Dün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesi sonrası Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Türkiye ile normalleşme adına hükümete talimat verdi ve 24 Kasım'da yaşanan uçak olayından sonra yasaklanan Türk sebze meyvesinin yeniden Rusya'da raflarda yerini alması için yol açılmış oldu.
Rusya'daki büyük market zinciri temsilcileri Türk sebze meyvesinin üzerindeki ithalat yasağının kaldırılması ile birkaç hafta içinde ürünlerin Rusya'daki market raflarında yerini alabileceğini bildirdiler.
TÜRK MEYVE SEBZESİNE YASAK GETİRMİŞTİ
Rusya 1 Ocak 2016 itibari ile Türkiye'den bazı meyve ve sebzelerin ithalatına bir dizi yasak getirdi. Başta portakal, mandalina, üzüm, elma, armut, kayısı, şeftali, nektarin, erik, çilek, domates, soğan, karnabahar, brokoli ve salatalık ithalatı yasaklanmıştı.
2 HAFTAYA KADAR RUSYA'YA İHRACAT BAŞLAYACAK
Türk sebze meyvesi iki haftada Rusya'da raflardaki yerini alabilir.
Sputnik'in haberine göre; Putin'in Erdoğan ile telefon görüşmesinden sonra Türkiye ile ticari ve ekonomik ilişkilerin yeniden düzeltilmesi için verdiği talimattan sonra Başbakan Yardımcısı Arkady Dvorkovich, ilişkilerin yeniden düzelmesi için yasal değişikliklerin önümüzdeki günlerde hayata geçirilebileceğini söyledi.
Rusya'daki büyük perakendeci zincirlerini bir araya getiren Perakende Firmaları Derneği (AKORT) Dış İlişkiler Direktörü Ksenia Burdanova, Ria Novosti'ye yaptığı açıklamada, "Sektör, hükümetin kararları doğrultusunda çalışmaya başlayacaktır. Ürünlerin çeşitli zincirlere girmesi birkaç haftayı bulacaktır bu gerçekçi bir zaman" dedi.
Rusya Ekonomik Kalkınma Bakanlığı, Türk ürünlerinin dönmesiyle meyve ve sebze fiyatlarında düşüş yaşanabileceğini açıkladı.
Sputnik'e konuşan bakanlıktan bir kaynak, “Türk ürünlerinin Rus pazarına dönmesi otomatikman arzı artırır. Bu nedenle Rusya'da meyve sebze fiyatların düşüş olabilir” dedi.
Rus tarım ürünleri denetim ajansı Rosselhoznadzor Sözcüsü Yuliya Melano, daha önce yaptığı açıklamada uçak krizinin ardından Türkiye'den ihraç edilen sebze-meyvelere getirilen kısıtlamaların kaldırılması için güvenlik garantisinin şart olduğunu söylemişti.