelişmeler belirleyecek. Peki Türk Lirası'nın euro ve dolar karşısında neden değer kaybediyor? İşte yanıtı...

Oluşturma Tarihi: 2017-11-17 09:00:37

Güncelleme Tarihi: 2017-11-17 09:00:37

Türk Lirası'nın diğer para birimleri karşısında değer kaybı bu hafta da devam ederken, euro iki gün boyunca rekor kırdı. Önümüzdeki dönemde dövizdeki seyri ise küresel risk iştahı ve uluslararası piyasalardaki gelişmeler belirleyecek. 

Salı günü euro, Türk Lirası'na karşı 4,59 seviyesinden işlem görerek günü tarihi zirveden kapadı. Çarşamba sabah saatlerinde ise euro/TL paritesi 4,60 seviyesine çıkarak yeni bir rekor kırdı. Böylece, Türk Lirası'nın euro karşısındaki değer kaybı yılbaşından bu yana yüzde 24,29'e ulaştı.

TÜRK LİRASININ BU PERFORMANSI ZAYIFLAMASINA NEDEN OLDU 

BBC Türkçe'den Özge Özdemir'in haberine göre, Türk Lirası'nın euro karşısındaki bu performansı Bloomberg'in takip ettiği büyük para birimleri arasında en çok zayıflayan para birimi olmasına neden oldu. Perşembe öğle saatlerinde ise euro/TL paritesi tarihi zirvesinden bir miktar gevşeyerek 4,56 seviyesinden işlem görüyor. Dolar/TL ise 3,87 civarında seyrini sürdürüyor.

Dolar, Salı günü ise Türk Lirası'na karşı 3,91 seviyelerine kadar çıkarak Ocak ayında ulaştığı zirvenin yakınlarında seyretti. Ocak ayında Dolar/TL paritesi 3,94 seviyesine çıkarak rekor kırmıştı. Analistlere göre Dolar/TL paritesinin yakın zamanda yeni bir rekor kırması beklenebilir. Türk Lirası'nın yılın başından beri dolara karşı değer kaybı ise yüzde 10 civarına ulaştı.

"DÖVİZ SATIŞI YÜKSELİŞİ DURDURAMADI"

Analistlere göre Türk Lirası'nın son zamanlarda yaşadığı değer kaybını hem iç hem de dış etkenlere bağlamak mümkün. HSBC Türkiye Portföy Yönetimi Stratejisti İbrahim Aksoy, eylül ayının ortasından beri yaşanan değer kaybının sadece TL'ye özgü olmadığını vurguluyor.

Diğer yandan TL'nin negatif ayrıştığına dikkati çeken Aksoy, TL'deki değer kaybının nedenlerini şu şekilde sıralıyor:

"Bireylerin son yedi haftada sattığı 8,5 milyar dolarlık döviz kurdaki yükselişi durdurmadı. TL, önemli gelişmekte olan para birimleri içinde en yüksek nominal faizi sağlasa da Eylül ortasından beri negatif ayrışma devam ediyor ve en fazla değer kaybeden para birimi.

"Yabancı yatırımcılar yüksek faizden faydalanmak için TL'ye yüklü giriş yapmıştı. Bu yatırımcılar önce Kuzey Irak daha sonra ABD ile ilişkilere dair haberlerle TL pozisyonlarının bir kısmını kapatmak ve dövize geçmek durumunda kaldı."

"Diğer yandan, son günlerde Merkez Bankası'nın TL'de oynaklığı düşürmek için attığını ve atacağını açıkladığı adımlar piyasa oyuncuları tarafından Merkez'in yükselmeye devam eden enflasyona rağmen faiz artırmaktan kaçınacağı şeklinde algılandı.

"Son günlerde yurtdışı kaynaklı raporlarda TL'ye dair görüşlerin olumsuza çekildiğini görüyoruz. Tüm bu faktörler, TL'de değer kaybına ve negatif ayrışmaya neden oldu."

"YÜKSEK CARİ AÇIK ETKİLİ OLDU"

Londra merkezli London Capital Group'tan kıdemli piyasa analisti İpek Özkardeşkaya ise son zamanlarda "TL'yi destekleyecek bir haber bulmanın zor olduğu" yorumunda bulunuyor. İpek Özkardeşkaya'ya göre, TL'de yaşanan düşüşe sebep olan dış etkenler şöyle: Dolar ve euronun güçlenmesi, yatırımcıların gelişmiş ülke hisse ve bono piyasalarına yönelmesi, enerji fiyatlarındaki artış ve uluslararası platformda süregiden siyasi gerilimler.

Özkardeşkaya, iç etkenleri ise şu şekilde sıralıyor: Beklenenin üstünde gelen cari açık verisi ile TCMB'nin sabit duruşunun güvensizlik ortamına katkıda bulunması.

TCMB'nin bu haftanın başında açıkladığı veriye göre, cari açık Eylül ayında beklentilerin üzerinde gelerek 4,53 milyar dolar olmuştu.
Tahvil faizi de rekor kırdı.

Merkez Bankası'nın devreye girip müdahalede bulunmasının ilk başta piyasayı sakinleştirebileceğini vurgulayan Özkardeşkaya'ya göre yine de asıl yapılması gereken para politikasının TL risklerine uyarlanması. Yoksa diğer durumda piyasanın dengelemeyi fiyatlar üzerinden yapacağını sözlerine ekliyor. Bugün euro/TL paritesindeki rekora paralel olarak Türkiye'de 10 yıllık tahvillerin faizi de yüzde 12,49 ile rekor seviyeye çıktı. Özkardeşkaya'ya göre bu da Türk Lirası varlıklar üzerindeki satış baskısının bir işareti.

"FAİZ ARTIŞ TEK BAŞINA YETMEYEBİLİR"

Analistlere göre uzun vadede izlenecek ekonomik veriler Türk Lirası'nın performansı açısından da önemli.
Aksoy, Merkez Bankası'nın gerektiğinde TL'nin zayıflamasına karşı hareket edebileceği algısının TL'nin seyri açısından önemli olduğunu vurguluyor.

Ancak Aksoy'a göre faiz artırımları tek başına yeterli olmayabilir:

"Yüksek faize rağmen son iki ayda TL'de görülen negatif ayrışma faiz artırımlarının tek başına değer kaybını önlemeye yetmeyebileceğine işaret ediyor.

"Liranın daha istikrarlı bir seyir izlemesi için portföy yatırımları gibi kısa vadeli ve kolay çıkabilen finansman dışında doğrudan yabancı yatırım ve diğer uzun vadeli finansal akımların çekilmesi önemli."

"YENİ REKORLAR BEKLENEBİLİR"

Merkez Bankası bu haftanın başında açıkladığı beklenti anketinde yıl sonu dolar tahminini 3,72 TL'den 3,86 TL'ye yükselmişti. Peki Türk Lirası'nın euro ve dolar gibi gelişmiş para birimlerine karşı değer kaybı önümüzdeki süreçte devam eder mi?

Özkardeşkaya'ya göre yeni rekorlar beklenebilir:

"Kısa vadede çalkantı yaşanabilir, hatta yeni rekorlar görebiliriz, şu an piyasada TL'yi destekleyici pek haber yok. TL'nin kaderini uluslararası piyasalar ve küresel risk iştahı belirlemeye devam edebilir. Bu durumda aşağı doğru bir düzeltme de söz konusu.

"Fakat orta-uzun vadede, cari açık, enflasyon, emtia ve petrol fiyatlarındaki yükseliş, TL'yi negatif olarak etkilemeye devam edecektir."